GÖTTEN VERMEYEN KARIMIN SÜRPRİZİ

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

GÖTTEN VERMEYEN KARIMIN SÜRPRİZİ
Herkese selamlar. (Karımla evlenmeden önce tüm kız arkadaşlarımı götlerinden sikmiş, çoğunu ilk milli ben yapmıştım. Bunları evlenmeden önce karıma anlattığım için, bendeki bu göt sikme arzusunu bilir. Ama karımla hiç götünden ilişkiye girmemiştim, nezaman karımı götten sikmek istesem, sürekli hayır diyordu. Karımı çok sevdiğim için de, evlendikten sonra onu hiç aldatmadım).

Adım Hakan, 28 yaşındayım. Karım Nalan ise 26 yaşında. İkimiz de sportif vücutlu olmakla beraber, karım tam bir afettir. Karım 90-62-92 ölçülerinde, 1.70 boyunda. Benim boyum da 1.80, karım topuklu ayakkabı giydiği zaman aynı boylara geliyoruz ve o müthiş kalçaları meydana çıkıyor. Karımla pørnø izlemeyi çok severiz. Film izlerken karım hep sikimle oynar, ağzı ile boşaltmadan da bırakmaz. Yine böyle birgün film izlerken, karım, “Adama bak, çok şanslıymış!” dedi. “Neden?” diye sorduğumda, “Baksana adam karının birini sikerken, diğer karı da adamın taşaklarını yalıyor!” dedi. “Evet öyle!” dedim. Daha sonra adam kadının götünü sikerken, diğer kadın da götü sikilen kadının amını yalamaya başladığı anda, bu sefer ben, “Kadın da çok şanslı!” dedim. Karım ağzından yarrağımı çıkartıp, “Neden?” dedi. “Baksana!” dedim. Karım baktı, “Evet, gerçekten şanslıymş!” dedi. Biraz baktı ve “O adamın yerinde olmak istermiydin? Yani iki kadınla?” dedi. “Evet! Özellikle bu poziyonda olmayı çok isterdim!” dedim.

Karım, “Aşkım biliyorum, götümden sikmek istiyorsun, ama olmaz!” dedi ve sikimi daha hızlı bir şekilde ağzına alarak boşalttı. Karımı hiç götünden sikmemiştim, ama karım da bundan dolayı tam bir seks makinesi idi. Sigaralarımız yakıp, filmin kalanı izlerken, bu sefer ben karımın amını okşuyordum. Karım bir süre sonra, “Aşkım gerçekten aynı anda iki kadınla beraber olmak ister misin?” dedi. Ben de kızmayacağını bildiğim için doğruyu söyledim, “Evet aşkım, isterim! Filmdeki gibi bir pozisyonda bir götü sikmek isterdim. Peki, sen aynı anda iki erkek ister misin?” dediğimde, taşaklarımı öyle bir sıktı ki, benim yarrak tekrar dikti kafasını. Kulağıma yaklaşarak, kulak mememi emdi ve “Hayır aşkım, seninkinden başka yarak istemiyorum!” dedi. Bu beni dahada azdırdı, dudaklarımız birleşti ve delirmiş gibi öpüşürken, ben aynı zamanda karımın amını okşuyordum. Ben de karımı boşlatmıştım, artık zevkten kasılmaları hat safhaya çıkmıştı…

Sonra ayağa kalktı, önümde sırtı bana dönük kucağıma oturdu, sikimi eline aldı, kafasını tükürükledi ve göt deliğine sürtmeye başladı. O kadar heyacanlandım ki, o an boşalacağım sandım. “Aşkım yoksa götünden sikecekmiyim artık?” dedim. Yüzünü bana doğru çevirip, sexy bir şekilde gülümseyerek, “Belki evet, belki de hayır!” dedi. Ben karımı hiçbirşeye zorlamadığım için bunda da bekledim. Karım ilk önce sikimin üstüne yavaş yavaş oturdu. Benim yarrağın ucu tam göt deliğini zorlarken, bir anda çekip amına soktu ve suları akan amıyla yarağıma git yapmaya başladı. Yine hüsrana uğramıştım, ama karıma belli etmeden amını sert bir şekilde sikiyordum. Karım, “Sok aşkım, sonuna kadar sok!” derken, kendi göğüslerini okşuyordu. Ben de ona onu nekadar sevdiğimi söyleyerek zevke getiriyordum. Bir süre böyle sikiştik, sonra karımı koltuğa dolmatıp bu sefer aynısını ben ona yaptım, götünün deliğine fırçalayarak biraz bastırdım ve sonra hemen amına soktum ve amını sikmeye başladım. Bir müddet sonra, “Geliyorum aşkım!” dediğimde, önümde hemen diz çökerek ağzına aldı ve eliyle boşaltarak hepsini yuttu. Eliyle sikimi oynarken aşağıdan bana bakarak, “Sana bir gün göt siktireceğim!” dedi ve sikime bir öpücük kondurarak, “Üzülme ufaklık, bir gün göt sikeceksin!” dedi. Duşlarımız alıp yattık.

Ertesi gün ben işe gidince, beklenmedik bir şekilde, 2 günlüğüne Ankaraya gönderileceğimi öğrendim. Hemen gitmem gerekiyormuş, uçak biletim falan hazırlanmış. Havaalanına giderken karıma haber verdiğimde çok üzüldü. Ben de, iki günün geçmesini iple çekeceğimi, gelince onu çok pis bir şekilde sikeceğimi söyledim. Karım da döndüğümde havaalanında karşılayacağını söyledi.

Ankaradaki işleri halletim, 2 gün bitmişti. Akşam uçakla geri döndüğümde karımın havalimanında olmadığını gördüm. Cepten aradığımda, bana, “Aşkım, seni Leyla alacak. Onu akşam yemeğine davet ettim, yolunun üzerinde olduğu için, gelirken seni de havaalanından almasını söyledim!” dedi. “Tamam.” diyerek kapattım. (Leyla karımın işyerinden bir arkadaşı). Çok geçmeden Leyla arabası ile geldi. Bu arada Leyla da karımdan aşağı kalır bir kadın değildi ve kalçaları müthiş yuvarlaklıkta, taş gibi bir hatun. Leyla arabadan inince, süper bir mini etek, üstünde göğüs dekolteli bir ceket vardı. Leyla’yı hiç böyle görmemiştim, tam bir afetti. Benim yarak çoktan hareketlenmişti bile. Selam verip, yanaktan öpüşünce, parfümü başımı döndürdü. Bir an önce eve gidip karımı sikmem gerektiğini anladım, ama karıma içten içe kızıyordum, akşam yemeğine Leyla’yı davet ettiği için…

Yolda sikim kazık gibi olmuştu, çünkü Leyla araba kullanırken eteği iyice sıyrılmış, resmen tangası gözüküyordu. Leyla 1 sene önce boşandığı için, geceleri çok rahat gezen, tam bir açık kapı idi. Karımın bu kadınla arkadaşlığını pek istemesem de, bir zararı yoktu. Yolda havadan sudan konuşmak için çeşitli şeyler söylerken, birden bana, “Nalan seni çok özlemiş, bugün dikkat et kendine!” diyerek göz kırptı. Bir an ter bastı beni, “Nasıl yani?” dedim. Aklımdan da acaba karım sikişmelerimizi mi anlatıyor Leyla’ya diye düşünceler geçiyordu. “Nalan işyerinde bütün gün senden bahsetti, seni ne kadar özlediğini, ne kadar sevdiğini falan anlattı. Hatta sana bugün bir sürprizi varmış!” dedi ve hemen sonra direksiyona vurdu, “Tüh yaa, bunu söylemeyecektim!” dedi. Ama ben onu dinlemiyordum artık, karım bana bugün kesin götünden verecek diye sevinirken, “Ya Hakan, sakın karına belli etme, şaşırmış gibi yap, yoksa öldürür beni!” dedi. “Tamam, tamam!” dedim…

Nihayet geldik. Arabadan indik. Asansörün kapısı açıldı, tam binecekken aniden geri kapandı ve Leyla da önümde birden durunca, ister istemez ben de ona arkadan yapıştım. Ama tek sorun bu değildi, arabada kazık gibi olan sikim kumaş pantolonda rahat olduğu için, direk Leyla’nın kalçalarının arasına dayandı. “Pardon!” diyerek hemen geri çekildim. Leyla da, “Hakan herhalde sen de karını çok özledin!” diyerek takıldı. “Evet!” dedim. “Yoksa Nalanın sürprizi mi seni heyacanlandırdı?” derken, merdivenleri yürüyerek çıkmış ve kata gelmiştik. Zile bastım, karım kapıyı açtı, beni öpüp hoşgeldin dedikten sonra, Leyla’ya hoşgeldin muhabbeti yaparken ben odama gittim, duşa girmek için soyunmaya başladım. Karım da bu arada Leyla’yı salona almış, sonra da benim yanıma geldi. Kalkık olan sikimi görünce, “Aşkım, ne olmuş buna böyle?” diyerek boynuma sarıldı. “Sorma, bir yandan senin özlemin, bir yandan Leyla!” dedim. Karım güldü, “Yine mini giymiş haspa! Aşkım hemen duşunu al yemeğe çıkacağız!” dedi. “Hayatım çıkmasak da, sen Leyla’yı yollasan, sonra ben seni güzel bir siksem?” dedim. “O kadar sabırsızlanma kocacığım, bugün özel bir gün!” dedi. Ben de sürprizden haberim yokmuş gibi, “Nesi özelmiş?” dedim. “Özel, özel!” diyerek geçiştirdi.

Duş boyunca aklım Leyla’nın kalçalarında idi, keşke karımın sürprizi Leyla olsa da, götünü parçalasam diye hayıflanıyordum. Duştan çıkınca, karım bizim odada giyinmiş hazır bekliyordu. Ama ne giyinme! Karım da süper bir mini giymiş, üstte de sırt ve göğüs dekoltesi olan bir kıyafet! “İçinde sütyen yok mu?” dediğimde, “Var, ama silikon, sadece göğüs ucunu örtenlerden!” dedi. Dayanacak halim kalmamıştı, hemen oracıkta karımı yatırıp sikecektim. Ama Leyla, “Hazır mısınız? Çıkıyormuyuz?” diye seslenince, Leyla’nın da evde olduğu aklıma geldi. Ben de hemen giyindim ve çıktık…

Krımın önceden yer ayırttığı Lara da lüks bir restoranda güzel bir akşam yemeği yedik. Ardından Leyla’nın ısrarı ile bir gece kulübüne gittik. Daha sonradan öğrendim ki, gece kulübüne gitmeyi asıl isteyen karımmış, ama Leyla’yı kıramam diye ona söyletmiş. Kulüpte üçümüz birlikte biraz içip, biraz kalkıp dans ettikten sonra ben oturdum. Karım ve Leyla sanki iki sevgili gibi, birbirlerini okşayıp dans ediyorlardı. Bir ara kendi kendime (Ne oluyor ulan, bunların arasında lezbiyen ilişki mi var yoksa?) diye düşündüm. Ama hemen sonra karımın benimle nekadar ateşli sikiştiği aklıma gelince, saçmaladığımı düşündüm. Bu esnada iki erkeğin karımın yanına yaklaşması üzerine, karım bana kaş göz ile, (Adamları def et!) işaretini yaptı. Ben de kulübün güvenliğine söyledim. Güvenlikçiler müdahale ettiler ve adamlar anında pistten kaybolmuştu. Biraz eğlenip, biraz daha alkol aldıktan sonra, ben iyice rahatlamış, tedirginliğim gitmişti. Karım bir tarafımda, Leyla diğer tarafımda oturuyor, nereye baksam bir çift bacak ve yuvarlak göğüsler ile enfes bir gerdan görüyordum. Leyla kafası çakır olduğu için çok rahat hareket ediyor, eli kolu rahat durmuyordu. Ara sıra elini indirince sikime dokunuyor, bazen de arkamızdaki nişten selpak almak için koltukta yükselince göğüsleri suratımın hizasına geliyordu…

Çıldırmak üzereydim, bir an önce eve gidip karımı sikmek istiyordum, “Artık kalkalım!” diyerek ayaklandım. Onlar da mırın kırın ederek kalktılar. Kapıya yürürken Leyla öyle bir kıvırtıyordu ki, siki kalkamayan erkek olamazdı. Valeden arabayı istedim. Araba geldi. Vale karıma ön kapıyı açtığında, karım, “Ben arkaya oturacağım!” diyerek arkaya bindi. Leyla da öne oturdu. Ben de valeye bahşiş verek arabaya bindim, yola çıktık. Önce Leyla’yı evine bırakacatık. Yolda giderken Leyla karıma sataşıp şakalaşıyordu. Bir ara koltukta ters durup arkaya uzandı. Eteği zaten miniydi ve sürekli toplanıyordu, birde uzanınca tabak gibi götü ortaya çıktı. Tangasının ipi bir çizgi gibi duruyor, göt deliğini zar zor kapatırken bir kısmı da amının içine kaçmış, amının dudakları şişmiş gözküyordu. Leyla’nın sırtına dürtüp, “Otur kızım yerine, aniden fren yapmam gerekirse camdan fırlarsın!” dedim. Ama Leyla’nın umurunda değildi, pozisyonunu bozmadan karımla şakalaşmaya devam etti. Elimi sırtından çekmemiştim, Leyla karıma doğru biraz daha uzanınca elim kaydı, şimdi elim resmen götünde idi. Eteğininin belinden tutup çekeyim de otursun derken, tangasının ipi takıldı elime ve çekince de koptu…

Hemen elimi çektim. İçimden şimdi bağırıp çağıracak diye düşünürken, Leyla o kafayla tangasının koptuğunu farketmemişti, karıma sataşmaya devam ediyordu. Dikiz aynasından baktığımda, artık Leyla’nın götünün deliği ve amı tamamen gözüküyordu. Götünün deliği sımsıkı duruyordu, galiba götten hiç yarak yememişti. Bu arada benim de sikim kazık gibi olmuştu. Arabayı sağa çektim, Leyla’ya tekrardan, “Otur kızım yerine!” diyerek düzgün oturmasını sağladım. Ama bu seferde göğüsleri meydanda idi. Leyla yaramaz çocuklar gibi bana dilini çıkardı, suratını buruşturdu. Apartmanın önüne gelince arabadan indi, ama kafası o kadar güzeldi ki, apartmanın girişine kadar zor yürüdü. Başına bir şey gelmesin diye, mecburen biz de indik, evine kadar çıkardık…

Ben bir an önce eve gidip, karımı sikmek için yanıyordum. Ama Leyla tutturdu, “Birşeyler ikram etmeden yollamam!” dedi. Uzatmadan girdik içeri. Leyla viski koydu getirdi üçümüze de. Ben bir dikişte içtim ve karıma, “Hadi gidelim!” dedim. Karım da, “Hemen kalkıp gitmek olmaz aşkım, sabret, sana güzel bir sürprizim var!” dedi. “Ben de işte o yüzden hadi kalk gidelim diyorum!” dedim. O esnada Leyla yırtılan tangasını farketti ve karıma, “Kız yanından hiç ayrıldım mı?” dedi. Karım, “Yoook!” deyince, “Alla alla, nasıl kopmuş bu?” dedi. Karım, “Bilmem?” diyerek bana viski doldurmaya gitti. Leyla ise çıkardı tangasını, fırlattı attı. Tangasını çıkarırken bana resmen am şowu yapmıştı. Karım görmemişti. Karım bana viski getirdiğinde, Leyla güzel bir müzik açmış, sexy bir şekilde dans ediyordu. Müzik tanıdık geliyordu ama çıkaramadım…

Sonra karım da kalktı, Leyla’ya eşlik etti. Yine o sexy dansını yapıyordu. Normalde karım böyle sadece benle dans ederdi, o da bana striptiz yaparken. Hakimiyetin onda olduğu bir danstı, ellememi istediği yerlerini elletirirdi bana bu dansla. Şimdi ise Leyla’yı kullanıyordu dans ederken. Sikim kalkmıştı, istem dışı elim sikime gitti, pantolonumun üstünden sıvazlamaya başladım. Bir ara karımla gözgöze geldim, sikimi sıvazlarken görünce bana, “Aşkım eve kadar dayanamadın mı?” dedi. Dondum kaldım. Leyla da lafa girdi, “Kızım senin herif bu azgınlıkla fena dağıtır bugün bizi!” dedi. Leyla’nın sesindeki şarhoşluk gitmiş, gayet canlı bir ton gelmişti. Ben Leyla’nın kullandığı ‘Bizi’ kelimesini duyunca, ne oluyoruz gibisinden karıma baktım. Karım ise Leyla’nın arkasını bana döndürerek domalttı ve minisini yukarı çekti. Leyla’nın yine götü ve amı kabak gibi karşımda idi…

Leyla’nın götünün yanaklarını ayırıp, “Kocacığım bugün iki karın olacak, hem de Leyla’yı götten sikeceksin!” deyip, Leyla’yı doğrulttu ve öpüşmeye başladılar. Karım tam bir lezbiyen gibi, resmen Leyla ile sevişiyordu. Sonra karım Leyla’nın yüzünü bana döndürerek arkasına geçti, Leyla’nın amını ve göğüslerini okşarken, Leyla’ya, “Bak kızım yeni kocan! Ama baştan söyleyim, pis siker, her soktuğunda sikini hissedersin ve dibine kadar sokması için yalvarırsın!” diyerek azdırıyordu. Leyla da elini arkaya atmış, karımın amıyla oynarken, “Benim yediğim yarrağın çeşidi boldur kızım, ama sen dibine kadar çok almamışın herhalde, amın halen dar, yoksa bu adama ayda yılda bir mi veriyorsun?” diyerek karımı kızdırmaya çalışıyordu. Artık ikisi de tamamen kendinden geçmiş, beni unutmuşlardı. Leyla çırılçıplak, karım ise sadece tangası ile kamıştı. İkisinde de topuklular halen duruyor ve kalçaları mükemmel gözüküyordu…

Leyla karımın önünde diz çökerek, karımın tangasını da çıkardı ve amını yalamaya başladı. O esnada karım göğüslerini okşayarak, bana, “Amımın bir kadın tarafından yalanmasını görmeyi çok istiyordun, değil mi kocacığım?” dedi. Ben de “Evet!” derken, sikimi çıkarmış sıvazlıyordum. O sırada Leyla bana baktı ve “Ne kadar ayıp! Burda iki tane azgın karı varken sen orda 31 çek!” dedi, karımın amını yalamayı bıraktı ve bu sefer benim sikimi yalamaya başladı. Leyla karımın önünde domalmış sikimi yalarken, karım da hemen Leyla’nın amını götünü yalamaya başladı. Leyla’dan inleme sesleri çıkıyordu ağzı dolu olmasına rağmen. Karım dilini Leyla’nın götünün deliğine sokmaya çalışırken, ben de kafasını tutmuş, sikimi ağzına sonuna kadar sokmaya çalışıyordum. Ancak dibine kadar ağzına alamadı, nefessiz kalınca kafasını bastırmayı bıraktım. Leyla da hemen sikimi ağzından çıkarıp, derin bir nefes aldı ve “Oha lan orospu çocuğu! Ciğerime kadar soktun yetmedi mi? Dudaklarım yırtılacak sandım!” dedi.

Küfür etmesi hoşuma gitmişti, ben de ona, “Orospu, hani her çeşit yarak yemiştin, ne oldu? Daha ağzına alamıyorsun, birazdan götüne girerken ne yapacaksın?” dedim. Karım o esnada Leyla’nın amını yalamayı bırakıp geldi, sikimi ağzına aldı ve (sanki Leyla’ya bak sakso böyle çekilir der gibi) sonuna kadar ağzına soktu. Leyla da, “Oha, şuna bak, orospu resmen yuttu yarağı! Bir de bana orospu derler!” dedi. Ben de, “Evet karım senden daha orospu, ama sikicisi bir tane, senin gibi değil!” dedim. Leyla, “Benim de senin gibi azgın bir kocam olsa, benim de tek sikicim olurdu!” dedi ve dudaklarıma yapışarak deliler gibi öptü. Bir yandan ısırıyor, bir yandan somuruyor, boynumu göğüslerimi yalıyordu. Ben de elimi amına attım, amıyla oynuyordum. Karım ise halen bana sakso çekiyordu. O anın zevkini hiçbir şeye değişmem…

Artık dayanacak halim kalmamıştı, 2 günün abazalığı da vardı, boşalmak üzereydim. “Geliyorum!” dediğim an Leyla kucağımdan indi ve karıma, “Çekil orospu, sen çok yemişindir bu dölden, bırak bana!” diyerek, karımdan yarağı alıp başladı sakso çekmeye. Sadece yarısına kadar alabildiği için, karım da taşaklarımı ve sikimin geri kalanını yalıyordu. Taşaklarımın yalanması ile Leyla’nın ağzına patladım. Leyla ağzından hiç çıkarmadan döllerimi yutmaya başladı. Ama benim boşalmam bitmediği ve döllerin hızına yetişemediği için, ağzı doldu ve dudaklarından döllerim taştı. Karım hemen bala konan arı gibi Leyla’nın ağzından taşanları yalamaya koyuldu, bir yandan da eli taşaklarımda, sıktırarak daha çok boşalmamı sağlıyordu. Tamamen boşalınca, ikisi birden yarrağımı yalayarak temizlediler. Sonra birbilerinin yüzlerinde ve dudaklarındaki dölleri yalayıp temizlediler. Sonra da üçümüz duşa gidip temizlenik, belimizde havlularla odaya geri geldik…

Ben ortada oturuyordum, sağda karım, solda Leyla, ikisi de göğsüme yaslanıp öpücükler konduruyor, arada öpüşüyor, birbirlerini okşuyorlardı. Benim sikim yine uyanmış, havlunun altında dikleşiyordu. İlk gören Leyla oldu ve “Oooo Hakan, aslanı uyandırıyorsn yine!” dedi. “Ne yapayım kızım, iki azgın orospu daha amından götünden sikilmemiş, durmak olur mu?” dedim. O sırada karım çoktan elini sikime atmış sıvazlıyordu. Biraz sakso çekerek, bana, “Şimdi izle!” dedi ve kalktı. Leyla’yı da kaldırıp, ayakta biribirlerini öpüp yalamaya başladılar. Az sonra yere yatarak 69 oldular ve amlarını yalamaya başladılar. İkisi de deli gibi çığlık atıyordu. Araya ben de girdim, karımın ağzına verdim yarağı, başladım Leya’nın amını götünü yalamaya. Leyla ben yaladıkça daha bir yüksek çığlık atmaya başladı. Arada götüne parmağımla bastırdıkça resmen böğürüyordu. Sonra karım sırtüstü uzandı, Leyla da önümde domalarak karımın amını yalamaya başladı. Ben de Leyla’nın götünü biraz daha yaladıkdan sonra bıraktım, amını parmaklayarak bir kez boşaltmıştım zaten…

Karım, “Hadi kocacığım, sik şu orospuyu götünden, ben de suratındaki acıyı izleyeceğim!” dedi. Leyla kafasını karımın amından kaldırarak, “Kızım bu götü siktirmek ne zamandır aklımda idi, sadece yabancıya gitmesin diye bekledim! Sen asıl aldığım zevki görünce neler kaçırdığını anlayacaksın!” dedi. Ben de ona katılarak, “O konuda Leyla haklı aşkım! İlk acıdan sonra gelecek zevk dalgasını izle!” dedim. Leyla kafasını çevirip, “Ne acısı?” dediği anda, zaten benim sikimin kafası Leyla’nın götünün içinde idi ve Leyla çığlığı bastı. Karım bir yandan gülerek Leyla’nın kafasını amına bastırdı, “Bağırma orospu, tüm apartmanı başımıza toplayacaksın!” dedi. Leyla kafasını karımın amından kurtarıp, “Orospu çocuğu, çıkar lan, yırttın götümü!” diye bana küfrediyordu. Ama ben, onun her konuşmasında biraz daha sokmuştum, artık yarısından çoğu içinde idi. Leyla’nın sehpada duran telefonunu alıp götünü sikişimi kaydettim. Bir müddet sonra Leyla sikimin tamamını götüne almış, ama götü de yırtılmıştı…

4-5 dakika boyunca her hareketimde çığlık atan Leyla, artık Ohlamaya ve inlemeye başlamıştı. Bir ara gidip gelmeyi bıraktığımda kendisi ileri geri giderek, götünü kasıklarıma kadar yapışıtırıyordu. Karım bile şaşırmıştı, çünkü Leyla bana, “Daha sert sik lan! Hepsi bu mu? Kökle hepsini! Götten sikilmek manyak zevkli oluyormuş!” diyerek git gel yapıyordu. Sonra ben içinden hiç çıkarmadan yere sırtüstü uzanarak, Leyla’yı kucağıma aldım ve bana doğru döndürdüm. Şimdi Leya’nın götünü sikerken, amı karşımda duruyordu ve suratını görebiliyordum. “Ohhhh, sik götümü aslanım! Parçala!” diyordu. Aslında Leyla’nın karıma inat öyle konuştuğunu biliyordum, çünkü kucağıma alınca ağırlığı ile yarrağım dibine kadar girmişti ve bu Leyla için biraz daha zor olmuştu. Ama acıya rağmen zevk aldığı da belli idi…

Karım da pørnø filmlerde izlediği gibi, Leyla’nın dudaklarından başlayarak öptü, ordan göğüslerine geldi, ordan da amını yalamaya başladı. Leyla’nın zevki ikiye katlanmıştı ve “Durmayın, devam edin, sikin, yalayın!” diyerek bağırıyordu. Leyla 2 kere boşalmış, karım ise 1 kere Leyla amını yalarken boşalmıştı. Ben de gelmek üzere idim, Leyla’nın götüne boşalmayı kafaya koydum. Leyla kucağımda zıplarken yarağımın kökünü elimde sıkarak kafasını şişirdim, Leyla’nın götünden çıkartıp tekrar sokunca Leyla’dan bir çığlık daha koptu, “Oha, birden daha da büyüdü sanki!” dedi. Sonra elimle tuttuğumu görünce, “Hakan sen var ya az orospu çocuğu değilsin!” dedi. “Geliyorum!” dedim ve götüne döllerimi boşalttım. Yarrağımı çıkardığım zaman, göt deliğininin genişliğini telefon ile çektim. Karım da Leyla’nın götüne bakarak, “Kızım bu deliğe bundan sonra kolum bile girer!” dedi ve Leyla’nın açılmış göt deliğininin kenarlarını yalamaya başladı.

Sikim inmiş, ama içimde halen sikişme isteği vardı. Banyoya gidip sikimi yıkarken Leyla geldi ve kendi elleri ile taşaklarıma kadar yıkadı. O yıkarken, ben de onu okşuyordum. Karım içerden, “Kızım rahat bırak adamı, gece daha uzun! Sıra bende, burda amım yanıyor benim!” diye seslenince, biz de içeri geçtik. Leyla elinde sikim beni çekiyordu. Koltuğa oturduğumda karım direk ağzına alarak sikimi emmeye başladı. Karımı koltuğa yatırdım ve 69 poziyonunda, ben de onun amını yalamaya başladım. Leyla da boş durmayarak benim göt deliğimi yalıyordu. Sikim yavaş yavaş sertleşirken, karımın azğına sığmaz oldu. Tamamen sertleşince, ikisini de koltukta yanyana domaltıp, ilk karımın amına soktum. Karım artık altımda inliyordu, bir elimle de Leyla’nın amını hazırlıyordum. Hastası olduğum iki kadının kalçaları önümde dururken adeta mest oldum. Leyla’nın halen götü tam kapanmamış, amını parmaklarken başparmağımı rahat bir şekilde götüne sokuyordum. İki kadın da önümde inlerken aldığım zevk inanılmazdı.

Bir müddet karımı siktikten sonra, çıkarıp Leyla’nın amına sokmaya başladım. Leyla artık altımda kıvranıyor, “Sik erkeğim, sik, bu orospu gibi senden götümü esirgemeyeceğim, sik amımı götümü, parçala!” diyordu. Bunun üzerine karım sırtüstü yatarak Leyla’yı üstüne çekti. Şimdi bir Leyla’nın amına sokuyor, bir karıma sokuyordum. Onlar da kendi aralarında öpüşüp yalaşıyordu. Karımın amından çıkarıp ıslanmış yarrağımı ansızın Leyla’nın götüne sokunca hiç zorlanmadan girdi. Artık Leyla bağırmıyor, sadece, “Sok aşkım, sonuna kadar sok! Bu göt artık senindir!” diyerek karımı kızdıryordu. Karım Leyla’nın kafasını iki eliyle tutarak, sanki aç kalmış gibi dudaklarını öpüyordu. Karımın çok azdığını anladığım için, Leyla’nın götünden çıkarıp karımın amına soktum. Karım artık dayanamıyordu ve kasılarak boşaldı. Karımın amından zevk suları akıyordu. Çıkarıp Leyla’nın amına soktum. Leyla’nın amını bir müddet siktikten sonra, o da kasılmaya başladı. Leyla da boşalınca, amından akan zevk suları karımın amına süzülüyordu…

Ben halen boşalmamıştım. Leyla da, “Hadi kocacığım götümü sik te, şu götten vermeyen osropuya göt nasıl sikilirmiş göster!” diyerek beni götünden sikmem için davet ediyordu. Ben de göte olan hasretimden dolayı ikiletmeden Leyla’nın götüne soktum. Biraz götüne pompaladıktan sonra hızlandım. Boşalacağımı anlayan karım, “Kocacığım benim içime boşal!” dedi. Ben de Leyla’nın götünden istemeyerek te olsa ayrılarak, karımın amını sikmeye devam ettim. Karım sokmamla birlikte inlemye başladı. Leyla da, “Karıya bak, hem götten vermiyor orospu, hemde göt siken adama engel oluyor!” diyerek karıma laf attı. Ben bu duruma daha fazla dayanamayıp boşalmaya başladım. İlk karımın amına, sonra yarıda çıkarıp hemen Leyla’nın amına boşladım ve koltuğa yığıldım. İkisi önümde diz çökerek sırayla sikimi emdiler. Sonra 69 olarak birbirlerinin amlarındaki döllerimi yaladılar. Sonra da hep birlikte duş aldık. Duştan çıkınca ben karıma, “Aşkım hadi gidelim artık!” dedim. Karım yan tarafdan bir çanta çıkarıp, “Yarın için kıyafetlerimiz burda, bu gece burda yatıyoruz!” dedi. Üçümüz Leyla’nın yatağında çırılçıplak uyuduk.

Sabahleyin ilk uyanan Leyla olmuş, uyanır uyanmaz sikimi emerek beni uyandırdı. Sonra ben Leyla’yı götünden sikerken, Leyla’nın çığlıklarına karım uyandı. Leyla’ya bakarak, “Halen götün mü kaşınıyor orospu?” dedi ve uyumaya devam etti. Ama Leyla karımın amını parlamaktan uyutmadı, karım da katılıp sabah sikişimizi yaparak güne başladık. Ben izinli olduğum için evde kaldım, onlar işe gideceklerdi. Evden çıkarken iki karım da beni öperek, “Akşama kadar iyi dinlen ve beslen, bu gece yine sikiş var!” dediler. Leyla, “Akşama yine götümü kaşırsın kocacığım!” diyerek çıktı. Karım da, “Kocacığım, bak verdiğim sözü nasıl tuttum!” dedi. O gün akşam eve geldiklerinde karım gülmekten yerlere yatıyordu. Leyla ofiste tüm gün oturmamış, hep ayakta gezmiş. Karımı akşam kızdırmasının karşılığı olarak, karım da ofiste Leyla’yı kızdırmış. Milletin yanında Leyla’ya sürekli, “Otursana kız, oklava mı yuttun?” diyerek takılmış.

Artık canım ne zaman isterse göt te sikiyorum, aynı anda iki am da. Karım Leyla’yı hiç kıskanmıyor, yalnız bile sikiyorum. Eve gelince karıma Leyla’yı nasıl siktiğimi anlatıp, bir de karımı sikiyorum. Ama genelde grup yapıyoruz.

Her Erkeğe aynı anda iki kadın sikmek nasip olsun. Herkese iyi sikişler

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Karımın Metres Olmasına Sesim Çıkmadı!

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

Karımın Metres Olmasına Sesim Çıkmadı!

Karımın Metres Olmasına Sesim Çıkmadı!
Evlilik yıl dönümümüzde, karım Pelin’e sürpriz yapmak istiyordum. Hep istediği, ama bütçemizin çok üstünde, yeni açılmış ünlü bir bara götürdüm. Maddi durumum elvermediği için, bunun için karımdan habersiz bankadan ihtiyaç kredisi çekmiştim. Ama o gece barın özel bir parti için kapalı olduğunu öğrenince üzülmüş, kapıdaki görevliyi ikna edip girmeye çalışıyorduk. O sırada yanımızda beliren iyi giyimli orta yaşlı bir adam, kapıdaki görevliye, “Onlar benimle beraberler!” deyince, görevli elindeki listeye bile bakmadan yana çekildi…

Adamla birlikte içeri giriverdik. Çok sevinmiştik. İltimaslı bir durumda olmak da çok hoşumuza gitmişti. Pelin’le birbirimize bakıp gülüyorduk. Karım Pelin varlıklı bir ortamda, oldukça şımarık büyümüştü. 4 yıl önce babasının iflasından sonraki hayatına halen alışamamıştı. O zengin rahat hayatı doğal hakkı olarak görüyordu. Ben de Pelin’in hak ettiği hayatı yaşamasını istiyordum. Onun için buraya girmiş olmak bizi özellikle mutlu etmişti. Kalabalığın çok seçkin olduğu belliydi…

İçerde adama gülümseyerek elimizi uzattık. “Ben Kerem!” dedim. Karım da, “Ben de Pelin!” dedi. Adam da kendini tanıttı. İsmi Nusret imiş. Benimle el sıkıştı. Sonra da karımın gözlerinin içine bakarak, iki eliyle tuttuğu elini öptü. Pelin’in ürperdiğini gözlerimle gördüm…

Bardaki parti, yayına yeni başlayan bir derginin tanıtımı içinmiş. Nusret beyle sohbete başladık. Eski bir İstanbul ailesinden geldiği belliydi. Yakışıklı değildi, ama başka bir çekiciliği vardı. İçkiler su gibi içildikce samimiyet artıyor, ama ilişkinin dengesi hiç değişmiyordu. Biz ona hep Nusret bey diyorduk, o da bize Pelin ve Kerem. Nusret beyin 45 yaşında ve evli olduğunu, bizim yaşlarımızda bir oğluyla bir kızının olduğunu öğrendik. Biz de ona üniversiteyi bitirir bitirmez evlendiğimizi ve şimdi 2 yıllık evli olduğumuzu söyledik.

Nusret bey anlattığı hikayelerde çapkınlığı konusunda hiç çekingen değildi. Ama direkt olarak da Pelin’e asılmıyordu. Sakin ve ağır tavrı ona gittikçe daha çok saygı duymamızı sağlıyordu. Karım bu tür erkeklere her zaman ilgi duyardı. Nusret beyin esprilerine gittikçe daha çok gülüyor, anlattığı hikayelere gereğinden fazla olumlu tepki gösteriyordu. Her halinden onu etkilemeye çalıştığı belliydi. Nusret bey garsona sürekli içkilerimizi tazelemesini söylerken, bize gösterdiği ilginin benim de hoşuma gittiğini hissettim…

Nusret bey bir ara bize, “Siz keyfinize bakın, ben biraz ayrılacağım!” dedi. Yakınımızdaki bir grubun yanına gitti. Onlar konuşurken uzaktan seyretmeye başladık. Herkes ne kadar saygı gösteriyor, önem veriyordu Nusret beye. Karım gözlerini ona dikmiş, “Ne kadar etkileyici biri. Deli gibi istiyorum onu!” dedi. O anda artık benim engelleyebileceğim bir şey olmadığını biliyordum. Karım kıvırtarak benden uzaklaştı. Dans eden kalabalığın arasına karıştı. Herkesin ilgisini çekmesi fazla vakit almadı.

Pelin’in üstündeki mavi dar mini elbise sütun gibi bacaklarını cömertçe sergiliyordu. Etrafta başka çekici kızlar olmasına rağmen, bütün erkeklerin ilgisi ondaydı. Dans ederken incecik kumaşın altında titreyen diri göğüslerinin sütyensiz olduğu belliydi. Etrafındaki erkeklerin sayısı kısa zamanda üç olmuştu. Uzun dalgalı sarı saçları dağılırken ışıkta parlıyordu. Yuvarlacık çıkık poposu her salınışında başka bir güzel görünüyordu. Pelin etrafındaki erkeklere pas verirken, ara sıra da Nusret beye çapkın bakışlar atıyordu. İstediğinin Nusret bey olduğu aşikardı.

Nusret bey bir süre sonra icinde olduğu gruptan ayrılıp yanıma geldi. Benimle beraber karımı seyretmeye başladı. Bana dönüp, “Karın tam bir felaket. Çok seksi. l****a gibi!” dedi kendinden emin bir gülümsemeyle. Sanki karımdan değil de, satışa çıkardığım bir fahişeden bahsediyordu. Çocukça bir sevinçle gülümseyerek, “Teşekkür ederim. Öyledir benim karım!” dedim. Sevincim karımın istediği oluyor diye miydi, yoksa benim de saygı duyduğum biri ondan hoşlandı diye miydi bilemedim.

15-20 dakika sonra Nusret bey gözünü ayırmadan izlediği karıma eliyle gel işareti yaptı. Karım dans etmeye devam ederek diğer erkeklerin arasından süzülüp yanımıza geldi. Yüksek sesli müzikten sesini duyurabilmek için karımı belinden tutup kulağına bağırarak, “Ne kadar güzel dans ediyorsun sen!” dedi. Pelin müziğin ritmiyle halen oynatıp durduğu kalçalarında okşarcasına dolaşan ele aldırmadan, “Güzel dans ederim. Özellikle hoşuma giden bir erkeğin önünde olursam!” diyerek yanıtladı. Nusret bey sanki anlamamış gibi, “Kimmiş o şanslı erkek?” diye sordu. Pelin elini uzatıp Nusret beyin kalçasını okşayan kürek gibi elini tuttu, sımsıkı poposuna bastırdı ve gözlerinin içine bakarak, “Sizin!” dedi.

Nusret bey zaten görebildiği şeyi karımın ağzından duymaktan mutlu gülümsedi. Ne benden, ne de etraftakilerden çekiniyorlardı. Pelin artık konuşurken ona dokunuyor, gözlerinin içine bakıyor, genç kız gülücükleriyle ve arada isterik kahkahalar ile süslüyordu sözlerini. Bu hale geldiğinde karımın karşısındaki erkeğe teslim olduğunu biliyordum. Yaşlı kurdun da bunu benden çok daha iyi bildiğinden hiç şüphem yoktu.

Nusret beyin arkadaşı olduğunu tahmin ettiğim bir yaşıtı bir erkek yaklaşıp, “Nasılsın Nusret?” diyene kadar bir birlerine kur yapmaya devam etiler. Nusret bey arkadaşını başından çabuk savmasını bildi. Sonra da karımın elinden tutup, “Gelin çocuklar, daha sakin bir yere gidelim!” dedi. Nusret bey Pelin ile el ele, ben de yanlarında, çıkışa doğru yürüdük. Şef garson yanımıza gelince, Nusret bey karımın elini bıraktı, cebinden kalın bir cüzdan çıkardı. Nerdeyse benim 2 aylık maaşım kadar olan hesabı ödedi. Sonra da garsonundan vestiyerine kadar Yüzlük banknotlar halinde bahşişler dağıta dağıta mekanın kapısına kadar geldik. Sanırım bizim için bu son darbe oldu. Karımla göz göze geldik bir an, kocaman kocaman açılmıştı gözleri, adamın dağıttığı paraları gördükten sonra.

Nusret beyin arabası hemen geldi. Son model, kocaman, siyah bir arabaydı. Şöför arka kapıyı açtı. Nusret bey Pelin’i nazikçe arabaya bindirdi. Karım son derece hoşnut, mini eteğinin kasıklarına kadar açılmasına, şoför dahil hepimizin küloduna kadar görmemize aldırmadan rahat hareketlerle geçti, oturdu. Nusret bey kendisi de bindi. Ben de arkalarından binmeye yeltendim, ama şöför kibarca beni ön koltuğa yöneltti, “Burada daha rahat edersiniz beyefendi!” dedi. Biraz bozularak, “Ha, tabii…” dedim. Ön koltuğa oturdum. Araba yeni deri kokuyordu.

Şöför kapımı kapattı. Kendisi de bindi, “Villaya mı beyefendi?” diye sordu. Evet cevabını alırken hareket etmiştik bile. Arabanın sessizliğine rağmen Nusret beyin kalın boğuk sesini duyuyor, ama çoğu zaman ne dediğini anlamıyordum. Karımın ara sıra (Evet, Hayır) dediğini ve gülüşlerini duyuyordum.

Sesleri kesildiğinde öpüştüklerini anladım. Yan gözle şoföre baktım, yüzünde pis bir sırıtmayla dikiz aynasından arkada olanları izliyordu. Kendimi kötü hissettim. Benim azgın fingirdek karım, ucuz bir fahişe gibi, şoföre ve bana aldırmadan başka bir erkekle arka koltukta fingirdiyor, sevişiyordu. Sonra gözümün önüne Nusret beyin barda dağıttığı banknotlar, kalın cüzdanının görüntüsü geldi. Boş verdim herşeye, kendimi deri koltuğun rahatlığına bıraktım.

Yol fazla sürmedi. 15 dakika sonra demir bir kapıdan girip, güzel bir villanın önünde durduk. Şöför hemen inip arka kapıyı açtı. Önce Nusret bey indi, elini uzattı ve Pelin’in inmesine yardım etti. Ben de indim arabadan. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Bekçi olduğunu tahmin ettiğim bir adam evin yan tarafından koşarak geldi, “Hoş geldiniz Nusret bey!” dedi, villanın gösterişli ön kapısını açtı. Nusret bey Pelin’in beline sarılıp içeri girdiler. Ben de arkalarından girmeye yeltenirken, Nusret bey, “Seni ben sonra çağıracağım. Şimdilik burada bekle!” dedi.

Bir şey söylemeden aptal aptal durdum, arkalarından baktım. Kapı kapandı. Şimdi geriye dönmem gerekiyordu, ama şöförle yüz yüze gelecegimi düşünerek utandım. Onun da bekleyeceği belliydi. Şöförün, “Gel koçum arabada otur!” diyen sesiyle kendime geldim. Artık bana beyefendi demiyordu. Patronu yoktu ortalıkta. Bu duruma aşina olduğu besbelliydi. Pek fazla göz göze gelmemeye çalışarak arabaya girdim. Onunla muhattap olmak istemiyordum. Süklüm püklüm, konuşmadan oturdum.

Sessizliği o bozdu, “Yenge de pek hoşmuş. Karın mı?” dedi. İsteksizce, “Evet…” dedim. Şöför, “Nusret bey böyle ufak tefek genç kızlara bayılır. Çoğu zaman böylesi çıkmıyor. Onun için keyifli görünüyor bu akşam…” dedi. Karımın güzelliği, seksiliği onun da hoşuna gitmişti sanki. Hoş, Pelin’in, aynı anda hem masum bakire, hem seksi fahişe olabilen görüntüsünü görüp de iç geçirmeyen, siki kalkmayan erkeğe rastlamamıştım ya…

Şöför, “Zor geliyor mu sana?” diye sordu. Sesinde samimiyet ve sıcaklık vardı. Biraz daha yakın hissettim kendimi ona. Birinin yakınlığına ihtiyacım vardı açıkcası. “Eh, tabii ağır geliyor…” dedim. Şöför babacan bir gülüşle, “Alışırsın oğlum, zevk de alırsın. Sen öyle birine benziyorsun. Buraya gelinceye kadar ağzını açıp bir şey diyemediğine göre…” dedi. Sonra aynı gülümsemeyle, “Nusret bey senin hatundan hoşlanırsa seni de ihya eder!” dedi.

Zevk alacağımı söylemesine gerek olmadığını, zaten o utanç verici zevki aldığımı ona itiraf edemedim. Ama anlamış olacak ki, “Sessiz olursan seni onları duyabileceğimiz yere götürürüm.” dedi. “Peki…” dedim uysalca. Eliyle gel işareti yaparak yürümeye başladı. Arkasına takıldım. Evin arkasına doğru yürüdük. Etrafta başka bir ev olmadığı için sessizliğin içinde karımın haykırmaları duyulmaya başladı. Hafif bir ışığın geldiği ikinci kattaki pencerenin altındaydık. Ne çabuk başlamışlardı. Nasıl hemen karım böyle bas bas bağırır hale gelmişti?

Karım normalde sikilirken inlerdi, ama böyle bağırdığı pek nadirdi. Zevk haykırışları yükseldikçe sikimin kalktığını, sertleştiğini hissettim. Şöförün de eli de apış arasına gitmişti. Pantolonunun üzerinden sikini düzeltti. Sonra da sessizce, “Üff… Ulan senin orospu iyi bağırıyor!” dedi ve pantolonunun üstünden yarağını avuçlayıp oynamaya başladı. Gayri ihtiyari ben de aynı şeyi yaptığımı fark ettim. O daha fazla beklemedi, pantolonunun kemerini çözdü, donuyla birlikte aşağı indirdi. Elini tükrükleyip, dışarı çıkan yarağına asılmaya başladı.

Artık kendimi engelleyemiyordum, ben de aynısını yaptım. Asılmaya başladım. Öyle garip, anlatılmaz bir durumdu ki! Kendimi tanıyamıyordum. Bugüne kadar hiç tanımadığım bu adamla yan yana, pencerenin altında karımın sikilirken çıkardığı seslere 31 çekiyordum. Şoför kulağıma yaklaşıp, “Acele etme… Nusret bey boşalmadan uzun uzun siker senin karıyı! Tadını çıkar!” dedi. Bir şey söylemeden başımı salladım. Kulaklarımda karımın çığlığı ve vücutlarının birbirine çarpmasının sesiyle kendimden geçiyordum…

Birazdan karımın haykırmaları arttı. “Aahhh! Nusret’im! Erkeğimmm! Sik beni!” diye bağırdı. Artık sadece çığlık atıyordu. Karım geliyordu. Bir kaç dakika sürdü gelmesi. Onun böyle kendini kaybetmiş bir halde boşaldığını hiç duymamıştım. Nusret bey, “Offff… Amına koduğumun küçük orospusu!” diye soluya soluya basıyordu karıma. “Daracıksın amcık! Şimdi beni de getireceksin…” dedi, hemen ardından da böğürürcesine sesler çıkartarak boşaldı. Sonra sesleri duruldu.

Şöför hızla pantolonunu toparlamaya başladı. “Hassiktir! Senin orospu karın patronu çabuk getirdi! Toparlan, gitmemiz lazım hemen!” dedi. Şöförün paniğini anlamadım, ama ben de telaşlandım. Pantolunumu çektim aceleyle. Sessizce kaçtık ordan. Evin önüne geldiğimizde, “Nusret bey asla bu kadar çabuk gelmezdi, senin karının muamelesi çok iyi olmalı! Nusret bey bir şey istemek için telefon eder bazen, onun için korktum. Pencerenin altındayken benim telefon çalsaydı boku yemiştim!” dedi.

Nusret beyden telefon gelecek diye bekleyerek bir daha arkaya gitmedik. İki saate yakın konuştuk. Şöförün adı Kemal imiş. Nusret bey çok güvenirmiş kendisine. Ben de kendimden bahsettim. Karımın erkeklerden ne kadar hoşlandığını ve benim bunu bilerek evlendiğimi anlattım. Aklı almadı, ama dinlerken eğlendiğini hissettim. Benden 5-6 daha büyüktü. Bekardı. Şimdi gönlünü eğlendiriyordu. Ama, temiz bakire bir kız bulup evlenmeye niyetliydi. “Ben namusuma düşkünüm! Karı dediğin evinin, erkeğinin kadını olur. Bir erkeğe yan gözle baksın öldürürüm valla. Nusret bey de öyledir. Bakma, önüne gelene kayar, ama karısının yeri başkadır. Sen de biraz karına sahip çık diyeceğim, ama geç kaldın galiba!” deyip gülmeye başladı. “Senin karı mal canım… Sen ona sahip çıkamazsın zaten! O yolun yolcusu o!” derken, ben sadece dinliyordum.

Sonunda Kemal’in telefonu çaldı. Hemen açtı. “Tabii Nusret bey!” dedi. Birkaç defa daha, “Tabii… Tabii…” dedi. Telefonu kapatınca, bana, “Gel bakalım!” deyip kapıya doğru yürüdü. İçeriye girdik. Gösterişli bir antrenin ardından loş aydınlatılmış büyük ve etkileyici salona girdik. Zenginlik evin her köşesinde hissediliyordu. Modern, beyaz ağırlıklı dekorasyon çok hoşuma gitmişti.

Merdivenin ardındaki bölümü göstererek, “Bak burası bar…” dedi. İçkileri, bardakların yerlerini gösterdi. “Ben bir şey istemiyorum!” dedim. Güldü, “Senin için değil salak! Nusret bey talimat verdi. O istediği zaman götüreceksin!” dedi. Bunu düşünemediğim için kendime kızdım. Mutfağı ve diğer yerleri gösterdikten sonra üst kata çıktık. Heyecanlanmaya başlamıştım. Yanlarına gidiyorduk galiba. Nasıl davranacaktım? Ne yapacaktım? Nasıl konuşacaktım? Ağzım kurumuştu heyecandan. Holün sonunda, hafif ışık gelen odaya yaklaştıkça kalbim yeriden çıkacak gibiydi. Az önce altında karımın sikişme seslerini dinleyerek 31 çektiğim oda olmalıydı bu.

Kemal öksürerek geldiğimizi belli etti. İçeriden, “Gelin, gelin!” diyen Nusret beyin sesini duyduk. Kemal önde ben arkada içeri girdik. Kocaman yatak odasının ortasında onunla orantılı büyüklükte bir yatak vardı. Odanın içinde yoğun bir seks kokusu vardı. Yarı oturmuş vaziyetteki Nusret beyin göğsüne başını dayamış olan karım çok mutlu görünüyordu. Narin elleri onun kıllı göğsünü okşuyordu. İkisi de gögüslerinin üstüne kadar örtülüydü. Herhalde biz gelmeden örtmüşlerdi üstlerini. Saçı başı dağınıktı karımın. Dudaklarında ruj kalmamış, bulaşmıştı. Bana bakıp yorgun yorgun gülümsedi. Nusret beye ayıp olmasın diye karşılık veremedim.

Nusret bey bir eliyle karıma sarılmıştı, diğeriyle omuzunu okşuyordu. Muhabbetlerini kesmiş gibi suçluluk duydum, ama kendisi çağırmıştı bizi. Nusret bey kendinden emin, ama artık daha sevecen sesiyle bana, “Kemal sana her şeyin yerini gösterdi mi?” dedi. “Evet, Nusret bey.” dedim. “Hadi bakalım o zaman bana bir buzlu Viski getir!” dedi. Karıma da birşey içmek istiyor mu diye soracaktım ki, “Pelin’e de aynısından getir!” dedi. Sonra da karıma döndü, “Seni istediğim gibi yeniden yaratacağım!” dedi gülümseyerek. Karım da kıkırdayarak kıllı göğsüne öpücük kondurdu ve “Ben bilmem, beyim bilir!” dedi.

Nusret bey bana, “Hadi bakalım, git getir şimdi!” deyip, Kemal’e de, “Kerem içkileri hazırlayıncaya kadar bekle, bir yanlış yapmasın, sonra evine gidebilirsin!” dedi. Kemal, “Tabii Nusret bey!” dedi. İkimiz tam odadan çıkıyorduk ki, “Dur bak, seninle biraz oyun oynayalım. Aşağıda soyun ve Pelin’in külodunu giy, öyle gel!” dedi. Etrafa bakınıp karımın külodunu aradı. Bulamayınca, “Durmayın orada! Arasınıza!” diye kızdı. Kemal’le ben yatağın etrafında dolaşıp karımın külodunu aramaya başladık. Sonunda Kemal yatağın dibinde buldu, “Buldum Nusret bey!” dedi.

Karımın minik pembe külodu Kemal’in elinde, beraberce odadan çıktık. Aşağıya ininceye kadar Kemal karımın külodunu koklayıp, “Off, çok güzel kokuyor yaa!! Halen sırılsıksam!” deyip durdu. Aşağıdaki bara indiğimizde, “Hadi Kerem, giy bakalım karının külodunu!” dedi. “Sen gittikten sonra giyerim…” dedim. Ama ısrarlarına sonunda daha fazla karşı koyamadım. Kemal şu anda bana burada destek olabilecek tek kişiydi. Soyunmaya başladım. Gömleğimi, pantolonumu, külodumu, çoraplarımı tek tek çıkardım. Çırılçıplak Kemal’in önünde duruyordum. Sikim kalkmaya başlamıştı. Elimi uzatıp, “Ver de giyeyim bari…” dedim.

“Dur bekle!” dedi, kemerini çözdü. Pantolonunun önünü açtı. Yarağını çıkarttı, karımın küloduna sürtmeye başladı. Dışarıda azıp da boşalamamanın acısını çıkartacaktı belli ki. Ara sıra da bana bakarak, “Ohhh, Kerem karın tam sikilecek bir karı! Tam bir orospu!” diye fısıldıya fısıldıya 31 çekmeye başladı. Çok sürmeden karımın külotuna fışkırttı döllerini ve “Ooohhhhh!” çekti. Sonra da dölleriyle vıcık vıcık olmuş külotu elime verdi ve pantolonunu toplamaya başladı. Gülerek, “Giy hadi!” dedi. Öylece durduğumu görünce, “Giysene lan gavat!” dedi.

Tek ayağımla mermer zemin üstünde dengemi sağlayarak bir bacağımı geçirdim. Sonra da ötekini. Külodu belime kadar çektiğimde, Kemal’in ılık dölü sikime, taşaklarıma bulaştı. Bu nedense sikimin daha da kalkmasına sebep oldu. Kemal’in bunu farketmesi ihtimalinden rahatsız oldum. Kalkmış sikimin ucu karımın külodundan dışarı taşıyordu. Arkasındaki ip ise popumun arasına girmişti. Kemal’in karşısında gerçekten utandığımı farkettim. O ise bana bakıp eğleniyordu, “Dön şöyle bir de arkadan bakayım!” dedi. Gayri ihtiyari dediğini yaptım. “Ohhh yavrum, göte bak!” deyip kıçıma bir şaplak attı. Hafifçe yana kaçtım. “Genç kız gibi cilvelisin valla! Hadi içkileri götür gecikmeden, yoksa kızacak Nusret bey sana!” dedi.

Haklıydı. Ellerim titreyerek bardaklara Viskiyi, buzlarını koydum. Bardakları Kemal’in verdiği tepsiye yerleştirdim, ona bir şey demeden arkamı dönüp, üstümde sadece karımın minik pembe külodu olduğu halde, yalın ayak, serin mermerin üstünde yürümeye başladım. Kemal’in arkamdan halen baktığını biliyordum. Merdiveni çıkarken külodun sürtünmesiyle Kemal’in dölü iyice bulaşıyordu. Hole geldiğimde kalbim tekrar hızlı hızlı çarpmaya başladı. Odalarına yaklaşıyordum. İçerden seslerini duymaya başladım. Seks sesleri değildi. Konuşuyorlardı.

Odanın açık kapısına geldiğimde durdum. Onların odasına giriyordum, izin almam gerektiğini düşündüm. Beni hemen fark ettiler. Nusret bey, “Gel Keremciğim!” dedi. Geç kaldığıma kızmadığı için sevindim. Yanlarına gittim, tepsiyi uzattım. Ama Nusret bey kendi eline daha yakın olduğumu fark etti ve “Önce bayanlara sunulur!” dedi. “Haklısınız, özür dilerim!” deyip tepsiyi karıma uzattım. Pelin bardağı alırken beni süzerek, sevimli bir tavırla, “Kocacım, çok yakışmış külodum sana!” dedi. Ardından Nusret bey aldı içkisini. Bardaklarını tokuşturup birer yudum aldılar.

Nusret bey bana, sandalye çekip yatağın yanına oturmamı söyledi. Dediğini yaptım. Diken üstünde, dimdik sandalyeye oturdum. Yatakta biraz daha doğruldular. Artık biz bize olduğumuz için üstlerini örtmeye çalışmıyorlardı. Karımın güzel göğüsleri ortaya çıkmıştı bile. Onlara bakmak istiyordum, ama Nusret Bey’den çekiniyordum.

Nusret bey, “Kerem’ciğim…” diye söze başladı ve “Durum şöyle… Pelin’den çok hoşlandım. Çok güzel, taş gibi, işveli, cilveli…” deyip, beni tartmak ister gibi yüzüme baktı. Tepki göstermediğimi, can kulağıyla dinlediğimi görünce devam etti, “Hadi daha açık konuşayım. Karın sevişmesini, sikişmesini de çok iyi biliyor. Daracık amcığı var karının… Bitirdi beni… Metresim olmasını istedim, karın da bunu severek kabul etti!” dedi.

Bana sormadan kabul ettiği için karıma kızmama rağmen, karımın bu güçlü zengin erkeğin metresi olacağı düşüncesi hoşuma gitmişti. Bir yandan da bunun hayatımızı nasıl değiştireceğini, ne zorlukları olacağını bilemediğim için korkuyordum. Yine de olumsuz bir şey demeye cesaret edemedim, “Siz nasıl uygun bulursanız…” dedim. Karım duygularımı biraz fark etmiş olmalı ki, “Güzelim, ben senin karın olarak kalacağım. Çekineceğin bir şey yok. Sadece Nusret beyin de kadını olacağım. Tabii bazen seninle olamayacağım. Ama onun karşılığında lüks, rahat bir hayatımız olacak!” dedi.

Nusret bey, “Sikinin haline bakılırsa hoşuna da gidiyor zaten!” deyip güldü ve “Hadi itiraf et Keremcim, karının pembe külodunu giyip yanımıza gelmeyi kabul ettiğine göre, karını becermeme, metres yapmama hiç bir itirazın yok senin!” dedi. Adam doğru söylüyordu. Karımın pembe külodundan fırlamış sikimle orada öylece oturmuş, başımı sallayarak, az önce karımı siken adamın dediklerini onaylıyordum. Kekeleyerek, “Şeyy… Pelin ilk evlendiğimizden beri böyle davranıyor. Ben de onu kaybetmek istemiyorum. Alıştım artık. Bir yerden sonra hoşuma gitmeye başladı diyebilirim. Haklısınız, başka erkeklerin karımı sikmesinden, karımı başkalarıyla sevişirken izlemekten zevk alıyorum, ne yalan söyleyeyim…” diye içinde bulunduğum durumu anlatmaya çalıştım.

Bu sırada Pelin, örtünün altında kalan elini hareket ettirerek, “Aaaaa! Bu kocaman olmuş yine!” diye kıkırdadı. Eliyle o kocaman olmuş siki okşadığını, kavradığını anladım. Nusret beye, “Hadi sevgilim, bırak konuşmayı artık! Bu koca şeyi yerleştir bana!” diyerek kıvrandı yattığı yerde. Nusret bey benimle konuşmayı bırakıp karıma döndü, “Bebeğim, Pelin’im, sana doymuyor o kocaman şey!” dedikten sonra isterik karımın dudaklarına yumuldu. Bir yandan da eliyle memesini avuçlamaya başladı. Üstlerindeki ince örtü hareketleri arttıkça açılıyordu. Karımın çıplak, güzel vücudu tamamiyle ortaya çıkmıştı. Nusret bey de üstünü örten son kısmını ittirerek üzerinden attı.

İlk defa vücudunun ne kadar kıllı olduğunu gördüm. Yarağı çok heybetliydi. Kalın, uzun ve kapkaraydı. Damarlarını görebiliyordum oturduğum yerden. Kıllı iri taşakları da kapkaraydı. Karımın narin eli sımsıkı kavramıştı yarağının gövdesini adeta kaçmasından korkar gibi. Az sonra Nusret bey karımı altına aldı. Pelin bacaklarını aralayıp dizlerini kaldırdı. Nusret bey eliyle koca yarağını tutup karımın amına dayadı. Dudaklarını karımın dudaklarından ayırıp gözlerinin içine baka baka ittirmeye başladı…

Karımın yüzünde bir gerginlik oldu. Saatlerce girip çıkmasına rağmen halen büyük geldiği belliydi. Karım koca yarağı içine tamamiyle alır almaz bir, “Ohh!” çekti, ardından bacaklarını kaldırıp iki yandan erkeğinin beline doladı. Kırmızı ojeli küçük güzel ayaklarını birbirine dolayıp kilitledi. “Seninim erkeğim! Seninim! Kökle dibine kadar!” diye soludu arzuyla…

Nusret bey zaten bekleyecek değildi. Kıllı poposunun karımın bacakları arasına doğru alçaldığını seyrederken içim cız etti. Karımın bir başka erkek tarafından sikilmesini izlemekten aldığım büyük zevke rağmen, kıskançlık ve burukluk duygusu da yok değildi içimde. Karımın aldığı zevki tekrar tekrar isteyeceğini, ona bağlanacağını biliyordum. Nusret beyin kalçaları aşağı yukarı hareket etmeye başladığında bu düşünceleri unutup önümde gerçekleşen muhteşem çiftleşmeye konsantre oluvermiştim. Yumuşak başlayan hareketler gittikçe daha sert ve acımasız oluyordu. Adeta Pelin’e acı vermek ister gibi sikiyordu artık.

Pelin onun altında zangır zangır sarsılıyor, nefes nefese inliyordu. Kırmızı ojeli küçük ayakları Nusret beyin kıllı poposunun üstünde fırtınada sallanan yapraklar gibiydi. O kocaman yarağın biricik aşkımın amına girip çıkmasını kıpırdamadan seyrediyorum. Adeta büyülenmiştim. Karım kolları yettiğince ona sımsıkı sarılıyor, dişlerini sıkarak altında debeleniyordu. Başını iki yana sallayarak haykırmaya başladığında geldiğini anladım. Ama duramıyordu. Nusret bey de durmuyordu. Karım, “Yeter! Yeter!” diye yalvarmaya başladı.

Nusret bey daha gelmemişti. Dakikalarca daha hayvan gibi sokup çıkardı. Karım tekrar deliler gibi bağırmaya başladı. Yine geliyordu. Vücutların birbirine çarpma sesine Nusret beyin küfürleri eşlik etmeye başladı. “Amına koyuyorum kaltak! Daracık deliğini sikiyorum! Amına koduğumun orospusu!” diyerek o da kendini kaybetmişti. Öyle güçlü koyuyordu ki, karıma bir şey olacak diye korktum. Karım artık ona sarılamıyor, altında boş bir çuval gibi duruyordu. Az önce Nusret beyin beline kilitlenen ayaklarını salmış, adam yarağını dibine vurdukça bacakları kukla gibi iki yana sallanıyordu.

Sonunda Nusret bey böğüre böğüre karımın içine boşaldı. Bütün ağırlığıyla, nefes nefese yatan karımın üstüne yığıldı. Sonra yavaşça yana kaydı. Yumuşamış, ama halen kocaman yarağı karımın amından kayarak çıkmıştı. Pırıl pırıldı. Sırt üstü uzandı. O da nefes nefeseydi.

Biraz sonra karımın güzel amından Nusret beyin dölleri dışarıya taşmaya başladı. Gecenin kim bilir kaçıncı boşalması olmasına rağmen Nusret beyin döllerinin bu kadar çok olduğuna şaşırdım. Gözlerim, karımın amından yavaşça süzülen döllere kilitlenmişti. Kim bilir daha ne kadarı karımın rahmindedir diye düşünürken, Nusret beyin yattığı yerden sesini duydum. “Amına koduğumun orospusu bitirdin beni!” dedi. Halen nefes nefeseydi. Pelin’imin ise cevap verecek hali yoktu, yarı baygın hareketsiz yatıyordu sırtüstü. Diri, dolgun memeleri inip kalkıyordu sadece. Terden sırılsıklamdı. Loş ışıkta parlıyordu. Ter ve seks kokusu iyice sarmıştı odayı…

Ben sesimi çıkartmadan onlara bakıyordum. Sikim de halen dimdikti, sızlıyordu. Elime alıp boşalmak için deli oluyordum, ama bir yandan da kızacak diye adamdan korkuyordum. Nusret beyin, “Kerem, git bize birer bardak soğuk su getir!” sözüyle kendime geldim. Konuşacak halde değildim. Hemen kalkıp odadan çıktım. Mutfağa doğru pür telaş yürürken, olanları tekrar yaşıyordum kafamda. Hemen geri dönmek için acele ettiğimi fark ettim.

Odaya elimde tepsiyle geri döndüğümde, Pelin daha tam kendine gelmemişti, bardağı alacak durumu yoktu. Nusret beye içine buz da attığım soğuk suyunu verdim. Kana kana içti. Karıma tepsideki diğer bardağı alıp uzattı, “Bebeğim, su iç, biraz kendine gel!” dedi. Yine o kibar beyefendi olmuştu. Karım hafifçe gülümsedi. Dirseklerinin üzerinde güçlükle doğrulup, Nusret beyin elinden suyu içti. Bitap görünüyordu. Suyu içip kendini tekrar bıraktı, sırtüstü, çırılçıplak.

Nusret bey bana dönüp baktı ve gülümsedi. O an utandım. Karımın külodundan fırlayan sikimi görmüştü. “Bizi sikişirken izlemek seni iyice azdırdı galiba Kerem. 31 çekmek ister misin?” diye sordu. Yüzüne bakmadan utana utana başımı salladım. “Hadi çek o zaman! Karına baka baka çek! Haa, avucunun içine boşalacaksın. Bir yeri kirletirsen çok kızarım. Tamam mı?” deyip güldü.

Tamam anlamında başımı salladım. Avucuma tükürüp, küçülmüş haliyle bile benimkinden büyük bir yarağın önünde 31 çekmeye başladım. Karımın, içinden halen döl sızan güzel kılsız amına bakıyordum. Daha ikinci sıvazlamada sessizce boşaldım avucuma. Herif yattığı yerden, bir çocuğun yaptığı marifeti seyredermiş gibi eğlenmişti 31 çekmemden. “Hadi şimdi git temizlen. Sonra şu karşıdaki kanepeye uzan uyu. Bir şey istersem uyandırırım seni!” deyip, yerdeki yatağın örtüsünü fırlattı bana.

Efendisinin emrinde bir köle gibi emirlerine itaat ettim. Banyodan döndüğümde ikisi de uyumuşlardı. Çırılçıplak yatıyorlardı. Adamın iri simsiyah kıllı gövdesi ile, ona sımsıkı sarılan karıcığımın minyon narin bedeni ve bembeyaz teni çok güzel bir tezat oluşturmuştu. Başını adamın göğsüne koymuş, sarı uzun saçları adamın göğsüne dalgalar halinde yayılmıştı. Eli, inikken bile hayli iri görünen sikin üzerinde, bir bacağını Nusret beyin üstüne atmış, minik pembe amcığı, içinden süzülen zevk sıvıları ve adamın dölleriyle halen ıslak ıslak parlıyordu. Öyle güzel bir manzaraydı ki!

Nusret beyin dediği gibi, kanepeye uzandım, örtünün altında büzülüp uyudum.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

kurtköy escort erotik film izle escort ümraniye rus escort şişli escort keçiören escort bahçelievler escort kayseri escort escort ankara gaziantep escort gaziantep escort tuzla escort izmir escort izmir escort izmir escort kocaeli esgort kocaeli escort kocaeli escort istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti mecidiyeköy escort şişli escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort beylikdüzü escort bakırköy escort taksim escort istanbul escort mersin escort escort sincan escort otele gelen escort etlik escort bahçeşehir escort eryaman escort demetevler escort numberoneescorts.com muğla escort ensest hikayeler hurilerim.com kuşadası escort bayan Escort görükle escort escort escort escort travestileri travestileri bahis forum balçova escort alsancak escort gaziemir escort bornova escort konak escort buca escort karşıyaka escort mersin escort batman escort bayburt escort bartın escort ığdır escort bilecik escort manisa escort mersin escort muğla escort ordu escort osmaniye escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort xnxx Porno 64 alt yazılı porno bursa sınırsız escort bursa escort bayan porno izle bursa escort görükle escort antalya escort Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort şişli escort istanbul travestileri istanbul travestileri ankara travestileri ankara travesti linkegit erzincan escort erzurum escort eskişehir escort giresun escort gümüşhane escort hakkari escort hatay escort ığdır escort ısparta escort istanbul escort Antalya escort Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com webmaster forum canlı bahis illegal bahis illegal bahis kaçak bahis canlı bahis güvenilir bahis