Beylikdüzünün Çıtır Ve Ateşli Escort Bayanları

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Herkese iyi günler elit beyefendiler. Ben Ateş. Adımdan anlayacağınız gibi son derece ateşli bir escortum. Sizleri kucak dolusu selamlıyorum. 165 boyunda esmer bir kadına beylikdüzü escort kim hayır diyebilir ki. Hele ki bu kadın son derece bakımlı ve arzulu ise. porno Evet dediğim gibi son derece istekli bir kadınım. İşimi gerçekten göreceksiniz ki istekli ve ateşli bir şekilde yapabiliyorum. Temizliğe benim kadar önem avcılar escort verdiğiniz sürece sizleri sikiş hiçbir şekilde geri çevirmeyeceğimi ve yatakta tam anlamıyla köleniz olacağımı itiraf etmeliyim. 18 yaşında başladığım bu mesleğe 3 yıldır durmaksızın devam etmeme rağmen vücudumu hd porno gördüğünüzde anlayacaksınız ki tap taze elit bir bayanla karşı karşıyasınız. Dur durak bilmeksizin yaşayacağımız erotik anları unutamamakla beraber escort bayan beylikdüzü asla bitmesini istemeyeceksiniz. Sizin için özel olarak hazırladığım odamda seksi çamaşırlarımla sizleri beklerken hadi beni daha fazla bekletmeden yanıma gelin. İsterseniz otel odasında da sizlerle buluşabilirim. Bir telefon kadar uzağınızdayım.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

bakire değilim

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Merhaba benim adım Jale. Uzun siyah saçlarım, dolgun göğüslerim ve çıkık kalçamla 15 yaşindan beri her erkegin gozlerini uzerime cekmisimdir. Anlatmak istedigim 18 yasindayken yasadigim bir ani ama once seksle tanismami anlatmak istiyorum. 17 yasindaydim yaz tatilini bilgisayar basinda geciriyordum. Bir gun maillerime bakarken tanimadigim bir adresten gelen maile baktim tam 1 saat suren bir porno videosu vardi icinde. Evde kimse yok diye hoparlorun sesini actim ve izlemeye basladim. Bazi kisimlarini tekrar tekrar izledim kadinin bagirislarini adamin kadinin amini dagitisini hepsini izledim defalarca bir ara elim amima gitti ve sulanmis oldugunu fark ettim. O anda birden bir deli cesareti geldi bana ve kalcamin yanaklarini bile kapamayacak kadar kisa olan sortumu ve beyaz straptez bluzumu giydim ve sutyenimle donumu cikarttim. Karsi komsumuz yeni tasinmisti. 25 yaslarinda gayet seksi bekar bir erkekti bana bir kac kere baktigini ve yaraginin kabardigini onceden fark etmistim tabi. Banyoya gidip bluzumu islattim komsumuzun adi erhandi. Erhana gidip musluk borusunun patladigini ve bakmasini isteyecektim. Gogus uclarim iri dugmeler gibi bluzumdan belli oluyordu saclarimida islattim ve erhanin kapisini caldim beni oyle gorur gormez yaragi havalanmisti zaten.O daha iki kelimeyi bir araya getiremeden “muslugun borusu patladi bakar misin lutfen evi su basti” dedim. Daha kendine gelemedigi icin tek kelime etmeden pesimden geldi.Eve girdik ben aninda kapiyi kilitledim ve erhan ne yaptigima bakarken birden uzerine atladim. Yaragini kavradim ve 31 cekerken bi yandan da opmeye basladim onu. Bir ara beni ittirmeye basladi ama sonra sortumun icine ellerini soktu ve kalcami avuclamaya basladi. Elleri kalcamin arasinda gezindi arkadan amimi oksuyordu. Yaragi o kadar kocamandi ki artik esofman zor dayaniyordu beni kucakladigi kapinin yanidaki porno kucuk dolabin ustune oturttu. Sortumu tek bi hamlede cikartti ve atti kafasi amima gomulurken o maili gonderen kisiye bir tesekkur maili atmayi dusundum. Erhan amimi oyle bir yaliyor emiyordu ki defalarca yuzune bosalmistim. Dilini deligime sokmaya basladiginda bana bakti ve “bakire misin” dedi bende “evet ama yine de amimdan sik umurumda degil” dedim. Erhanda daha bi istahla amima gomuldu. Bacaklarimi emmeye yalamaya basladi. Dilini sertlestirip amimda gezdirmeye basladi ve o anda oyle bir bosaldim ki ciglik attim. Erhan bluzumu cikartti artik ben cirikciplaktim beni tekrar kucakladi ve ben ona yatak odami tarif ettim. Odama gectigimizde kapiyi yine kilitledik hatta birisi gelir diye ekstradan arkasina sandalye bile dayadik. Erhan beni yatagima birakti ve kendi de bir cirpida soyundu. “buraya tasindigim ilk gunden beri bu amin hayalini kuruyorum” dedi. “hadi o zaman tatlim daha ne bekliyosun karin yap beni” dedim.Erhan sikini bas ucumdaki dolaptan aldigi bi kremle kremledi ve ben altinda “hadi sok artik bosalt beni kocacim” diye inlerken birden kokledi amima. Ciglik cigliga zevkle bosaltim. Erhanin sirtina tirnaklarimi gecirmisim zevkten onun sirti kanamaya baslamisti ama hala durmuyordu her bir git gelde daha da hizli daha da sert sokuyordu.Altinda titreye titreye bosaliyordum. Bir ara pozisyon degistirdik ben uste ciktim ve erhanin uzerinde ziplamaya basladim. Goguslerimi isirmaya emmeye baslamisti o da bir elini aldi ve amima goturdu simdi hem sikiyor hemde oksuyordu beni “sana hayatinin sonuna kadar hatirlayacagin birsey yapicam” dedi ve beni domaltti. Arkama gecti amimdan cikti ve ben tam gotume sokcak diye dusunurken aniden tekrar amima girdi ve son hizla sokmaya basladi bana bi elini belimden doladi ve amima getirdi simdi hem sokuyor hemde bana masturbasyon sikiş yapiyordu. Elide yaragida cok hizliydi erhan hala bosalmamisti ve bu gidisle bosalacagida yoktu zaten. Eli daha da hizlanirken ben bir kex daha bosaltim elini bana yalatti ve aynen devam etti ayni seyleri yapmaya. Diger eliyle kalcama oyle bir tokat patlatti ki gozumden yas geldi. Zevkten agliyordum resmen “hadi bosalt beni hayatim sik beni dagit su amimi” diye inliyordum altinda. “bundan boyle karimsin istedigim zaman sikicem seni kucuk orospum” dedi bana ve iyice pompalamaya basladi altinda zevkten kivranirken kesik kesik cigliklar atiyordum. “hadi hayatim son bir kez bosalt beni” dememle birlikte bana masturbasyon yapan ellerini de amima soktu o anda resmen butun yatagi islattim. Oyle bir bosalmistim ki elim ayagim oynamiyordu erhanda yaragini cikartip haliya bosaldi ve uzerime yigildi. Yaragi hala gotumun arasindaydi ama icinde degildi. Bir bes dakika hicbir sey soylemeden yari baygin bir sekilde ikimizde oyle yattik. Bir sure sonra erhanin yaraginin yine sertlesmeye basladigini hissettim ama cok istememe ragmen erhana evine gitmesini soyledim. O da zaten annemlerin korkusundan hemen gitti. Butun gece bir daha ki bulusmamizda beni nasil sikecegina dair erotik mesajlar atti. Ben 18 yasina gelene kadar neredeyse her gece onun evine gittim ve her defasinda bayilana kadar sikistik. 18. Dogumgunumda sana bir suprizim var gece bana gel diye mesaj atti.Bende tabi hic olmaz demeden bizimkilerin yatmasiyla birlikte solugu erhanin evinde aldim. Uzerimi hic degistirmeden gitmistim. Uzerimde ne don ne de sutyen vardi sadece ip incecik bir gecelik vardi o da dizlerimden o kadar yuksekti ki egilsem butun manzara gozler onundeydi. Erhan beni kapida karsiladi ve hemen gozlerimi bagladi “gel otur tatlim soyle” dedi ve beni sikinin uzerine oturttu amima hd porno girmesiyle bir degisiklik oldugunu farrk etmistim daha uzundu amimdaki sik. Gozlerimi cozdu ve hic tanimadigim bi erkegin sikinde oturdugumu fark ettim. Kalkmaya cabalarken adam beni tuttu ve erhan kulagima egilip “sana dogumgunu hediyem” dedi “grup yapicaz bu arkadasim serhan” dedi. Serhan yavas yavas alttan pompalamaya baslamisti coktan. Erhan geceligimi cikartti ve serhan beni kucakladigi gibi erhanin yatak odasina goturdu serhan yataga uzanirken yaragi hala icimdeydi. Oyle guzel pompoliyordu ki erhana “tesekkur ederim askim” diye bagiriyordum inlerken. Erhan kisa bi sure sonra geldi.yaragi coktan kazik gibi olmustu. Beni serhanin uzerine domalti. Serhanda firsattan istifade goguslerime yumuldu. Isiriyor dilliyor emiyordu. Erhan yaragini diger deligimde dolastirken acayip heyecanliydim. Erhan birden kokledi ve ben yine ciglik cigliga bosaltim. Erhan serhana “tempoyu tuttur” dedi ve ikisi de ayni tempoyla beni sikmeye basladi. Oyle hizli sikiyorlardi ki inlemekten yorgun dusmustum. Erhan goguslerimi tuttu ve onlardan guc alarak hizini arttirdi. Serhan amimi parcaliyordu resmen o kadar hizliydi ki erhan onun yaninda bir hic kalirdi. Serhan hem sikip hemde bizirimi sikmaya basladi. Bacaklarimi hissetmiyordum artik. Erhanin gotume bosalmaysiyla serhanda yataga bosaldi.Yarim saat boyunca baygin bir sekilde yattik daha sonra serhan “hadi bir kez daha” dedi ve amimi yalamaya basladi o amimi yalarken bende erhana sakso cekiyordum ikisininde yaragi kazik gibi olmustu yine yatakta dizlerimizin uzerinde durdum bu sefer serhan gotume soktu erhanda amima ama ayni anda girince resmen birden yataktan havalandim. Serhan goguslerimi minciklarken erhanla deliler gibi opusuyorduk. Bir saat durmadan sikistik her pozisyonda bosalttilar beni.Eve giderken gunes doguyordu. O kadar yorgundum ki karnim agriyor numarasi yapip okula gitmedim. Annemler ise gidince neredeyse bir kac saat uyumustum ve telefonum caldi erhan gelmek istiyordu. Ee tabi onu kiramadim ve annemler gelene kadar tekrar tekrar sikistik.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Evli Çiftle Grup

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Evli Çiftle Grup

EVLİ ÇİFTLE GRUP
Öncelikle kendimden bahsedeyim 28 yaşındayım. İyi eğitimli ve kültürlüyüm. Kıbrısta yaşıyorum. Öyle abaza tiplerden değilim sürekli bir ilişkim war ve gayet güzel bi seks hayatım var.Boş zamanlarımda internete çok takılırım. Yabancı bir internet sitesine üye olmuştum fakat ilk başta aradığımı bulamamıştım aradığıma gelince safi sex arayan bi aç değilim sadece değişiklik arıyordum. Evli çift evli bayan yani kısacası grup sex. Tam ümidimi kestiğim sırada bi msj geldi ilk başta çokta ciddiye almadım ama fotoğraf falan yolladılar telde konustuktan sonra emin oldum daha doğrusu denemeye karar verdim. Çevremden dolayı bu işlerin gizliliği benim için çok önemli ve çok çekiniyordum. Lafı fazla uzattım hikayeme geçeyim. Beni ekleyen çiftle mesajlaşmalardan ve telefon konusmalarından sonra buluşmaya karar verdik.
Girneyi bilenler bilir eziç premier restaurantta buluşmak üzere sözleştik. Çok heyecanlanmıştım bu benim için bir ilk olacakt ama denemeye değer diye düşündüm ve kendimi olayların akışına bıraktım. Acaba nasıl insanlardı tüm bu heyecanla eziçe gittim içeriye girdim fakat onları bulamadım telefon açtım ve gürkan bey kapıya geldi gürkan 50 55 yaşlarında 180 boylarında yaşlıca bir adamdı dedim eyvah karısıda böyleyse yandık :). Masalarına doğru ilerledik bizi masada bir afetbekliyordu 45 yaşında olmasına rağmen hiç yaşını göstermeyen bi güzelliği wardı sarı saçlı küt kesilmiş saçlar, 1,70 1,75 boy muhteşem bir fizik. Selamlaştık merhaba ben orkun deyip öptüm merhaba ben gül dedi tanışma faslını geçmiştik. Heyecandan tir tir titriyordum bi yandanda biraz sonra bu afeti sikecek olmanın hayaliyle yanıp tutuşuyordum. Masada epey muhabbet ettik hayatlarımızdan neler yaptığımızdan falan. yemeklerimizi söyleyip yedik ve birer kadeh kırmızı şarap içtik. Gerçekten çok cana yakın insanlardı hemen kaynaştık sanki yıllardır tanışıyorduk. Sonra kahveyi evlerinde içmeyi teklif ettiler tabiki kabul ettim. gülle gürkan kendi arabalarıyla bende peşlerinden kendi arabamla evlerine doğru çatalköye dedeman otelin yukarısındaki villara kadar geldik. Nihayet evlerine varmıştık. Dubleks yazlık tarzı iyi döşenmiş bi evleri vardı içeriye geçtik ve onlar şaraba devam etti bende viski aldım. Gülün muhteşem bi vücudu vardı görseniz en fazla 30 dersiniz. siyah pantalonun altına giydiği tanga belli oluyor ve gögüs çatalı beni deli ediyordu. Kocası karşı koltuğa oturdu gül geldi yanıma oturdu önce ufaktan el şakalarıyla başladık salondaki deri koltuğun üstünde. Güle sarıldım ve öpüşmeye başladık boynunu yalıyor kulak memelerini emiyordum ellerimlede kalçalarını avuçluyordum. kocasıda bizi izliyor devam edin diyordu. Kalkan sikimi boxerdan çıkarttım öyle milletinki gibi 23 25 cm deil 17 18 cm kalın damarlı siki gülün eline verdim oda sikimi okşamaya başladı kocasıysa sadece izliyordu. Sonra yukarıya yatak odasına çıkmayı teklif ettiler ve hemen cıktım gül okadar azgındı ki sikimden çekerek çıkarttı beni yukarıya. Soyunmaya başladık gülün üstünü çıkarrtım siyah dantelli bi sutyeni vardı altını soyduğumdaysa muhteşem manzarayla karşılaştım siyah dantelli bir tanga ve jartiyer takımı. o sapsarı vücut siyahlar içinde muhteşem duruyordu. Tekrar öpüşmeye başladık ve onu yataga uzattım. bu arada gürkanda soyunmuş 12 13 cm lik sikini karısının ağzına vermiş sakso çektiriyordu. Ben gülün boynundan başladım gögüslerine doğru indim ve sutyenden kurtardım onu. meme uçları dim sik ve kahve rengiydi onları emmeye ellerimle göüslerini sıkmaya başladım gülde zevke gelmiş ıhh lamaya başlamıştı. Sikle dolu ağzıyla bişeyler söylüyordu. Sabaha kadar sikin beni tüm deliklerimi doldurun demye başladı. göğüslerinden sonra altına indim tangasının kenarından amını yalamaya başladım tertemiz pürüzsüz sanki bebek vücüdu gibiydi amı. İnanın insanın yaladıkça yalayası geliyor. Zaten am yalamaya bayılırım böyle mis gibi olunca dahada fazla yalamaya devam ettim. amının sularını içiyordum resmen gül kıvrım kıvrım kıvranmaya başlamıştı ne olur sikin artık geçirin amıma götüme diye yalvarmaya başlamıştı gürkanla bana. Bense aldırış etmeden amını yalamaya devam ediyor dilimi amına sik gibi sokup çıkartıyordum. Ihhhlamalar atrmıştı gülde artık yalvarmaya başlamıştı. Artık vaktinin geldiğini düşünüp kocası ağzına verirken bende sırt üstü uzanmış gülün amına sikimle fırça darbeleri atmaya başlamıştım beni kendine doğru çekmeye çalışıyor fakat ben sokmuyordum yalvarmaya başladı sik artık ne olur sok şu sikini amıma becer beni çatır çatı si diye. bende daha fazla dayanamadım ve taş gibi olmuş sikimi bir anda köküne kadar soktum. Gülden öyle bir çığlık geldiki ev müstakil olmasa komşular gelirdi herhalde. ben amına sert sert girip çıkmaya başladım kocasıda hem azını sikiyor hem göğüslerini yoğuruyordu. Gül se zevten bayılacak gibi çığlıklar atıyor kendini sikime doğru ittiriyordu. bense her seferinde tam çıkartacak gibi yapıyor sonrada dibine kadar köklüyordum. Sonra gül ikinizin sikinide içimde istiyorum dedi. Ben yatağa sırt üstü uzandım gül yüzü dönük şekilde sikimin üstüne oturdu ve zıplamaya başladı kocasıda arkasındaki yerini aldı ve Gülü götten sikmeye hazırlanıyordu anladığım kadarıyla parmaklarını gülün götüne sokuyordu. o da iyice azmış olmalıki zaten gülün ağzından ıslanmış olan sikini Gülün götune kökledi. Gül aramızda tost olmuş zevten bayılırcasına tiz çığlıklar atıyordu. Ben kendimi ne kadar tutabilsemde geç boşalsamda artık tutamaz hale gelmiştim ve güle gelmek üzere olduğumu söyledim biraz daha gitgel yaptıktan sonra sıcacık amın içine döllerimi tüm tazyikiyle bıraktım ama gül hala götünü siktiiyor ve üstümde zıplamaya devam ediyordu. bir iki git gelden sonra kocasıda boşaldı ve yana yığılıp kaldı. Gül amından çıkarttığım sikini bir güzel yaladı bir damlasını bile ziyan etmeden yuttu. Sonra sırayla duşa girdik ve bornozlarla gelip yatagın ustune oturduk benimki yeniden hareketlenmeye başladı kocasıysa yatağın karşısındaki koltuğa oturdu ve siz devam edin ben izlicem dedi belliki yorulmuştu. 69 pozisyonuna geçtik ve gül sikimi yalarken ben hem amını yalıyor hem göt deliğine dilimi sokuyordum. iyice sertleşen sikimi daha fazla dayanamayarak gülü domalttım ve arkadan yalanmaktan sulanmış amına daldırdım yine ahlar ohh lar içinde sikişmeye başladık bana kocacım sikicim sensin demeye başladı. kocası ise koltukta oturmuş kalmkayan sikiyle 31 çekmey uğraşıyor bende yatakta karısını sikiyordum. gülü arkadan sikerken sert sert omuzlarından sikime bastırıyor ve saçlarını çekerek sikiyordum kasıklarımız birbirine çarpıyor ve odada şap şap sesleri yankılanıyordu. bir süre böyle girip çıktıktan sonra tempoyu biraz düşürdüm ve göt deliğini parmağımla genişletmeye başladım iki parmağım rahatca giriyordu zaten az önce sikilmişti götü. sonra benim ufaklığı yerleştirdim göt deliğine alıştıra alıştıra sikmeye başladım daracıktı kocasının sikinden sonra benimki iice doldurmuştu götünü. Önceleri yavaş ol diyen gül daha hızlı daha sert sik görsün kocam nasıl sikilir am göt die bagırmaya başladı. bende sanki düşmanımı sikercesine hunharca girip çıkmaya başladım git gellerin sonucunda güle boşalacağımı söyledim bu sefer hepsini ağzıma istiyorum dedi sikimi götünden çıkartıp ağzına verdim boğazına kadar birkaç kez gidip geldim ve yine muhteşem bi boşalma yaşadım oda benle birlikte boşaldı. Yine bir damlasını bile ziyan etmeden yuttu ve yataga devrildik. akşam 8 de buluşmuştuk saat gece 3 olmuştu. Ben duşumu aldım tam gitmeye yelteniyodum ki gül üstünde siyah bi gecelik göğüs kısmı dantelli altında hiçbir şey yok beni yolcu etmeye geldi. bu arada gurkan yorgunluktan uyumustu bile. sonra ayak üstü salonda yiyişmeye başladık ve benimki yine kalktı. salondaki koltuga yatırdım bir postada amından orda siktim ve evimin yolunu tuttum ebnim için müthiş bi deneyim oldu halada görüşüyoruz. Sadece evli çiftler ve grup yapmak isteyen bayanlar eklesin lütfen

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

muhtesem gunlerim 3

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

muhtesem gunlerim 3
Markus un yasini gorunce urkmustum cunki yasi kucuktu. Sonra yanina gittim elimde karti ile hemen surati dustu neden yalan soyledin diye sordugumda aslinda istemedim ama 17 yim diye beni istemezsin sandim dedi. Ben hic birsey soylemedim boxer imi giyip oturma odasina gectim viski doldurup icmeye basladim bi sure sonra yanima geldi ozurdiledi bense hic konusmuyordum uzun bi sure ya bisey olursa diye dusunuyordum alkolun etkisiyle gevsiyordumda oda yanimda bekliyordu oylece bi sure goz goze bakistik sonra dudaklarima usulca uzanip optu ve yarragimi kavradi diye bense o gece istemedim ve bir kac gun pek onunla konusmadan oylece gecti. Hafta sonu gelmisti tekrar bana cikartip para uzatti bende bu ne diye sordum oda burda kaliyorum kiraya ortak olmak istiyorum dedi bende boyle biseye gerek yok dedim sert bi sekilde usteleyemedi icerde oturup icmeye basladik az konusup susuyorduk bi sure sonra disari cikip yuruyus yapmaya karar verdik yavas yavas konusmaya basliyorduk hava kararmaya baslayinca rmanin biraz daha icine girip ordan geri donmeye karar verdik. Fakat bende artik olan oldu hem kendisi istedi diye dusunuyordum artik ve bende bi suredir onu sikmiyordum ve cok istiyordum sikmeyi bir anda gulerek orman fantazisimi yapsak dedim oda gulerek neden olmasin dedi bakistik once sonra boynuma sarilarak ben sana asik oldum diyerek dudaklarima yapisti bende kalcalarina sik agaclik olan bolgeye gectik hemen onu onume cokturdum ve saclarindan kavrayarak yarragimi agzina verdim yalatmayi ozlemisim belliki oda yalamayi somure somure yaliyordu cok dayanamadim hemen agaca yasladim pembe cicek desenli kiloduyla birlikte esortmanini indirdim taze deligini yalamaya basladim cok takatim yoktu yarragimi hemen deligine dayadim bana yalan soyledigi icin cezalandiricaktim icine girmeden once elimle agzini kapattim ve birden yuklendim tek seferde yarisini sokmustum biraz soluk almasina izin verdim ve tekrar yuklenerek kokune kadar girdim ve birden pompalamaya basladim sertce ve hizli pompaliyordum yakindan biri gecerse bizi rahatlikla duyardi yakalanma riski heyecani ile icine fiskirmaya basladim toparlandik sigaramizi ictik ve eve dogru ilerlemeye basladik gulusuyorduk cunki markus spermlerimin geri gelerek onu gidikladigini soyliyordu bende sen bunu hakettin diyordum. Eve geldigimizde dis kapidan girer girmez markus u kolundan tuttum kendim bir kac bqsamak yukari cikarak yarragimi cikardim ve yalamasini soyledim gulumseyerek yarragimi yalamaya basladi tassaklarimi bile yalatiyordum iyice dolmaya baslayinca kestim iceri girdik hemen temizlen ve isine devam et dedim sevinerek banyoya kostu 10 15 dakka sonra altinda tangasiyla geldi bana viski doldurup verdi kendisi onume diz cokup yalamaya basla cok yavas ama yarragimda ve tassaklarimda diliyle dans ederek yaliyordum 3 4 kadeh viski ictim o yalarken ve onu birden tutup koltuga oturttum hemen deligini yalamaya basladim sonra yarragimi biraz kremledim markus un bacaklarini omuzuma alarak pompalamaya basladim bende tadini cikartiyordum yavasca pompaliyordum 10 15 dakka pompaladiktan sonra markus unda yarragi kalkmisti sallanmaktan onunda hakkiydi bosalmak yarragina biraz krem surerek elime alip pompalamaya basladim ikimizde inliyorduk ve markys icinde yarragim elimde onun yarragi sarsilmaya basladi bosalacagini anlamistim yarragini ona dogru yatirip oksamaya devam ettim ve kendi uzerine inleyerek ve deligine pompalanarak bosaldi bende o iyice bosaldiktan sonra yarragimi cikartip yuzune bosalmaya basladim heryeri sperm olmustu yine yarragimda kalanlari yalamasini istedim oda dilinin ucuyla oynayarak yarragimi yalayarak temizledi. Bir sonraki bolumde markus un bana suprizleri var gorusmek uzere

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

PC SAYESİNDE

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

PC SAYESİNDE

Merhaba arkadaşlar,Yengesini sikenlerin hikayelerini okudukça zevkten kuduruyordum, çünkü ben de türbanlı yengemi sikmek istiyordum. Ben 28 yaşındayım. Yengem ise, 33 yaşında, bakımlı, süper vücut hatlarına sahip bir kadın. Yengemi sikmeyi kafama koyduğum günden beri yengemi yakın markaja aldım. Ama yengemi sikmek kolay olmayacaktı, çünkü 2 çocuğu olan, kapalı bir kadındı. Kocası da, (her ne kadar akrabam olsa da!) biraz kaba saba bir adam. Ama karısına göz koymuştum birkere!
Yengemlerin evlerinde internetleri vardı ve pek internetten anlamadıklarından, sürekli bazı programları bozarlar, ben de eski haline getirmek için evlerine giderdim. Yine böyle bir günde, yengem artık ne yaptıysa MSN ve Facebook adreslerine giremiyormuş. Başına geleceklerden habersiz, interneti kontrol etmem ve düzeltmem için beni çağırdı. Ben de bazı programları yeniden yükledim ve çalıştırdım gittim. Eve gidince aklımdan geçeni uygulamaya başladım. Artık geri dönüşü yoktu bu yolun. Birkaç gün sonra yengemin MSN adresini kendiminkine ekledim, o da kabul etti. Ama ben Fake bir MSN adresiyle ekledim, yani kim olduğumdan habersizdi. Chat yapmaya başladık ve benim kim olduğumu, neden eklediğimi sordu. Ben de, “Benim kim olduğum önemli değil, beni tanımazssın, ama ben seni tanıyorum!” diyerek içimden geçenleri döktüm, ondan çok hoşlandığımı, onun hakkında herşeyi bildiğimi, uzun zamandır takip ettiğimi falan söyledim. Yengem ilk başlarda tedirgin oldu, ama ben ısrar ettim, bunda kızacak bir durumun olmadığını, niyetimin, o istediği sürece onunla konuşmak, muhabbet etmek olduğunu söyledim…

Ve böylelikle sohbetlerimiz başladı. Yengem bilerek yada bilmeyerek artık kocasına ihanet etmenin ilk adımlarını atmıştı. Bu da beni acayıp derecede mutlu ediyordu. Muhabbetimiz zamanla ilerledikçe, sex içerikli konulara girmeye başladık ve en sonunda yengemi karşısındaki adamla (yani benimle!) sikişmeye ikna ettim. Halen benim kim olduğumu bilmiyordu, sadece benim hakkımda bildiği benim anlattıklarım kadardı. Başka bir isim kullanıyordum çünkü. Artık buluşup sikişme zamanımız gelmişti ve ben yengeme, “En yakın zamanda uygun bir yer ayarlayacağım!” dedim. Arkadaşımın evini boşalttım ve yengeme MSN’den yazdım, “Yarın sabah 10 gibi buluşalım!” dedim, gelmesi gereken yeri söyledim. Tabiki tedbirli davranıyordum, asla telefonla konuşmadık anlamasın diye, yengemle sadece telefonumun MSN’inden görüşüyorduk. Arkadaşın evi de bulunduğumuz mahalleden çok uzakta bir yerdeydi. Ben de o gün için işyerimden izin aldım, tüm şartlar oluşmuştu.

Yengem sabah 10 gibi dediğim yere geldi. Anlaştığımız gibi evin kapısını açık bırakmıştım. Yengem içeri girdi, kapıyı kapayıp da salona gelince, karşısında beni görünce, taş gibi dondu kaldı. Şoku atlatınca deli oldu, bana çok kızdı ve çıkıp gitmek istedi. Ama buraya kadar gelip de bana vermeden gitmesine izin veremezdim. Yengeme, benim kim olduğumu unutmasını, buraya niçin geldiğini hatırlamasını söyledim ve tehdit amaçlı MSN’den telefonuma kaydettiğim sex içerikli mesajlaşmalarımızı gösterdim ve olaya son noktayı koydum.

Yengeme emir verir gibi, yatağa geçmesini söyledim, o da büyük bir çaresizlikle, geçti yatağa uzandı. Ben de hemen vakit kaybetmeden üzerine çıktım ve yengemi öpmeye başladım. Benimle sevişmeyi istemediği her halinden belliydi, ama altıma yattıktan sonra ordan sikilmeden çıkması imkansızdı. Yengemin kulak arkalarını, çenesini ve yüzünün heryerini yalamaya başladım. Ara ara öpüşürken dilimi ağzının en iç bölgelerine kadar sokup, öpüp yalamaya devam ediyordum. Yengem yavaş yavaş açılmaya başladı. Artık o da benimle sikişmek istiyordu. Bana karşılık veriyor, benimle derin derin öpüşüyordu. Eteğini yukarı sıyırarak, elimi külodunun üzerinden amında gezdirmeye başladım. Okadar sexy dantelli bir külot giymişti ki, içimden, ‘Vayy be! Sen de az değilmişsin yenge!’ dedim. Yengem gözlerini tavana dikti ve dudağını ısırmaya başladı, amını ellemem çok hoşuna gitmişti. Ben de daha ileri giderek, parmaklarımı amına soktum ve içinde gezdirmeye başladım. Yengem çılgına döndü, “Hadi! Bahadır oynama benimle, sok artık!” diye mırıldanmaya başladı.

“Sokacam, ama o kadar çabuk değil! Acelemiz yok yenge, seni öyle bir sikecem ki, kocan ne kadar sikse hep beni hatırlaycaksın!” dedim ve yengemi soydum. Ben de soyundum ve çırılçıplak olduk. Sonra ben yengemin amını yalamaya başladım, yengem daha da çılgına döndü. Amını yalarken, baş parmağımı yengemin ağzına soktum ve yengem parmağımı emmeye başladı. Bir süre sonra yengem kendini kasarak boşaldı. Yengemden hiç beklediğim birşey yaptı ve beni yatırıp 69 pozisyonunda üstüme çıktı, yarrağımı ağzına aldı ve yalamaya başladı. Benim namuslu, türbanlı yengem kendini iyice aşmıştı. Yengem sikimi kudurmuş gibi yalarken, ben de baş parmağımı yengemin götüne sokup çıkarmaya başladım. Ben sokup çıkardıkça, yengem sikimi daha hızlı yalıyordu. Yengemin bembeyaz, iri ve oval kalçaları vardı. Hep sikmek istedim götünü. Nasip bugüneymiş :))

Artık boşalacağımı anlamıştım ve yengemin kafasından bastırarak ağzına boşaldım. Ama bu pek yengemin hoşuna gitmedi. Bana sitem yapınca, “Yenge ben kocana benzemem, benimle sex yaparken sınır yok! Devam et yalamaya!” dedim. Yengem diliyle sikimi iyice temizledikten sonra, yengemin üstüne çıktım ve o iri göğüslerinin arasında sikimi ileri geri yapmaya başladım. Yengem artık, “Sik beni!” diye inlemeye başladı ve ben de artık zamanının geldiğini düşünüyordum zaten…

Yengemin bacaklarını omzuma aldım ve sulanmış amcığının içine yarrağımı yavaşça soktum. Yengemin bacakları omzumda iken, ben kalçalarının üzerine oturdum ve o sikilesi amına oturup kalkmaya başladım. Yengem deliye dönmüş, gözleri kocaman olmuş, sikime bakıyor, sikimin amına girip çıkmasını izliyordu. Belli bir süre böyle siktikten sonra yengemi yan çevirdim ve bir bacağını omzuma alıp, iki bacağının arasına girdım ve yarrağımı sokup çıkarmaya başladım. Seri bir şekilde gidip gelirken, yengem 2 kez boşaldı ve “Artık yeterrrr!” dedi. “Dur bakalım, daha yeni başladık yenge!” dedim ve yengemi yüzükoyun yatırdım, arkadan sikimi yeniden amına soktum, iki elimle belinden kavradım ve gidip gelmeye başladım. Boşalma zamanım gelince de sikimi amından çıkarmadan, döllerimi yengemin içine fışkırttım…

Sikim amında küçülüp kendiliğinden çıkana kadar yengemin sırtına uzandım ve ensesini, kulaklarının arkasını öpüp yaladım. Yengem, “Çok ağırsın, ezildim altında!” deyince üzerinden kalktım ve yanına yan yattım. Biraz omuzbaşlarını, sırtını, belini ve poposunu öpüp okşadım. Yengemin o hayran olduğum götünü sikmeden olmazdı. Yengemin götünü parmaklamaya başlayınca, yengem götünden sikileceğini anladı ve “Ordan asla olmaz! Günah! Daha önce hiç yapmadım ordan!” dese de, ben kafaya koymuştum. Parmaklarımla götünü iyice genişlettikten sonra, yengemin acı çığlıkları ve küfürleri eşliğinde götüne kökledim. Dap dar götü vardı, gerçekten yengem götünden ilkkez sikiliyordu. Tadını çıkara çıkara götünü sikmeye başladım. Sikimi götünün içinde gezdiriyordum. Yengem de belli zaman sonra alışmıştı götünden yemeye. Sonra pozisyonumuzu değiştirdik, yengem bana sırtını dönerek üstüme dikildi, ellerini vücudumun yanına koydu, yavaşça çökerek pozisyon aldı. Ben de son kez yarrağımı açılan götüne soktum ve yengem sikimin üzerinde hoplamaya başladı ve bu pozisyon ben götüne boşalana kadar devam etti.

O günden sonra yengem mahallede yine herzamanki gibi türbanlı, namuslu, masum ev kadını görünümüne devam ediyor. Ama haftada enaz 1-2 kez sikişiyoruz. Benim namuslu orospu yengem, seni sikmek inan çok zevk veriyor bana :))

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Sarışın Dulla

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Sarışın Dulla

Slm arkadaşlar.Daha önceden bir çok yaşanmışlığımı burada sizlerle paylaştım.Çoğu gay ağırlıklı yazılardı.Bisexual olduğum için arada normal hatunlarla yaptığım kaçamaklar tabik**e oluyor.Bugün ise dul bir bayanla başımdan geçen anımı paylaşmak istiyorum.Burcuyla tanışmamız ortak arkadaş vasıtasıyla 2014 haziranında gerçekleşti.Burcu 27 yaşında 2 yıl önce eşinden ayrılmış afyonda yaşayan 163 boyunda 54 kilo çıtı pıtı sarışın bir bayandı.Yazları ıspartaya gelip teyzesinin yanında 1 aylığına kalıyordu.Burcunun ıspartaya gelmesindeki sebep aynı yaştaki kuzeni nilda içindi.Nilda ise halk deyimiyle kaşar denilebilecek herkesle sex yapan 25 yaşında burcudan az daha kısa zayıfça bir hatundu.

Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen birbirimizi çocukluktan beri tanıdığımız aynı anda 1 kızı bile çekinmeden siktiğimiz arkadaşım ömer nildayı dışarı çıkarıp sex yapmak istediğini söyleyince; nilda bir süre evden tek çıkamayacağını teyze kızının geldiğini söylemesiyle ömer ve nildanın kurdukları plana benim de dahil olmamla burcuyla tanışmamız başlamış oldu.Ömer beni arayıp ortak benim hatunu ayarlayıp akşam buluşacaktık ama evde kuzeni varmış biz onunla takılırken sende kuzenini oyalarsan minnettar olurum deyince, ben ne yapcam len elin kızıyla deyince ömer hatun dulmuş gir kanına baktın edemedin ben yapman için elimden geleni yaparım sende onu sikersin deyince ilk başta istemesemde ömeri kırmamak için bişey olacağını ummadan teklifini kabul ettim.
İşyerini kapayıp her ihtimale karşın vüvut temizliğimi yapıp duşumu aldım.Ömerin geliyorum demesiyle hemen birleşip kızlarla buluşacağımız yere gidip beklemeye başladık.Çok geçmedende önce nildayı gördüm kırıta kırıta yürürken.Yanındaysa resmen sarışın bi afet vardı.Araca yanaşıp arka kapıdan 2 side bindikleri gibi ömer gaza basıp kendilerine ait bağ evine doğru sürmeye başladı.Nilda hemen burcuyu bizle tanıştırdı.Nilda ne kadar rahat ve birazdan ne yapacağını biliyorsa burcu tam tersine içe kapanık başını önünden kaldırmayan biriydi.Böyle soğuk olduğunu görünce ilk başta biraz hevesim kaçtı açıkçası.
Bağ evine vardığımızda araçtan inip içeriye geçtik.Daha kapıdan girmeden nilda ve ömer bizim önümüzde oynaşmaya başladılar.İçimden bizim hergele hatunla iş tutacak diye biz bebek bakıcılığına talim diye geçirmedim değil.İçeri geçip biraları açıp muhabbete başlamıştık ki nilda hadi ömer yukarı katı göster bana deyince ömer bana doğru gülerek tabi göstereyim deyip yanımızdan ayrıldıklarında burcuyla sessiz sohbetimiz başladı.Burcu sadece benim sorularıma cevap vererek sohbete katılınca bende bi yerden sonra tıkandım.Bizim sessizliğimizi yukarıdan nildanın çığlıkları inlemeleri bozdu resmen.
Burcu utanıp başını öne indirince neden utandın ki zaten buraya gelme amacını biliyorsun nildanın.Bu bir ihtiyaç hiç mi içinden geçmiyor biriyle sex yapmak deyince burcu bir anda açılmaya başladı.Bana ilk başta söyleyince garip geldi ama bizimki ergenlikten bu yana sex yapan biri ve yukarıda ne yapıyorlar elbet biliyorum.Peki sen neden geldin diye sorunca burcu utanarak sakın bendimde öyle olduğumu düşünme nilda senin zararsız ve iyi birisi olduğunu 2 mizin arasında böyle birşeyin olmasının bana bağlı olduğunu söyleyip gelmem konusunda baya ısrar edince kıramadım dedi.Bende demek buraya geliş nedenin bi şeyler yaşamak zevk almak değil sadece nilda rahatça sikişsin diye oldu dememle burcu ya bilmiyorum ama şuan için düşünmüyorum böyle bi şeyi 2miz arasındaki diye ekledi.Nilda yukarıdan inledikçe burcudada değişim baş göstermeye başladı.İlk ana göre daha rahattı ama nedense yanına sokulamıyordum bi şekilde laflarıyla engelliyorduki bizimkiler 30dk sonunda ilk postayı atıp yanımıza geldiler.
Nilda hemen nasıl gidiyor sohbet deyince ben artık konuşmalarımızın verdiği azgınlıkla senin inlemelerinden birbirimizi duyamadıkki deyince burcu da bana katılarak kız ne bağırdın öyle deyince nilda napim bu hayvan resmen deliğimi yardı mecburen bağırdım dedi.Ömer az yavaş olsaydın deyince sizdenmi çekinecez kanka sen benim sırdaşımsın diğeri nildanın demesiyle kopmuştuk.Benim ee nasıldı diye soruma karşın burcu hemen atılarak seslerden belli değilmi kuzen maşallah bağırmaktan zevk alamadı diye söyleyince nildada acılı ama süperdi diye ekledi.Yatakta almadığımız pozisyon kalmadı amım götüm dağıldı baya iri penisi var deyince ömer seni görünce ayılığım çıkıyor doyumsuzsun sen kızım ayrıca allahtan fırat sikmedi seni onunki benimkinden kalın deyince nildada burcuda bi anda bana döndüler.Nilda ile daha önceden 2-3 kez yakınlaşmamız olmuş elleriyle penisime temaslarda bulunmuş ama ömer var diye ileriye götürmemiştim olayı.Nilda hemen atılarak hayatta inanmam deyip bana laf sokmaya başladı.Göster diye diretince boşa göstermem alet yerinden çıktımı indirmek lazım senmi yapacan bunu ömerin yanında deyince nilda ömere dönerek sanki izin istedi.
Ömer bozuntuya vermeden neden nilda indirsinki burcu ne güne duruyor deyince burcunun yapabileceğini sanmıyorum ama sonuçta hepimiz sexe açığız deyip ayağa kalktım ve pantolonumu indirdim.Muhabbetler esnasında zaten kazık gibi halde olan penisim boxerımı zorluyordu resmen.Boxerımı da aşağıya indirince 2 hatunda şok olmuşlardı.Nilda biraz daha yakınıma gelip ohaa ömerinkinden harbidende kalınmış deyince ömer gülerek ben çok hatunun fırat götlerini sikerken yeter dediğine şahit oldum demesi dahada büyük etki yarattı kızlarda. Kısa bir şoktan sonra nilda burcuyu çağırıp lavaboya gidelim deyince bende boxerımı giydim.Ömer len manyak benim karı tav oldu sikecem yarrağını deyince sen kaşındın aq sanane benim aletimden al hatunu çık yukarı deyince tamam sende başla artık dedi.ormalde 2 erkek 2 kızlı ortamlarda böyle bi muhabbet olmazdı ama ömerle çok kez buna benzer şekillerde bulunduğumuzdan ve 2 kızında zaten olayı bilmesinden aldığımız gazla dahada rahatlıkla konuşabiliyor haldeydik.Ömere kız bayadır böyle sohbete bile girmemiş ama yolu yaptık az önce dur bakalım bişiler olabilir aramızda derken kızlar geldi.
Ömer hadi aşkım çıkalım derken nilda kulağıma eğilip sessizce burcuda istiyor ama çekiniyor. Fazla zorlamadan üzerine git seni baya anlattım zaten yumuşamış halde sizde sikişin deyince burcu ile konuşmak için lavaboya geçtiğini anladım.Burcu yanımdaki koltuğa oturdu tekrardan.Burcunun düşüncesine emin olmak adına pardon pantolonu giyeyim istersen deyince nasıl rahat ediyorsan öyle kal diye söyledi.Ben çıplak daha rahatım deyip bir hamlede boxerı tekrardan çıkarıp penisimi oynamaya başladım. Ayrıca demin kalkmışı indirmek lazım dediğimde ses etmemiştin deyince dahada utanan burcu peki deyince doğru yolda olduğumu anladım.Nildanın gazıyla yapacaksan yapmayalım sen istiyorsan yapalım dememe kalmadan burcu beni aşağı çekerek yanına oturmamı sağladı.İlk anda sadece duran burcu benim dokunuşlarım öpücüklerim sayesinde yavaştan inlemeye oda karşılık vermeye başladı.
Artık ok yaydan çıkmıştı.Burcu kendinden geçmiş halde bir yandan dudak dudağa öpüşüyor bir yandanda aletimi sıvazlıyordu.Bir süre buna devam ettikten sonra burcunun önce thsirt ünü sonrada sütyenini çıkardım.Öyle güzel göğüsleri vardıki hala aklımdan çıkmıyorlar.Az kullanılmış olduğu dik olmalarından belliydi.2 elimi de göğsüne koyup olanca sertlikte sıkıp oynuyordum. Bir süre ellerimle devam ettiğim göğüslerine artık dil darbeleri atıp uçlarını ısırpı kendime çekmem burcuyu dahada azdırmaya yetmişti sanırım.Ağzımla bir süre daha göğüslerine odaklandıktan sonra ellerimin çalışma vakti gelmişti.Yavaşça kotuna hamle yapıp düğmelerini açtım.Yere doğru diz çöküp bacaklarını sıkıca saran kotunu yavaşça çekmeye başlayınca dantelli siyah kilotuyla karşı karşıya kaldım.O derece sexi halde görünüyorduki sadece bu sahneye bakarak bile çoğu kişi boşalabilirdi eminim.
Burcuyu koltuğa yatırıp üstüne uzanarak yeniden öpüşmeye oynaşmaya devam ettim.Artık burcuda çekingenliğini atmış her anlamda bana karşılık veriyordu.Kısa süre daha bu şekilde kaldıktan sonra yavaşça aşağıya inerek dantelli kilodunuda kavradığım gibi çıkardım ve o muhteşem neredeyse el değmemiş vajinasına hayranlıkla bir süre baktım.İçimden yiyip bitirmek geçti o an bu görüntü karşısında.Dilimi klitorislerine değdirmeye başlayınca burcu da altımda kıpırdamaya başladı.Dilimi ustaca kullanmamdan dolayı burcu ilk başlarda başımı iyice bastırırken sonradan kendini iyice bana bırakarak aldığı zevke odaklanınca ilk boşalmasını titreyerek önümde yapmış oldu.Gelen zevk sularının tadıda harikaydı gerçektende burcu rahatlayıp kendinden geçincedahada ileri gidip güzel amcığının içinde dilimi gezdiriyor arada parmaklarımı sokmaya çalışıyordum. İnanılmaz şekilde 2 parmağım girerken bile yanaklara değiyordu bunun anlamı uzun zamandır amına hiçbirşey girmemiş olmasıydı.Bu darlık beni benden almıştı resmen.
Yaklaşık 10 dk olmuş ben hala önümde duran dar pırıl pırıl amcığına doyamamış yalamaya parmaklamaya devam ediyordumki burcu kasılarak 2. kez boşalınca artık sexe başlamanın vaktinin geldiğini anlamıştım.Yerimden doğrulup üstümü çıkarmak için ayağa kalktığım an burcudan beklemediğim bi hareket gördüm.Ben thsörtümü çıkarırken burcuda önümde diz çöküp yarrağımı eline alıp okşamaya başlamıştı.İşin acemisi olduğunu biliyordum ama iç güdüsel olarak oda beni rahatlatmak adına alışık olmadığı tarzda bir sexe yönelmesi beni dahada deliye döndürdü.Eliyle sıvazladığı penisimi bir süre sonra ağzına sokup çekmeye başlayınca yavaş ol acelemiz yok kendini zorlama sakın miden bulanmasın dememe rağmen burcu gitgide hızlanarak ellerini kalçalarıma koymuş sadece başını kullanarak git gel yapmaya beni benden almaya zorluyordu resmen.
Sanki her zaman yaptığı bir şeymiş gibi ve aletimin kalınlığına aldırmadan hatta bir gayla beraberken bile dişlerini aletime değdirmesine rağmen burcu 1 tek kez bile dişini değdirmeden saxo yapınca bu hatuna o an daha da çok hasta oldum.Bir süre daha çekmesini izledikten sonra ellerinden tuttuğum gibi kendime çekerek ayakta öpüşmeye başladık.Dudaklarımızı ayırmadan yavaşça koltuğa uzattım ve bacaklarını havaya kaldırarak o muhteşem deliğine tekrardan yumulup kayganlaştırmak adına dil atmaya başladım.1-2 dk bunu yaptıktan sonra penisimle amına darbeler vurup fırça çekmeye başlayınca burcu daha fazla dayanamamış olsa gerek sok lütfen söndür ateşimi demeye başladı.Acele etme zevkten deliye döneceksin deyince zaten delirttin kudurttun daha fazla bekletme deyip kendisi aletimi tuttuğu gibi deliğine başını sokuverdi.
Artık istediğini vermek gerek diye hafifçe yüklenerek aletimin bir kısmını daha sokmaya başladım.Her gir çık hareketimde resmen yanaklara değerek giriyordu.İnanılmaz bir haz verdi bu duygu bana da burcuyada.Artık tamamen içindeydim ve giderek hızlanarak tempo kazanmış arka arkaya yüklenerek tenlerimizin her girişte temas etmesiyle şak şak sesleri eşliğinde sikişmeye devam ettikten sonra deliğininde alışmış olmasından dolayı önümde köpek pozisyonunna getirdim burcuyu.Hafif alçasına bastırarak amcığına sokmaya başlamamla burcuda önünde duran yastığa başını gömmüş yastığı her sokuşumda dahada sıkarak bağırmamak için kendine engel oluyordu.Rahat ol deyince yastığı kenara koyup kalçasını hafifçe kaldırdığı an öyle darbeli girdimki amına burcunun ağzından offf diye bir inlemese sesi çıktıki değil yukarıdakiler evin dışından bile rahat duyulurdu resmen.
Başını bana doğru döndürüp gülünce nasıl iyimi dememle delimisin süper bişeymiş özlediğim duyguları fazlasıyla sayende çıkarıyorum deyince bende mutlu olmuştum.Bir süre daha bu şekilde yaptıktan sonra içinden çıkıp koltuğa oturdum burcu ne yapacağını biliyor gibi hemen yüzü bana dönük olarak kucağıma geldi ve eliyle penisimi tutup deliğine denk getirerek üstüme oturuverdi.Yavaş yavaş belini oynatarak daireler çiziyor arada kalkıp oturarak içinde gidip gelmemi sağlıyordu.Hafifçe öne doğru eğilerek dudaklarımızı birleştirdiğinde alttan yavaşça pompalamaya başladım.Ellerini boynuma dolamasıyla kalçalarından tutup ayağa kalktık burcu kucağımdayken.Ayaklarınıda kenetleyince tam bir birleşme oldu aramızda boşluk kalmadı nerdeyse.Yavaşça kalçasından tutup yukarı aşağı hareket edince burcu boynuma iyice sarılmış hareketlerime kendide uymaya başlayarak yukarı aşağı kalkıp oturmaya alışmıştı.
Bu şekilde abartısız istediğim kadar kalabilirdim çünkü çok zevk alıyordum normalin aksine.En az 5 dk ayakta yaptıktan sonra yavaşça koltuğa oturup burcuya ters dönmesini söyledim. Ayaklarını 2 yana ayırıp alttan destekleyerek sikmeye devam ettim bir sürede.Burcuda vücudunu geriye atıp dudaklarıma yumulmaya tekrardan devam etti.Ben gitgide hızlanarak makine kıvamında girip çıkmaya başlamıştımki burcu inlemelerini arttırarak resmen her yeri titreyerek boşalınca hemen içinden çıkmadan onu 4 ayak pozisyonuna getirerek hızlandım sokmaya.Çok geçmedende zaten sınıra dayandığımdan dolayı içinden çıkıp sırtına doğru olanca şiddetle boşalmaya başladım.Burcu kendini koltuğa bıraktığı an bende peçeteyle sırtını silip üzerine uzandım.Tam bu anda süperdiniz diyen nilda ve ömer meğerse merdivenlerden bize bakmışlar ve burcunun off diye inlemesinden bu yana ordalarmış.Onlar yaklaşırken üstümüze pike alıp oturur hale geldik.
Muhabbete tam başlamıştıkki ömere telefon geldi.Belki o telefon gelmese olay bambaka yere giderdi ama gece burda bizim için bitmişti.Burcuyla o yaz gitmeden önce neredeyse 2 güne 1 görüşür haldeydik.2. kocası olmuştum resmen.Burcu gittikten sonra ömer nildadan ayrılınca nildanın emeline ulaşması bir oldu.Ömerin nildayı terk ettiği gece ömerin de sik onu sen sikmezsen başkası sikecek nasıl olsa kaşarı demesiyle o gece nildayı önce araçta ertesi günlerdede fırsat buldukça sikmeye devam ettim.Arada burcu ilede görüşmek için afyona gittiğim olmuştu otel de 3-4 kez görüşme fırsatı bulmuştuk.Tekrar yaz oluyor bakalım burcu geldiğinde nasıl bir şekilde devam edeceğiz.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

İktidarsız kocam

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

İktidarsız kocam

Daha kocam titrek, ezik sesiyle “Gül…” dediği anda anladım. Yine aynı şey oluyordu. İçim karardı birden… Üstümde, bacaklarımın arasında gidip gelen kocamın alnında ter damlaları birikmiş, yüzü kızarmıştı. Utangaç gözlerle bana bakıyordu,

“Yumuşadı di mi?” dedim bıkkınlıkla… “İçimde hissetmiyorum bile… Yumuşadı seninki… İndi…”

“Evet…” diyerek yorgun bir nefes koyuverdi, başını boynumun yanından yastığa koydu destek almak ister gibi… Daha üstümdeydi. Yumuşak etini içimden çıkarmamıştı. Kalçamı indirip kaldırarak bir ümit çabalamaya başladım. Bir yandan sırtını, kollarını okşuyor, bir yandan onu tahrik edecek, sikini sertleştireceğini umduğum pis şeyler konuşuyordum,

“Hadi aşkım… İçimdesin bak… Sen istedin sevişmeyi… Beni de istettirdin… Ohh… Hadi, kaldır şunu… Sik beni… Amcığım sikilmek istiyor… Sularımı akıttın uğraşa uğraşa… Bitir benim işimi… Sik… Yoksa…” Kocam başını kaldırıp bana baktı,

“Yoksa?” Ne istediğini anladım. Sikini kaldırabilmek için her zaman oynadığımız oyunu istiyordu. Benim başka erkeklerin altına yattığımın, onlarla seviştiğimin hayallerini kuruyorduk, bazen yararı da oluyordu bunun…

“Hadi söylesene… Kalkmazsa ne yaparsın? Yoksa…? Devam et..”

“Yoksa gider birine siktiririm kendimi…”

“Ohh azgın fahişe seni… Orospu…”

”Gider başka erkek bulurum. Anlıyor musun? Siki kalkan, sikişirken siki inmeyen, beni sikecek erkek bulurum. Ohhh… Bir güzel siktiririm kendimi… Hem de senin önünde… Sen de bakarsın di mi kocacım?”

“Ohhh… Evet…” dedi. Sikinde biraz hareketlenme oldu sanki o arada… Biraz sertleşti mi ne?

“Mmmm… Senin önünde sevişirim onunla… Yarrağını yerim… Bir güzel siker beni… Yarağa doyurur beni…”

“Azgın karım benim… Ohhh… Devam et… Kim o peki? Kim sikiyor seni?” Gözümün önünden çevremizdeki erkekler resmi geçit yaptılar. Hangisini söylesem bilmem ki…

“Murat…” dedim.

“Kim Murat? Su getiren mi?”

“Evet o… 1.90 boy var adamda… Ayı gibi… Damacanaları kaldırıp indirmekten bacağım kadar pazuları olmuş. Oh kocacım… Bir görsen… Su getirdiğinde nasıl şişiyor o kollar… O kaslar…”

“Ohhh… Evet… Ama ezer seni o ayı aşkım…”

Boynuna sarıldım, kalçalarımı oynattım altında… Evet, biraz sertleşmişti kocamın siki… Devam etmek lazımdı. Yelken rüzgarı almıştı, yelkenleri indirmemem, yarı yolda kalan gemiyi karaya çıkarmam gerekiyordu.

“Ezsin… Altında ezileyim ben onun… Yeter ki siksin beni… Ne yarak vardır onda di mi kocacım?”

“Evet aşkım… Kocaman siki vardır. O boyda, o bedende mutlaka kocaman, kalın yarak vardır bebeğim. Onunla siker seni… Amcığına geçirir o yarağını…”

“Telefon ederim, çağırırım, su getir derim. Şimdi… Kapıyı çalınca böyle, olduğum gibi giderim. Çırılçıplak…” Kocamın kalçaları hareketlendi, sikini biraz hissetmeye başladım. Devam…

“Uhh… Sonra karıcım?”

“Beni çırılçıplak görünce şaşırır garip… Kalakalır… Omuzundaki damacanayla beraber atletinin yakasından tutar, içeriye çekerim. Kapıyı kapatırım. Sonra sarılırım ona çıplak bedenimle… Bacaklarımı aralarım. O ayakta, koca damacana omzunda hala… Şaşkınlığından bırakmayı akıl edemiyor. Zevk suları akan amımı onun kot pantolonuna sürtünürüm. Parmak uçlarımda yükselirim. Dudaklarına yumulurum. Bıyıkları batar dudaklarıma… Oohhh…”

“Siki kalkar hemen di mi?”

“Tabi kalkar kocacım… Bekar adam… Am sikmeye susamıştır. O da açtır benim gibi sikişmeye… Kalkmaz mı hiç? Ohhh… Anında, beni görür görmez kalkar… Kotun üstünden avuçlarım sikini, öpüşmeye devam ederken… Okşarım… Sıkarım… Fermuarını indiririm sonra… İçinde don yok namussuzun… Kot var sadece… Siki taş gibi… Zor çıkarırım dışarıya… Ooohhh… Kocamanmış dediğin gibi… Kolum kadar… Tam ağzıma layık… Mıımmm…”

“Ağzına al o yarağı bebeğim… Yala… Em…”

“Emerim tabi… Kaçırır mıyım? Diz çökerim önünde… Başı yumruk gibi olmuş. Ucunda, deliğinde hafif ıslaklık… Zevk suyu gelmiş. Dilimle yalarım önce… Taşaklarının kokusu burnumun deliklerinde… Erkek kokusu… Başım döner. Ağzıma almaya çalışırım. İnler çocuk… Zorlukla sokarım ağzıma… Emerim… Başını… Ağzımın içinde dilimle sıkıştırırım, yalarım emerken… Mımmmm…”

“Ohhh… Yala karıcım… Yala adamın sikini… Dudakların kıpkırmızı rujludur.”

“Evet, tam senin sevdiğin gibi… Kıpkırmızı dudaklarım… Etli etli… Adamın sikini öptükçe sikinde ruj izleri kalır kırmızı kırmızı…”

“Hadi yatağa getir adamı artık…” Evet, kocamın siki kalınlaşmış iyice… Kalçaları inip kalkıyor. Mutlulukla ellerimi kabalarına koyup o inip kalkış hareketini, içimde gidip gelen sikini hissediyorum.

“Tabi, boşalmasın hemen… Sikini bırakırım. Bedenini, o damacanayı tutmaktan gerilen kaslarını okşaya okşaya yükselirim. Kulak memesini yalarken “Hadi bebeğim” derim. “Gel içeriye. Yatakta sik beni. Kocamın yatağında sik lütfen.” Derim fısıltıyla… O da damacanayı yere bıraktığı gibi yerine beni alır, kollarının arasında yatak odasına uçurur beni…”

“Ohhhh… Orospuu… Kocanın yatağında ha? Pis fahişe… Azgın köpek seni….”

“Evet… Azgın bir orospuyum ben… Sen yaptın beni böyle pezevenk adam… Sikseydin güzel güzel, böyle olmazdı işte… Fahişe yaptın beni… Bedava fahişe… Sana söylemiştim, cezanı çekeceksin. Senin yanında siktiricem kendimi demiştim sana… Ohhh…”

“Hem de utanmaz fahişesin sen… Utanmayacak mısın benim yanımda sikişmeye başkasıyla, ha?”

“Utanmıyorum işte… Azgın, yüzsüz orospunun tekiyim ben… Sikişmekten başka bir şey düşünemiyorum. Mutlaka sevişmeliyim. Hem de senin yanında yarak yemem lazım ki, sana ceza olsun.”

“Uhhh… Benim yanımda… Evet…”

“Murat seni görünce şaşırır. Yatağın kenarında oturup bize bakıyorsun. Elinle önünü kapatmışsın. İnmiş sikinden utanıyorsun. Gösteremiyorsun. Ezik, büzük, bakıyorsun bize… Elinden çekerim, yatağa sürüklerim onu…

O sana hayretle bakarken ben telaşla üstünde ne varsa çıkartır atarım. Ne var ki zaten? Bir tişört, fermuarı açık bir kot… Göğsü siyah, kıvırcık kıllarla kaplı… Bir çizgi halinde aşağıya iniyor, göbeğine, ordan kasıklarına… Kasıklarındaki kılları uzatmış… Kıvırcık pırıl pırıl kılların arasında siki yay gibi havaya dikilmiş. Ooohhhh…

Ayaklarındaki botlara takılır pantolon, çıkmaz. Ama Murat da aldırmaz. Pantolonu ayak bileklerinde, saçlarımdan tutar, sikine bastırır yüzümü… Gırtlağıma kadar ağzıma sokar sikini… Boğulacak gibi olurum. Ona da aldırmaz. Saçımdan tutup ağzıma sokup çıkartır sikini… Tükürüklerimden, salyalarımdan ıslanır, parlar koca yarak…”

“Ohhh… İğrençsin Gül… Devam et, hadi…”

“İyice ıslanınca saçımdan tutup ayağa kaldırır, döndürür, yatağa domaltır beni… Öyle azmışım ki… Amımın suları bacaklarımdan akıyor… Sonra da… Ohhh… Sikin iyice büyüdü hayatım… İçimde hissediyorum artık sikini… Ohhhh…”

“Devam et pis orospu… Amına koduğumun fahişesi… Nasıl siktirdiğini anlat…”

“Amıma koyuyorsun zaten… Ama önce Murat koyuyor amıma… Beni domalttığı gibi o koca yarağını amcığıma geçiriyor… Aaahhh diye bir feryat koparıyorum. Seninkinin iki katı alet… Amcığımı yarıyor adeta… Canım yanıyor… Offf…” Kocam üstümde gidip gelirken dudaklarımı öpüyor bu arada…

“Canım, kıyamam sana… Söyle ona acıtmasın…”

“Sen söylüyorsun, “karımın canını yakma lütfen, güzel güzel siksen olmaz mı?” diye yalvarıyorsun Murat’a… Murat bir an durup sana bakıyor… Senin inmiş sikine… “Siktir lan pezevenk” diye hakaret ediyor sana… “Erkek olsaydın da sen sikseydin istediğin gibi… ” diyor. Sen susuyorsun allak bullak… Durdu diye bu kez ben kızıyorum çocuğa, kalçalarımı oynatıyorum, “Oh, hadi Murat” diyorum. “Sen bakma o pezevenge… Sen beni sikmeye devam et… Şimdi siki kalkar onun ben sikildikçe… Benim sikilmemden zevk alır benim kocam…” diye yumuşatırım erkeğimi…”

“Ohhh…. Fahişe… Orospu… Bari onun yanında söyleme pezevenk diye kaltak karı… Ne yapayım, senin sikilmenden zevk alıyorum ben… Senin zevk almandan ben zevk alıyorum, biliyorsun bunu…”

“Neticede pezevenksin işte… Boynuzlu pezevengin tekisin… Karını başkalarına siktiriyorsun. Karını siktirmekten zevk alıyorsun. Oturduğun yerde eğilip bakıyorsun koca yarak amcığıma nasıl girip çıkıyor diye… Ben göremiyorum tabi, arkamdan sikiyor beni… Nasıl güzel mi görüntü?”

“Oh, harika karıcım… Yara yara giriyor amına koca yarak… Öyle kalın ki, sokarken zorlanıyor biraz… Damarları şişiyor bir görsen…” Yattığım yerde başımı kaldırıp omuzlarını dişliyorum kocamın…

“Ohhh… Sahi mi? Çok kalın di mi kocacım? Ohhh… Amımı yarıyor koca yarak… Hissediyorum… Hem zevk alıyorum, hem acı duyuyorum girip çıkarken…”

“Evet… Evet… Çok kalın… Bilek gibi… Damarlı damarlı… Arada hepsini çıkartıyor, başını görüyorum, mosmor olmuş… Amının sularından ıslanmış, parlıyor. Sonra da bir anda amına gömüyor sikini… Oohhhh… ”

“Anlat hadi… Devam et pezevenk… Nasıl giriyor amıma, anlat…”

“Oh, görmen lazım… Nasıl giriyor yara yara… Klitorisin kabarmış, parmak gibi olmuş, girip çıkarken kaygan sikine sürtünüyor sikicinin… Amcığının dudakları ikiye ayrılmış nerdeyse… Çıkarken içinden sularını köpürterek çıkıyor amcığından… Oh, hızlandı şimdi… Pompalıyor seni… Taşaklarını hissediyor musun, klitorisine çarpıyor amına gömdükçe… Koç yumurtası gibi taşakları var… Kıllı kıllı… Kasıklarının kıllarını hissediyor musun peki? Uzun, kıvırcık kılları götünün deliğini okşuyor, görüyorum.”

“Ohhh… Evettt… Evet kocacımmm… Hissediyorum… Zevkten delirmek üzereyim… Oohhh… Sikinin başı içimde yumruk gibi, rahim duvarlarıma vuruyor… Tokmak gibi… Ortağın tokmaklıyor beni… Aaahhh…”

İkimiz de kuduruyoruz artık… O sahne gözlerimizin önünde sanki… İkimiz iki yandan köpürtüyoruz sahneyi… Sanki kocam sikmiyor beni de, gerçekten Murat sikiyor… Öyle zevk alıyorum ki… Kocamın sırtına geçiriyorum tırnaklarımı… Bacaklarım kasılmaya başlıyor. O orgazmın dalgalarını sırtımda, omuriliğimde hissediyorum, ürperiyorum. Yay gibi gerilmişim, ha geldim, ha geleceğim. Uçurumun ucundayım. Her an… Şimdi…

Fakat ah…

Telefon çalıyor o anda… Lanet olsun… Kocamın telefonu… İş için kullandığı… Sesini sonuna kadar açmış pezevenk… Kulak zarımı patlatacak. Tabi kocamın siki de… Lanet… Biliyorum başıma geleceği… Rüzgardan nem kapan boktan sikini biliyorum… Aldırmadan kocamın altında kalçalarımı indirip kaldırmaya, boynuna sarılıp dudaklarını, kulak memelerini öpmeye başladım. Kulağına,

“Aldırma… Aldırma sen ona kocacım… Devam et… Çok güzel sikiyorsun beni… Ohhhh… Hadi… Hadiii… Pompala beni… Sik…”

“Off… Ben… Ben…” Hareketleri yavaşladı iyice… İçimde gidip gelen sikin kalınlığı azaldı, ufaldı saniyeler içinde… “Benim… Buna bakmam lazım karıcım… Bir tanem… Önemli olabilir…”

Ve sonunda aklıma gelen başıma geldi. Siki tamamen söndü amımın içinde… Varlığını hissetmiyorum bile… Öfke doldum bir anda… Küfürler savurmaya başladım. Her şeye… Siki kalkmayan kocama… Telefonla arayana… Telefon ziline… Bu adamla evlendiğim güne… Sikişmeye başlamadan telefonları kapatmadığım için kendime…

Üstümden inmeden etajerdeki telefona uzanmaya çalışan kocamı itekledim öfkeyle… Neye uğradığını anlamadan yatağın yanına devrildi. Altından kalktım, sandalyenin üzerine gelişigüzel atıverdiğim giysilerimi aldım, banyonun yolunu tuttum.

Duşun altında, soğuk su tüm vücudumu ürperterek damlalar halinde süzülürken göz yaşlarıma karışıyordu. Sonunda gözyaşlarım da ben de yatıştım. Soğuktan ve sinirden titreyen bedenimi havluyla kuruladım, giysilerimi üzerime geçirdim. Bir kloş mini etek, bir tişört… Sütyenle, külotla, teferruatla uğraşacak halim yoktu.

Banyodan çıktığımda kocam hala yatağın kenarında oturuyor, arayan kişiyle konuşuyordu fısır fısır, sanki benden, kendi düştüğü durumdan daha önemli olabilirmiş gibi… Yüzüne bakmadan sert hareketlerle gidip spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdim, kalkıp kapıya yöneldim. Karşısındaki duymasın diye telefonu eliyle kapatarak bana seslendi kocam,

“Gül, bekle… Nereye gidiyorsun karıcım?”

Omzumun üzerinden yatakta oturan kocama baktım. Çıplaktı, inmiş, pörsümüş siki bacaklarının arasında pek zavallı duruyordu. Onun için önemli olan şey ellerinin arasındaki telefon ve onun temsil ettiği şeylerdi, iş, para… Ben ve benim isteklerim, arzularım listenin en sonundaydı onun için…

“Sana söylemiştim iş adamı Yalçın bey…” dedim tıslayarak, öfkeyle… “Ben sağlıklı bir kadınım. Benim de ihtiyaçlarım var. Sen bunları gideremiyorsan, çıkıp giderecek birini bulmasını bilirim.”

“Neler saçmalıyorsun sen Gül? Aptallık yapma… Dur, dinle beni…”

Hala elindeki telefonu bırakmamıştı yalvarırken bile… Kulağındaki telefonda konuşanın söylediklerini de kaçırmamaya çalışıyordu bir yandan… Kapıyı açtığım gibi çıktım, arkamdan çarparak suratına kapattım.

Derin bir nefes aldım. Tatile geldiğimiz dağ evinin sundurmasında etrafımızı çeviren dağlardan gelen kekik, çiçek, çam kokularını ciğerlerime çektim. Sonra da merdivenlerden indim. Evin önünden geçen patika yolun köye inen yönüne sapacaktım ki vazgeçtim. İnsan görecek halim yoktu hiç… Huzur arıyordum. Dağa çıkan tarafa yöneldim. Hızlı adımlarla yürümeye başladım.

Öfkeden öyle gözlerim kararmıştı ki, etrafımı çevreleyen ağaçların, dağların üstüme saldıran acı yeşilliğini, güzellikleri bile görmüyordu gözüm… Adımlarımı hızlandırdım, neredeyse koşarak yürüyordum patika yolda, nereye gittiğimi bilmeden, öylesine…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben GÜL…Orospu GÜL.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben GÜL…Orospu GÜL.

Ben Gül… Orospu Gül…

Aşağıdaki Hikaye alıntıdır.

Kocam Murat’la lisede tanıştık. Tanıştığımız o zaman bile tam bir teşhirci idim. Arkadaş grubumuzdaki diğer kızlarla birlikte okulun en kısa eteğini giyiyordum. Bacak bacak üstüne attığımda eteğim kıçıma kadar açılırdı. Derslerim de çok iyi olduğu için hocalarla aram iyiydi. Sıcak günlerde onlardan izin almama gerek kalmadan derste gömleğimi çıkarırdım bazen.

Esnemek bahanesiyle kollarımı iki yana açarak, ya da gömleğimi çıkartırken daracık tişörtümün sardığı dimdik göğüslerimi erkek hocalara, sınıftaki oğlanlara sergilerdim. Dediklerine göre “gel beni sik” diyen yüzüm, dolgun göğüslerim, eteğimi nasıl biraz daha açıp daha fazlasını gösterebilirim diye uğraştığım bacaklarım, kısacası vücudumun her yanı güzeldi. Ama en güzel yerim kalçalarımdı.

Ben de bal gibi farkındaydım tabi bunun ve erkekleri tahrik etmek için elimden geleni ardıma koymazdım. Teneffüslerde oturarak konuşamazmışım gibi dirseklerimi sıraya koyup, bacaklarımı iki yana açar, kıçımı mümkün olduğu kadar havaya kaldırarak domalırdım. Derslerde de önümde oturan arkadaşıma bir şey söylemek ya da kalem falan istemek bahanesiyle sıraya dayanıp sürekli eğilirdim.

Gelip geçen de ya sürtünür yahut o da bir şey söylemek istiyormuş gibi kollarını sırtıma koyup sınıfın ortasında dakikalarca götüme dayar, ya da gidip gelip pandik atardı. Ben gülümseyerek, ya da bir oyunmuş gibi “yine gafil avladın beni” dercesine parmağımla seni gidi yaramaz anlamında işaret ederdim.

Biliyordum, bütün erkekler “Gül orospusu” diye bahsederdi benden… Sonradan anlattığında öğrendim ki kocam da diğer bütün oğlanlar gibi beni bir kez sikebilmek için her şeyini verecek hale gelmiş. Bütün bir yaz tatilini beni düşünerek otuz bir çekerek geçirdikten sonra, lise 2’nin ilk günü cesaretini toplayıp benim arka sırama oturmuş. Birkaç hafta içinde baya samimi olduk. Ama bana çıkma teklifi yapmaya korktuğu için bu yakınlık bir işe yaramıyormuş. Çünkü artık arkadaş olduğumuz için öyle rahatlıkla seyredemiyormuş beni…

Bir gün edebiyat hocası hastalanıp gelmediği için dersimiz boştu. Her zamanki gibi önümdeki arkadaşımla konuşmak için domalmıştım. Eteğim iyice kısalmıştı. Bir ara başımı arkaya çevirdim. Bir de baktım ki, Murat fermuarını indirip elini içeriye sokmuş, sikin okşaya okşaya, gözlerini bile kırpmadan bir metre önünde havaya dikilmiş olan yusyuvarlak götüme bakıyor.

Benim kendisine baktığımı neden sonra fark etti. Bozuntuya vermemeye çalışarak elini sikinden çekip sıranın üzerine koydu ama ben anlayacağımı anlamıştım. Beş on saniye ona baktıktan sonra önüme dönüp arkadaşımla konuşmaya devam ettim.

Ses bile çıkarmadım bana bakarak sikini okşamasına… Diğerleri de öyle yapıyordu çünkü… Aksine hoşuma gidiyordu erkeklerin bana bakması. Bütün erkeklerin beni tam bir orospu gibi gördüğünü de çok iyi biliyordum. Zaten kocamı da en çok tahrik eden şey bu pervasızlığım, değer yargılarına aldırmazlığımmış.

Ertesi gün dersler boş geçeceği için sadece 5-6 kişi gelmişti. Yine önünde domalmıştım. Ama bu sefer öyle bir kaldırmıştım ki kıçımı, eteğim nerdeyse belime gelmişti. Bir ara ona bakıp gülümsedim, dirseklerimi çekip sonra sıraya resmen yüzüstü yattım. Ara ara çaktırmadan arkama baktığımda, Murat’ın diğerleri görür mü görmez mi diye düşünmeyi siktir edip oturduğu yerde resmen 31 çektiğini gördüm.

Eh, haklıydı çocuk… O gün altıma külot da giymemiştim ve dönüp arada bir ona bakmayı ihmal etmeden kıçımı sallıyor, havaya kaldırıp indiriyordum. Bir süre sonra koştura koştura çıktı. Sanırım üstü başı berbat olmasın diye tuvalete, boşalmaya gidiyordu.

O günden sonra ikimizin de bahsetmediği bir oyuna dönüştü sanki her şey… Normal zamanlarda arkadaş gibi sohbet edip, birbirimizden kalem istiyor ya da ödev soruyorduk. Ama birden içimdeki orospu damarı kabarıp teşhircilik yapmaya karar verdiğim anlarda ikimiz de bir şey yokmuş gibi davranıyorduk.

Bir saatlik öğle teneffüslerinde kantine benden önce gidiyor, sıraya giriyordu. Sonra ben sallana sallana gelince sıraya önünden girmeme izin veriyordu. Siparişimi verirken kantinin küçük penceresinden başımı içeriye uzatıp kıçımı geriye doğru itiyordum ve onun arkamda sertleşmiş sikine bastırıyordum. Kantinciyle şakalaşarak, şuh kahkahalar atarak kıçımı oynatıp kalçama dayanan sikini adeta eziyordum.

Bu her gün böyle oluyordu. Her gün kantinden dondurma almayı da adet edinmiştim. Yemeğimi yedikten sonra herkesin azmış bakışları altında o dondurmayı yemeye başlardım. Koca dondurmayı, ağzımdaki sanki dondurma değil de, seyredenlerden birinin sikiymiş gibi emer, yalar, sömürür bütün erkekleri çıldırtırdım.

Kışın da dondurma yerine evden getirdiğim bir muzla yapardım aynı şeyi… Isırmak yerine dudaklarımın arasından kaydırarak, bir sokup bir çıkartarak resmen emerdim muzu… Ve emdiğim o muzun yerine kendi yaraklarının olduğunu hayal ederdi seyreden bütün abaza oğlanlar…

Kışın yemekten sonra kütüphaneye gidip sıcak ortamda test çözüyorduk. Murat yemeğini bitirip kütüphaneye geldiğinde genelde beni masalardan birine domalmış olarak buluyordu. Anlattığına göre içerdeki arkadaşlardan bazıları onun yanına gidip haber verirlermiş, “bizim orospu yine altına külot giymemiş” diye… Abaza takımı beni seyredebilecekleri uygun bir yer bulup izlemeye koyuluyordu hepsi…

Arada bir yanlarına gidip dersle ilgili bir şeyler sorup yine masaya dönüyor, tekrar aynı pozisyonu alıyordum. Oğlanlar da istisnasız sırayla ik**e bir benim domaldığım masa ile kitap rafının arasından geçer, sürtünürlerdi kalçalarıma… Ne yapayım, azgın orospunun tekiydim işte, bazen,

“Yapmayın çocuklar…” diye kızar gibi yapardım. Bazen de dönüp kim olduğuna bakmakla yetinirdim. Baharda yemekten sonra bahçede bir iki kız arkadaşla birlikte yeşilliklerde oluyorduk. Arkadaşlarım edepli edepli bağdaş kurup otururken ben, onlara doğru yüzüstü yatıyordum. Tabi o durumda eteğim kalçalarımdan yukarı sıyrılırdı. Bütün erkeklerin bana bakmak için ik**e bir o bölgede volta attığını fark eden arkadaşlarım beni uyarınca kapatır, sonra tekrar eteğim toplansın diye elimden geleni yapardım.

Benimle aynı serviste olan arkadaşları anlatırlarmış,

“Serviste bacaklarını iki yana açıp öyle bir oturuyor ki… Kaç sefer servisten eve gelmeden inip umumi bir tuvalet bulup 31 çekmek zorunda kaldım” diyorlarmış.

Bazen üzerimde sadece tişörtüm varken erkekler bizim gruptaki kızları ıslatır su savaşı başlatırlardı. En çok da bana, okulun orospusuna saldırırlardı tabi… Bütün suyu benim üstüme boşaltırlardı. Sırılsıklam olmuş tişörtüm tamamen yapışırdı ve hiçbir zaman sutyen giymediğim için göğüs uçlarım tamamen ortaya çıkardı. Ben de gizlemek için kollarımı bile kenetlemezdim. Bahçede su savaşından sonra sutyen giymediğim ve her yerim ortaya çıktığı için birkaç kez kadın hocalardan azar bile işitmişliğim vardı.

İşte böyle bir teşhirciydim. Ama sadece teşhirci… Öyle her önüme gelene veren, kolay elde edilir bir kaşar da değildim. Bütün lise boyunca sadece iki tane herifle çıkmıştım. Onlardan da ilkine yalnızca götten vermiştim. Lise ikinin başında çıktığım diğer çocuk çok yakışıklı, kurnaz piçin teki olduğu için bir punduna getirip bozmuştu beni… Sonra başka okula gitmiş, beni bozduğuyla kalmıştı.

Elbette bütün bunlar sır kalmıyordu. Çıktığım çocuklar sonradan diğerlerine anlatıyorlardı tabi. Erkeklerin bu konularda ağzında bakla ıslanmıyordu.

Lise ikinin ikinci döneminde bir iddia üzerine cesaretsiz ve umutsuz bir tavırla ezile büzüle bana gelip çıkma teklif etti kocam… Hiç beklemiyordu aslında… Ona bunu çok uzun zamandır beklediğimi, benim de onda gönlüm olduğunu, hoşuma gittiğini söyledim. Şaşırıp sevindi. Yakışıklı çocuktu gerçekten… Bir de benim orospuluklarıma hiç ses çıkarmaması, beni serbest bırakması da cezbediyordu beni…

Çıkmaya başladığımız ilk zamanlarda, daha yeni birlikte olmaya başladığımız için, okuldaki hareketlerime bir iki kem küm edecek oldu, bir bakışım yetti. Ayrılmamdan korkup bir daha ağzını bile açmadı. Kolay değil, okulun en güzel, en seksi ve işveli kızıyla çıkıyordu. Bir anda diğer oğlanlar arasında popüler olmuştu.

Ben yine derslerde, teneffüslerde, kütüphanede herkesin bakışları altında, teşhircilik yapmaya devam ediyordum. Murat artık benimle daha çok zaman geçirmeye, eski arkadaşlarının yanına gitmemeye başlamıştı. Sanırım biraz da kız arkadaşı Gül olarak hala eski orospuluklarıma devam etmem yüzünden utanıyordu biraz, o yüzden iyice uzaklaştı arkadaş grubundan…

Ama zamanla artık alakası kalmayan arkadaşlarının benim etrafımda dolanıp seyretmeleri onun da hoşuna gitmeye başladı. Ben ne kadar teşhir etmekten hoşlanıyorsam, o da erkeklerin beni seyretmelerinden hoşlanıyor, hiç tepki vermiyordu. Gerçi arkadaşlarının ve diğerlerinin korkup çekindiği biriydi. O yüzden kimse çıkıp da “oğlum şu kız arkadaşına çeki düzen ver, her yerini bize gösteriyor” diyemiyor, cesaret edemiyordu.

Kantin oyununu oynamaya devam ediyorduk sözsüz anlaşmamızla… Erkek arkadaşım masaya oturuyor, ben ikimizin yemeğini almak için yemek sırasına, kalabalığın arasına giriyordum. Arkadaşları da arkama geçmek için itişip kakışıyordu. Sonra içlerinden talihli olan biri arkama geçiyor, benim geriye çıkarttığım götüme dayanırken baktığımda Murat’ın da ifadesiz bir yüzle, gözünü kırpmadan beni izlediğini görüyordum.

Artık bana olan ilgisinin, ilişkimizin boyutu da değişmişti. Sanki artık tek amacı arkadaşları bana dayarken ya da beni domalırken seyretmelerini izlemekti. Okulda benden “orospu” diye bahseden birilerini duyduğunda müthiş zevk alıyordu. Henüz ona vermemiştim bile… Sadece çok seyircim olduğu, bana dayadıkları günlerde o da çok tahrik oluyor, ben de o zaman ağzımda rahatlatıyordum sevgilimi… Ama ille de beni sikeyim diye tutturmuyordu. Biliyordum ki beni teşhir ederken seyretmek onun için sikmekten bile daha zevkliydi.

Senenin sonuna doğru bazı arkadaşlar deniz kenarında bir tatil düzenlemişti. Bizim dönemden bir sürü kişi gelecekti. Ben bu tatilden bir hafta önce biraz güneşlenip yanmak için önce bizim yazlığa gitmemizi önerdim. Elbette hemen kabul etti. Yazlığa arabayla gidemeyecektik ama… Çünkü habersiz gidiyorduk. Evin önüne park edersek yazlık komşularımız benim bir erkekle yalnız geldiğimi görüp aileme haber verebilirlerdi.

Otobüsle gitmeye karar verdik. O gün kalçalarımı saran dar ve kısacık beyaz penye bir şort ve belimi açıkta bırakan kısa bir tişört giymiştim. Otobüs tamamen doluydu ayakta gidiyorduk. Biraz sonra otobüs iyice doldu ve en arkaya kadar ilerlemek zorunda kaldık. En arkada cam kenarında ellerimiz önümüzdeki demirlerde tatilimizin ne güzel olacağından bahsediyorduk. Çantalarımızdan birisi tam köşede, diğeri de onun arkasında duruyordu.

Otobüs çok kalabalıktı. Ben bacaklarımı büyük çantamızın iki tarafına yerleştirmiştim. Diğer çanta da araya girdiği için camın önündeki demire uzanabilmek için iyice eğilmek zorunda kalmıştım. Tam ailemin gelecek haftaki tatile izin vermeyebileceklerinden bahsediyordum ki arka kapıdan otobüse kalabalık bir genç grubu bindi. İçlerinden orta boylu ve oldukça yakışıklı olan bir tanesi diğerlerinden biraz kopmuş yanımıza gelmişti.

Arkama dönüp baktım ve çocukla göz göze geldim. Bana bakıyor, tepeden tırnağa süzüyordu. Delici, sikici bakışları vardı. Ürpererek önüme döndüm. Fark etmemiş gibi yapıp Murat’la konuşmaya devam ediyordum. Kalçamda bir temas hissedip tekrar baktığımda çocuk iyice yakınlaşmış, tam arkamda duruyordu. Sonra ani bir frenle sarsıldığımızda çocuk, orta yerde tutunacak yer bulamamış az daha düşüyordu. Otobüs durduğunda çocuk kollarını benim iki yanımdan uzatıp yetişmekte zorlanarak elleriyle demire tutunmaya başladı.

Hey… Hoşuma gitmişti bu hareket… Murat’ın yanında beni kollarıyla sarmıştı sanki… Başımı çevirip gözümün ucuyla beş on saniye kadar ona baktım. Benim şehvetli bakışlarım, göz süzüşüm karşısında çocuk iyice cesaret bulmuş pantolonunu delmek üzere olan sikini benim götüme dayadı. Biliyordum, Murat her şeyin farkındaydı. Bir yandan konuşmaya devam ediyor bir yandan da gözünün kenarıyla olanları izliyordu.

İlk defa ben Murat’ın yanı başındayken oluyordu böyle bir şey… Biraz benden utanmış gibi, daha çok zevk duyar gibi manzaraya bakıyordu. Ben bacaklarımı iki yana açmış, öne eğilmiş ve yuvarlacık sert kalçalarımı herife sunmuştum. Herif kollarını benim beline dolamış gibi demiri tutmuş, ileriye bile uzatmak zorunda kalmadığı sikini kendisine kadar gelen götüme dayamıştı.

Otobüs hızlandıkça sanki sarsıntıdanmış gibi sallanıyor, herifin sikinin üzerinde kıçımla daireler çiziyordum. Arada bir başımı çevirip herife bakmayı da ihmal etmiyordum. Offf… Öyle zevk alıyordum ki… Çocuğun sertleşmiş organı iki kalçamın arasına sürtünüyor, beni zevkten öldürüyordu. Birden Murat’a doğru eğilip kalabalığın içinde dudaklarını öpmeye başladım. Bu aslında biraz daha eğilebilmek, arkamdakinin sikini daha iyi hissedebilmek, götümü herife daha iyi sunabilmek için bir numaradan başka bir şey değildi.

Murat’ın dudaklarını öpe öpe, arkamdaki sikini götüme bastıra bastıra bir hayli zaman geçti. Dur, kalk, sallan, hırpalan, sürtün derken sonunda arkamdaki ve kafilesi inmeye davrandı. İndiklerinde arkama dayanan çoktan beni anlatmaya başlamıştı bile arkadaşlarına… Hepsi birden başlarını çevirip, ilerleyen otobüsün arkasından bana baktılar. Ben de gülerek el salladım onlara… Tabi Murat da bana bakıyordu o erkeklere el sallarken… Onun önündeki kabarıklığı tutup sıktım,

“Aşkım, merak etme, ilk fırsatta senin de gönlünü alırım. İyilikler karşılıksız kalmaz.” dedim gülerek…

Murat da yazlığa varana kadar çocuğun yarım bıraktığı işi tamamlamak istercesine elini götümden ayırmadı. Gidene kadar okşadı her fırsatta, önden, yandan, arkadan dayanıp durdu kalkık sikiyle…

Yazlığa akşam karanlığında vardık. Akşam yemek yiyip bir iki kadeh içtikten sonra ben büyük yatak odasında yattım, Murat’ı da salonda kanepede yatırdım. Beni sikmek için deli olmasına rağmen ben yüz vermedim fazla… Bir iki öpüşmeden sonra yatağına gönderdim, uslu uslu uyuduk. Onu bırakırım diye ödü patlıyordu koca oğlanın, ne dersem onu yapıyordu.

Ertesi gün deniz kenarına indik. Hava çok sıcak olduğu için plaj tamamen doluydu. Tenha bir yer bulabilmek için kumsalın sonuna kadar epey yürüdük. Şezlonglar şemsiyeler arkamızda kaldı, kayaların denize indiği ve kimsenin tercih etmediği en uçta hasırları serdik. Hemen üzerimdeki şortu ve tişörtümü çıkardım. Her zamanki gibi içime hiçbir şey giymemiştim. Benim çırılçıplak görüntüme hayranlıkla bakan Murat’a da aynı şeyi yapmasını, çıplak denize girmenin daha güzel olduğunu söyledim.

Tedirgin gözlerle etrafına bakan Murat, gözden ırak olduğumuza ikna olunca sonunda soyunmaya razı oldu. Denize girip şakalaşmaya başladık. Etraftan arada bir birkaç kişi geçiyordu ama çıplak olduğumuzu fark etmiyorlardı herhalde… Denizin içinde oynarken birden dudaklarıma yapıştı. Ben de bacaklarımı beline dolayınca zaten dimdik olan siki amıma sürtünmeye başladı. Dudaklarımdan dudaklarını çekip

“Seni sikmek istiyorum Gül…” dedi. “Şimdi… Hemen… Dayanacak halim kalmadı.”

“Sabret biraz… Bu kadar hızlı olmamalı…” dedim.

“Senin gibi bir orospunun böyle bir şeyi söylemesi çok ilginç… Bana acımıyorsan şu zavallı, kalkmış sikime acı… Herkese gösterip durduğun amcığına girmek için deli oluyor…” dedi çaresizce… Ve sikinin ne kadar deli olduğunu gösterdi suyun içinde amıma sürterek…

“Aşkım…” diyerek boynuna sarıldım. “Sadece hepimiz gülüp eğlenelim diye oyunlar oynayan teşhirciyim ben, senden sonra kimseye siktirmedim kendimi… Orospu sayılmam yani… Sabret biraz, bekle beni…” diyerek dudaklarına yumuldum.

Çıplak bedenlerimiz birbirine sarılmış, denizin içinde yiyişip duruyorduk. Aslında ben de sikilmeyi çok istiyordum ama… Onun yerine kendimi arkaya, suya attım, kumsala çıktım. Murat da somurtarak arkamdan geldi, kumlara serdiğimiz hasırlara uzandık. O hemen şortunu giydi, bana giyinmem için bir şey söylemedi. Ben öylece, çırılçıplak uzanmıştım hasıra… Az önce denizin içinde oynaşmaktan amım, meme uçlarım kabarmış vaziyetteydi.

Güneş yakmaya başlamıştı. Yüzüstü yatıp sırtımı yağlamasını istedim. Bütün vücudumu yağlamaya başladı. Yağlı ellerini vücudumda kaygan kaygan gezdirdikçe zevk alıyor, sesli sesli inliyordum. Bundan cesaret alıp arkamdan bacaklarımın arasına girdi, amımı da yağlamaya başladı. Bundan çok zevk alıyordum, öldürüyordu beni… Hırıltılarla inlemeye başladım.

Murat parmaklarını amımın dudaklarında gezdirdikçe daha çok inliyordum. Sonunda sarsılarak boşaldım. Elleri sırılsıklam olmuştu. Sikse bu kadar zevk almaz, bu kadar bağırmazdım herhalde… Biraz sonra yanıma uzandı o da… Elimi tutup sikine götürdüğünde şortunu sıyırıp çıplak uzandığını gördüm. Doğrulup ben de onu yağlamaya başladım. Özellikle sikini… Fazla sürmedi, spermlerini havaya fışkırtmaya başladı. Öylesine dolmuştu çocuk…

O gün güzelce güneşlendik, denize girdik. Akşama doğru geriye döndük. Pazartesi, okul, ders derken hafta sonu geldiğinde herkes tatil hazırlıklarını bitirmişti. Ben evden kesinlikle izin alamayacağımı bildiğim için bir plan yapmıştım. Cuma günü eve gidip tatilimizi riske atmamak için okul formasıyla gidecektim ve ablama telefon edip bir hafta boyunca onda kalıyormuş gibi yapmasını isteyecektim. Plan yürüdü ve ablam kabul etti.

Bir otelde kalıyorduk bütün okul. Öğretmenler yoktu ama okulda gibiydik. İlk gün, yerleştikten sonra kent merkezine gidip bir şeyler almaya karar verdik. Tam dışarı çıktık ve bir taksi arıyorduk ki dört arkadaşımız bindikleri arabayla gelip bizi de götürebileceklerini söylediler. Hemen atladık arabaya… Ama biz de olunca 6 kişi olmuştuk.

Arkadaki arabalar korna çalmaya başlayınca aceleden Murat kenara oturunca ben de hızla kendimi arabanın arkasına atıverdim. Murat’ın kucağından fazla ortada oturan Serkan’ın kucağına yerleşmiş oldum. Yola çıktık.

Üzerimde kısa okul eteği ve kısa bir tişört vardı. Sutyenim olmadığını zaten her gören fark edebiliyordu. Hiçbir zaman giymeyi sevmediği için külotsuz olduğumu sanırım hepsi biliyordu. Müziği sonuna kadar açmışlardı. Ben de yerimde duramıyor, müziğe eşlik ederek dans ediyor, Serkan’ın kucağında hopluyordum.

Bir ara müzikle ilgili bir şey söylemek için dönüp Serkan’ın yüzüne baktım. Bir yandan büyük zevk alıyora benziyor, bir yandan da ik**e bir Murat’a bakıp tepkisini anlamaya çalışıyordu. Arada bir şoför koltuğundaki Ahmet’e bir şey söylemek için öne çıkıyor, herkesin amımı görmesini sağlıyordum.

Sanırım herkesin dikkati bende toplanmıştı, arabadaki erkeklerin ilgi odağıydım. Hatta Ahmet bile aynadan arkaya bakmaktan doğru dürüst önüne bakmıyordu. Hoşuma gidiyordu durum… Kahkahalar atarak eğlenmeye devam ediyordum. Oğlanların önlerindeki kabarıklık görülmeye değerdi, hepsinin siki pantolonları delmek üzereydi. Onları böyle gördükçe daha çok zevk alıyor, bayılıyordum.

Oynayıp kalktıkça eteğim iyice yayılmıştı. Serkan Murat’ın yüzüne bakmaktan vazgeçmişti artık…. Ne benden bir tepki vardı altımdaki kabarıklık için, ne de erkek arkadaşım olarak Murat’tan… Elini eteğimin altına sokmuştu. Ateş gibi yanıyordu çıplak kalçalarımı okşayan parmakları… Ben yine arada bir Serkan’a ya da diğerlerine dönerek bir şeyler söylüyor, sonra kıçımı çalkalamaya devam ediyordum.

Çocuklar da zevkten dört köşe vaziyettelerdi, ağızlarının suyu akıyordu hepsinin… Gerçekten tam bir orospu gibi davranıyordum aralarında… Çarşıya geldiğimizde hepimiz indik. Serkan tuvalet aramaya gitti koşar adımlarla… Sanırım otuzbir çekmeye gidiyordu zavallı… Dönüşte de arkaya geçen Ahmet’in kucağına oturdum. Bütün dönüş yolu boyunca Ahmet’in sikinin üzerinde zıplayarak gittim.

Murat’la aynı odada kalıyorduk doğal olarak… Odamıza çekildiğimizde birbirimize baktık. İkimiz de azmış vaziyetteydik. Ben iki değişik erkeğin sikinin üstünde oturmaktan, o da yanı başında sevgilisinin ellenip koklanmasından… Neden sonra elimi tuttu Murat, gözleri gözlerimdeydi,

“Bugün çocukları çok fena azdırdın aşkım” dedi.

“Ya, evet, öyle oldu aşkım. Ama ne yapayım, şartlar öyle gelişti. Arabaya sığmayınca hepimiz…” Sustum, sonra hınzır bir gülümsemeyle sevgilimin yüzüne bakıp itiraf ettim “Herif dönüşte bir ara şortunun önünü açıp çıplak sikini dayadı kalçalarıma… Nerdeyse, siz olmasanız arabanın içinde sikecekti beni… Fark etmedin mi, iki kere boşaldım ben…”

Murat’ın yüzü kıpkırmızı oldu bunu söyleyince… Utanmıştı sanırım. Fakat yüzündeki kandan fazlası apış arasına hücum etmiş olmalıydı. Şortunun önü çadır gibi olmuş, siki kalkmıştı ben arkadaşlarının beni sikeceklerini anlatınca… Elimi uzatıp şortunun içinden sikini tuttum. Taş gibi olmuştu. Önünde diz çöküp sikini ağzıma aldım. Her yerini yalamaya başladım. Bunu yaparken gözlerimi gözlerinden ayırmıyor, sürekli emiyor, yalıyor, diliyordum. Dayanamayıp ağzıma boşaldı. Her damlayı yuttum. Kalktık, sarılıp uyuduk.

Ertesi gün öğleye doğru plaja indiğimizde, bütün okul ordaydı. Daha tenha olan bir yer bulmak için iyice uzaklaştık. Bir süre güneşlendikten sonra bir gün önce yolculuk yaptığımız arkadaşlar geldi yanımıza… Davet ettik, onlar da yanımıza uzandılar. Murat’tan yine beni yağlamasını istedim. Canına minnet tabi, hemen vücuduma yağı sürmeye başladı. Diğerleri etrafımızda mevzilenmişler, gözleri sürekli benim yağlanan bedenimdeydi. Bakışları üzerimde hissedince iyice gevşedim.

“Aşkım, bikinin fiyongunu çözsene, hiç olmazsa üstü yağ olmasın, beyaz iz kalmasın.” dedim Murat’a…

Sevgilim de çaresiz bağları çözdü, diğerlerinin bakışları altında çıplak sırtımı, yanlardan göğüslerimi yağladı. Bir zaman öyle yattım. Sürekli bikini altının kenarlarını düzeltiyor, iyice çekiştiriyordum. Bikinin ağı araya girmiş, kıçımın yanakları ortaya çıkmıştı. Hele sırtüstü döndüğümde dipleri düşecekti nerdeyse… Fiyongu çözülen bikini üstü altımda kalmıştı şimdi… Beyaz çıplak iri memelerim havaya dikilmiş, dimdik uçlarıyla ortadaydı. Bikininin altı zaten çekiştire çekiştire string gibi olmuş, amımın dudaklarının arasında kaybolmuş görünüyordu.

“Haydi çocuklar…” diyerek bir kahkaha attım. Gülünmeyecek gibi değildi. Murat da dahil olmak üzere dört erkek de iri iri açılmış gözlerini memelerime, arasına bikini kaçmış yumruk gibi kabarık am dudaklarıma dikmişler, her an üstüme atlayıp ısıracak gibi bakıyorlardı. “Ne bakıyorsunuz öyle? Şu ilerdeki üstsüz turistlerden ne farkım var benim?”

Az ötede orta yaşlı turistler de üstlerini çıkarıp uzanmışlar, bakışlara aldırmadan güneşleniyorlardı. Orta yaşta, biraz yayvan memeleri güneşin altında parlıyordu. Serkan dayanamadı, beni taklit ederek cevap verdi,

“Hadi Güül… Sen kendini onlarla mı karşılaştırıyorsun? Senin yanında onların lafı mı olur kızım, sen ilah gibisin bizim için… Öyle değil mi Murat?” dedi. Murat da gözlerini ayırmıyordu benden,

“Öyle tabi… Benim sevgilim bir tane…” dedi. Kıkırdadım. Hoşuma gidiyordu onların hayranlıkları, egomu okşuyordu. Zaten bütün teşhirlerim, kendimi sergilemelerim, minik fingirdemelerim hep bunun için değil miydi? Erkekleri kendime hayran bırakmak, onları tahrik etmek…

Güneş iyice yakmaya başlayınca kalkıp kendimi denize attım. Biraz sonra oğlanlar da peşimden geldiler. Denizin içinde eğlenmeye, oynamaya başladık. Kahkahalar atıyor, şen şakrak birbirimize şakalar yapıyorduk.

Diğer erkekler ne benden, ne Murat’tan ses çıkmayınca iyice abartmışlardı. Arada memelerimi elliyorlar, tutup suya atıyorlar, alttan dalıp kıçımı avuçluyorlardı. Hepimiz neşe içindeydik. Suyun içinde hopladıkça memelerim de zıplayıp duruyor, erkeklerin aç bakışlarını üzerimde topluyorlardı.

Akşama kadar plajda eğlendik, oynadık, güzel vakit geçirdik. Akşama doğru toparlandık, otele doğru yürümeye başladık.

“Akşam bilardo oynayalım” diye bir fikir attı Serkan.

“Ben oynayamam, siz gidin çocuklar…” dedim. Emre,

“Biz öğretiriz sana Gül, hadi mızıkçılık yapma…” dedi ama istemedim. Yemekten sonra onlar bilardo oynamaya gittiler. Ben odaya çıkıp kendime bakım yaptım. Sonra baktım yalnız, etrafımda hayranlarım yokken vakit geçmiyor, bir güzel giyinip yanlarına gittim. Mini okul eteği altımda, göbeğimi açıkta bırakan kısacık bir tişört üzerimde içeriye girdiğimde hepsi bana baktılar. Bir şey tartışıyorlardı sanırım, sözleri yarıda kesilmiş gibiydi. Emre,

“İyi insan da lafın üzerine gelirmiş” dedi.

“Benim dedikodumu mu yapıyordunuz yoksa? dedim gülerek… Emre Murat’a baktı önce, sonra bana,

“Evet, sevgilin senin çok iyi oral seks yaptığını söylüyordu” diye devam etti. Murat’ın yüzü kıpkırmızı olmuştu. Kem küm yaptı,

“Ya, benim sana bir şey yapamadığımı iddia ettiler, ben de…”

Devam etmedi ama, sanırım onlara anlattığı için kızacağımı düşünüyordu. Ah, tipik erkek egosu işte… Birbirlerine pipilerini göstererek yarış yapan, yatağa attıkları, siktikleri karıları kızları anlatarak böbürlenen mağara adamları… Bense normal bir şeyden bahsediliyormuş gibi yanağından öptüm sevgilimi,

“Aman Murat, azdırmasana çocukları…” diyerek bir kahkaha attım.

Gülüşmelerden sonra Murat’ın elindeki ıstakayı alıp bana verdiler, onu da kenara oturttular. Serkan ile ben aynı takımdaydık. Bütün atışları bana yaptırıyordu. Diğer takımdaki Ahmet ve Emre ise topu sürekli masanın ortasında ya da uzak taraflarında bırakıyorlar, benim uzanmamın zor olduğu yerlerden atış yapmam için özellikle hareket ediyorlardı. Aptallar, benim domalmamı görmek için bu kadar uğraşmalarına gerek yoktu ki…

Ben daha acemi bilardocu olarak ıstakayı bile doğru dürüst tutmayı bilmediğimden her seferinde Serkan arkama geçiyor, bana atış yapmayı gösteriyordu. Ben de kasıklarımı masaya dayıyor, götümü mümkün olduğu kadar havaya kaldırıyordum. Serkan da nerdeyse şortunu delmek üzere olan sertleşmiş sikini arkamdan dayıyor, kollarını iki yanımdan uzatıp ellerimi tutuyordu.

Sanki oyun oynamıyor da, dogy pozisyonunda seks yapıyorduk. Bütün sinir uçlarım arkamdaki sertliğe kilitlenmişti. Gülüyordum, eğleniyordum ama acayip de tahrik oluyordum. Ben biraz ıstaka tutmayı öğrenince Serkan,

“Hadi bakalım bu sefer sen kendin yap…” diyerek eteğimin altından kalçalarıma bir şaplak atıyor, sonra da geri çekilip bana nasıl durmam gerektiğini söylüyordu.

Oyun ilerledikçe Serkan’ın talimatlarıyla oyunu her zaman oynayan biri gibi bir bacağımı masanın üzerine atmaya, arkasından atış yapmaya başladım. Kahkahalar atarak, alkışlar arasında, her fırsatta ik**e bir götümü elleyerek, parmaklayarak bilardo oynuyorduk. Serkan

“Evet Gül, oluyor. Şimdi kıçını biraz daha havaya kaldır. Masaya uzan. Tamam, şimdi vur” diyerek sürekli beni yönlendiriyordu.

Ben de o ne diyorsa, bütün talimatları harfiyen yerine getirerek bütün her tarafımı gösteriyordum. Bunu tamamlamak istercesine Recep gidip hepimize dondurma almış gelmişti. Emre dondurmamı alıp bana verirken

“Sevgilinin çok övdüğü oralı bir görelim dedik…” deyince yine kahkahayla gülerek karşılık verdim.

Artık terbiye sınırını iyice aşmışlardı doğrusu ama öyle hoşuma gidiyordu ki aralarında olmak, beğenilmek, istenmek… Sıra bana gelince Recep’e bırakmıştım dondurmayı… Atışımı yapınca gidip elinden almak yerine, elini tutup dondurmayı öyle yalıyordum. Bu görüntü de onlar için muhteşem bir gösteri oluyordu.

Dondurmanın ucunun etrafında dilimi dolandırıyor, sonra boğazıma kadar sokuyor, gülümseyerek sımsıkı dudaklarımın arasından tekrar dışarı çekip tekrar yalıyordum. Biraz sonra Recep,

“Tutup durma şu dondurmayı, ellerin yapış yapış olur, oynayamazsın” diyerek dondurmayı ellettirmemeye, kendi elleriyle ağzıma sokup çıkarmaya başladı. Sıra geldiğinde gidip domalıyor, atışımı yapıyor, gelip Recep’in elindeki dondurmaya dokunmadan oral yapıyordum.

Recep işi abartıp elini kaçırıyor, ben de yarağa susamış azgın bir orospu gibi tamamen açtığım ağzımla dondurmayı yalayabilmek için saldırıyordum. Recep elini indirebildiği kadar aşağı indirip dondurmayı pantolonunun önüne dayıyordu. Ben de önünde eğilip sikinin hizasındaki dondurmayı ağzıma alıyordum.

Bütün bunlar şakalaşmalar, kahkahalar arasında olduğu için Recep de cesaret bularak dondurmayı birden benim ağzıma bastırıyor, benim ağzım, yüzüm, döl içinde kalmış gibi bembeyaz dondurma oluyordu. Ben de dilimi olabildiğince çıkarıp ağzımın etrafındaki dondurma bulaşıklarını yalıyordum.

Yarım saat içinde masanın çevresine o kadar çok yaşıtımız seyirci doluşmuştu ki adeta hayatımın teşhir sahnesini gerçekleştiriyordum. İyice işi öğrenmiş, nerdeyse onlar kadar güzel atış yapmaya başlamıştım. Bu güzel atışlardan sonra sadece bizimkiler değil, ne taraftan geçersem o taraftaki seyirciler aferin bravo diyerek popoma şaplak atıyorlar, bazıları mıncıklıyorlardı.

Atış için her masaya domaldığımda, her bacağımın birini masanın üstüne kaldırıp atış yaptığımda eteğim tamamen açılıyor, külotsuz amım ve sımsıkı götüm tamamen ortaya çıkıyordu. İk**e bir arkadan atış yapmam gerekiyor, bu kez iyice geriye kaykılıyordum. Bu sefer de, zaten kısacık olan tişörtümün altından dimdik göğüs uçlarım dışarı taşıyor, bu kez eteğimin altından amımı görebilmek için herkes yamuluyordu.

Arada seyirciler işi iyice azıtmaya başlamışlardı. Artık oyun bizim grubun oyunu olmaktan çıkmış, etraftaki masalarda oynayanlar oyunu bırakmışlar, bizi, daha doğrusu beni izliyorlardı. Ufaktan ufaktan başlayan laf atmalar iyice edepsizleşmeye başlamıştı. Bir ara tuvalete gidip geri gelen sevgilim Murat o lafları duydu.

“Off… O duruşa vuruş kaç kuruş yavrum”, “Gel biraz da bize domal”, “Gel benimkini yala”, “Bence dondurmayı yalamayı bırak, benimkini yala” diye laf atmaya başlamışlardı. Murat bütün bunlardan hoşlanmasına, benim de fazlasıyla eğlenmeme rağmen işlerin çığırından çıkmaya başladığını görünce kolumdan tuttu,

“Gel Gül, hadi gidelim artık” dedi. Çıkarken etrafımızdaki seyirci kalabalığını yararak yanından geçtiğimiz herkes okul eteğimin altına elini sokup okşamayı çimdiklemeyi ihmal etmedi. Hep birlikte oradan çıkıp odalarımıza gittik.

Bütün hafta boyunca bir kız dört oğlan, beş kişi bir arada takıldık. Hatta bazı geceler birbirimizin odalarında oyunlar oynadık. Bir gece yine monopoly oynayıp, bir sürü bira tükettik. Oyun oynarken sıcaktan bunaldığım için tişörtümü çıkarmış çıplak oturuyordum. Altımda yanımdaki tek giysi olan kareli mini okul eteği vardı. Oyundan sonra hepimiz halının üzerine yayılmıştık. Sohbet ederken gözlerimi kapattım, bir ara içim geçti.

Bizimkiler sohbete devam ediyorlardı. Ben kıçımı dışarı doğru çıkartıp yan yatmıştım. Başımın altına bir yastık yerleştirirlerken uyandım ama gözlerimi açmadım. Eminim hepsi benim mini eteğimden görünen şeylere ve halının üzerine yayılmış göğüslerime bakıyordu. Sırayla herkes uyuya kaldı. Ama hepsinin olmasa da bazılarının uyuyor numarası yaptığını fark etmiştim.

Nitekim Serkan’la Emre yavaşça kalktılar beş on dakika sonra, gidip Murat’ın uyuyup uyumadığını kontrol ettiler. Uyuduğunu anlayınca benim yanıma geldiler. Serkan beni yavaşça itip yüzüstü yatırdı. Dönüp bana bir baktıktan sonra eteğimi belime kadar sıyırdı.

“Hassiktir, orospunun mayo giyeceği tutmuş” dedi. İki eliyle bikinimin altını çıkarmaya başladı. Yavaşça aşağı doğru çekerken bir yandan da Murat’a bakıyordu. Emre’nin

“Yavaş ol uyanacak” dediğini duydum.

“Bu orospu uyuyor numarası yapmıyorsa ne olayım. ” dedi diğeri. Serkan bikinimi çıkarıp kenara koyduktan sonra kalçalarımı okşamaya başladı.

“Oğlum ben bu götü sabah akşam sikerim, hem de öyle bi sikerim kiiii off yani. ” dedi okşarken… Emre de

“Bu herif hala sikememiş” diyerek güldü, Murat’ı kastediyordu.

Serkan belimden tutup hafifçe kaldırdı, Emre de karnımın altına bir yastık koydu. Amımı götümü rahat görebiliyorlardı şimdi. Serkan amımı yalamaya başladı. Heyecandan, zevkten ölmek üzereydim. Ama bozuntuya vermedim. Bayılıyordum bu manyakların yaptıklarına… Sonra yavaşça yukarı çıkıp götümün deliğine dilini sokup çıkarmaya başladı.

Bu arada Emre de bacaklarımı öpüp yalıyordu. Serkan tekrar amımı yalarken hafif hafif işaret parmağını minik deliğime sokup çıkarmaya başladı.

“Çekil biraz olum, ben de yalayayım şu amı götü…” diyordu Emre ama öteki izin vermiyordu. Biraz sonra Emre,

“N’apıyosun olum? Manyak mısın? İkimizi de öldürteceksin” derken kalçalarıma sımsıcak, sert bir şey değdi. O anda anladım ki Serkan şortunu indirip sikini dışarıya çıkarmıştı. İkisi de bir an durdular. Emre sevgilimin yanına gidip kontrol etti. Uyuduğunu görünce konuşmadan işlerine devam ettiler.

Serkan arkamda sikini kalçalarıma sürtmeye başladı. Bundan cesaret almış olacak ki Emre de diğer tarafa geçti. Serkan amımı sikiyle bir aşağı bir yukarı badanalarken, Emre yarağını benim yüzüme sürüyordu. Sonra serkan iyice hızlandı. Artık korkusuzca koca sikini amcığıma ve götüme sürtüp duruyordu. Emre de

“Aç ağzını bebeğim, aç ağzını…” diyordu. Ben hala uyuyormuş numarası yapmaya devam tabi… Ürküp yarıda kesmelerini istemiyordum. Fakat aldığım zevke de engel olamıyordum bir türlü… Uykumda inleyip sayıklar gibi yaptım, bir an durdular. Sonra ben,

“Aah. Devam et sevgilim. Ahh…” diye tekrar inleyince uykumda onları Murat sandığıma karar verip iyice azdılar. Emre,

“Evet sevgilim, devam edelim, al şunu ağzına…” diye gülerek sikini dudaklarıma sürüyordu. Ben inlemeyi abarttığım için ağzım açılmıştı ve Emre sikinin başını ağzıma sokmuştu. Biraz daha sokarsa uyanırım diye sadece başını sokup çıkarıyordu.

Ah, öyle güzeldi ki her şey… Yattığım yerde gözümü açıp Murat’ın olduğu tarafa baktım. O da uyumuyordu, bizi izliyordu. Yattığı yerden, kolunun altından bana baktığını gördüm. Tekrar gözünü kapadığında uyuyor numarası yaptığını anladım. Bu beni daha da azdırdı, artık kendimi durduramıyordum. Ben ne kadar azgın bir orospuysam, sevgilim de en az benim kadar sapıktı.

Ben zevkle inlerken, Serkan da sikini sürtüp duruyor, o da inliyordu. Bizim inlemelerimiz Emre’yi iyice azdırmıştı,

“Hadi sıra bende” deyip duruyordu. Sonra Serkan yavaşça beni sırt üstü çevirdi. Gözlerimin hala kapalı olduğunu görüp sikini ıslak amıma sürtmeye başladı. Emre de uyanıp uyanmayacağımı umursamadan bacaklarını açıp göbeğime oturdu ve sikini bu sefer göğüslerime sürmeye başladı.

Serkan sikini amımın dudakları üstünde kaydırırken, Emre de yarağını iki eliyle tuttuğu göğüslerimin arasına sokmuş gidip geliyordu. Ben artık öyle bir inlemeye başlamıştım ki, çocuklar daha da çok tahrik olup hızlanmışlardı. Artık üçümüz de inlemeye başlamıştık. İkisinin de siklerinden şılap şılap sesler geliyordu. Serkan iki parmağını sikinin altından amıma sokup

“Numara yapıyorsun orospu. Sırılsıklam olmuşsun. ” diyerek Emre’yi üzerimden itti ve tekrar ters çevirdi beni… Tekrar kalçalarımın arasında gidip gelmeye başladı. Kendimi tutamıyor, sürekli inliyordum. Sürekli bir orgazm hali yaşıyordum. Sularım akıyordu sel gibi… Sonunda Serkan inleyerek götüme fışkırmaya başladı. Sıcak damlaları tenimde hissetmek delirtti beni…

Emre yandan sikinin başını ağzımın içine sokup çıkarırken Serkan sikinin başını götüme sürtüp temizledi. Sonra da bikinimi alıp götümdeki dölleri sildi. Emre’nin itirazlarına aldırmadan bikiniyi bacaklarımdan geçirip giydirdi. O sırada ben de uyandım.

Çok uykum varmış gibi doğrulup gerindim. Tişörtümü üstüme geçirdim. Hiçbir şeyden haberim yokmuş gibi davranarak güya o anda uyumakta olan, aslında bütün yapılanları seyreden sevgilimi de uyandırdım, kalkıp odamıza gittik. Yatıp gerçekten uyuduk.

Ertesi gün plaja değil, yakındaki tenha koylardan birine gittik. Etrafta kimseler yok, yoldan uzak, denizi, kumu harika bir yer… Gider gitmez ben yine üstümdekileri fora ettim, her zamanki gibi üstsüz güneşlenmeye başladım. Serkan telefon etti biraz sonra, yerimizi sordu. Plajda bizi görememişler. Murat yerimizi tarif etti.

Diğerleri de gelince hep beraber denize girdik. Yine şakalaşmalar ellemeler aynı şekilde sürüyordu. Biraz sonra Murat yoruldum diyerek bizi yalnız bırakıp dışardan izlemek için denizden çıktı. Yerine gitti ve oturdu. Sevgilim yanımızda olmayınca bizimkiler iyice azıttılar, her yerimi ellemeye, beni azdırmaya başladılar.

Bir ara şeytanlığım tuttu, dip dalarken Emre’nin altından mayosunu çıkarıverdim. Zaten o da pek hevesliydi ya mayosunu çıkarmama, sikini görmeme… Elimdeki mayoyu tutup havada sallıyordum. Kenarda oturan Murat dahil, herkes kahkahalarla gülüyordu. Emre de kahkahalar atarak elimdeki mayosunu almaya çalışıyor, beni sıkıştırıyordu.

Emre kalkmış sikiyle bana çift dalmaya, iyice hırpalamaya başlayınca kurtulabilmek için elimdeki mayoyu uzağa fırlatıp attım. . Emre de mayosunun arkasından gitmek yerine ceza olarak beni yakalayıp dibe çekmeye falan başladı. Biraz sonra suyun yüzeyine çıktığımda bu sefer Emre elinde bir şey sallıyordu. Benim bikinim…

Üstüne atılıp almaya çalışınca bir diğerine attı. Hepsi bir arada beni çembere almaya başladılar. Bikini altımı birbirlerine atıp beni ortalarında çırılçıplak oynatıyorlardı. Ben de kendimi iyice oyuna kaptırmıştım. Kahkahalarla ik**e bir birilerinin üstüne atlıyordum. Bikinimi geri alamayacağımı anlayınca suya daldım.

Çıktığımda bu sefer elimde başka bir mayo vardı. Serkan’ın mayosu… Geriye kalan diğer ikisi de beni uğraştırmadan, kendileri çıkarıp attılar mayolarını… Murat uzandığı yerdeydi hala… Gözlerini hiç ayırmadan bizi izliyordu. Çıplak arkadaşları çırılçıplak sevgilisini aralarına almıştı. Sürekli bana sarılıyorlar, şaka yapmak bahanesiyle her tarafımı elliyorlardı. Biliyordum ki, bana değen diğerlerinin siki gibi sevgilimin siki de yattığı yerde patlamak üzereydi.

Sonunda yorulunca hepimiz mayolarımızı sudan toplayıp kahkahalar atarak kumlara doğru yürümeye başladık. Kimse elindeki mayoyu giymedi. O ıssız koyu bir anda çıplaklar kampına çevirmiştik. Murat sırtüstü yatıp kolunu başının üzerine koymuş, uyukluyordu. Gidip yanına uzandım çırılçıplak… Diğerleri de adem baba kılığında siklerini sallandırarak gelip yanımıza oturdular.

Ben bu kadar erkeğin arasında tek kızdım, beğeniliyordum, isteniyordum, mutluydum. Bacaklarımı iki yana açıp amımı tamamen ortada bırakmıştım. Hepsi de gözlerini aynı yere dikmişti. Hepsinin sikleri kazık gibi olmuştu. Hep birlikte şakalaşıp gülüşüyorduk. Eh, bu kadar çıplaklığın içinde konuştuğumuz konular da doğal olarak seks olmaya başlamıştı.

“Hadi herkes fantezilerini anlatsın” dedi Emre… Kimse itiraz etmedi ama hiçbiri de ilk anlatan olmak istemiyordu. Sonunda beni ikna ettiler ve ben de anlatmaya başladım,

“Benim aslında tek önemli fantezim var. Mastürbasyon yaparken hep bunu düşünürüm. Üç zenciyle aynı anda birlikte olmak…”

“Beyazların suyu mu çıktı kız?” dedi Serkan elindeki taş gibi olmuş sikini okşayarak… Ben de hınzırca güldüm,

“Neden olduğunu anla işte…” dedim.

“Büyük yarakları olduğu için mi?”

“Evet. Üç zenci her tarafımı doldururken hayal ediyorum hep kendimi…” Daha fazla anlatmadım. Herkes gözünde canlandırmıştı bir an o sahneyi… Hepsinin gözleri parlamıştı. Ben bitirince Serkan fantezisini anlatmaya başladı.

“Biz otuzbir çekerken hep seni düşünüyoruz Gül…”

“Beni mi düşünüyorsunuz?” diyerek kahkaha attım. Sanki herkesi delirttiğimin farkında değilmişim, masummuşum gibi… Üstüme atlayıp sikecekmiş gibi baktı çıplaklığıma, devam etti,

“Tam beş senedir hayalimde senin götünü sikerken fışkırıyorum Gül… Ağzına, göğüslerine, göbeğine, güzelim amcığına, her tarafına fışkırıyorum.”

Serkan bunları bana ilanı aşk eder gibi söylemişti. İliklerim eridi adeta söylediklerini duyunca… Benim kızmaktan çok mest olduğumu gören Serkan eliyle kazık gibi olmuş sikini sallayarak,

“Büyük yaraklar da sadece zencilerde olmaz yavrum… Görüyorsun…” diyerek güldü. İçim kaynıyordu. Etrafımı saran erkekler de ondan farksızdı. Beni sikmek için can atıyordu hepsi de… Yutkundum, elimdeki güneş yağını Serkan’a uzatırken,

“Görüyorum…” dedim. “Sanırım herkesin anlatmasına gerek yok, hepiniz aynı şeyi hayal ediyorsunuz.” Başlarını salladılar, elleri siklerini okşarken…

Serkan dizleri üstüne oturup yağı üzerime döküp sürmeye başladı. İki eliyle göğüslerimi güneş yağıyla yoğuruyordu. Ben gözlerimi kapamış, bastıra bastıra masaj yapan Serkan’ın itip çekmesiyle yattığım yerde ileri geri gidiyordum. Serkan ellerini omuzlarıma kadar yetiştiremediği için ayak bileklerimden tutarak bacaklarımı ikiye açıp dibime kadar yaklaştı.

Bacaklarımın arasında diz çökmüş, elleri göğüslerimden omzlarıma gidip geldikçe, kazık gibi olmuş siki benim memelerimle amımın arasında kayıp duruyordu. Serkan ellerini vücudumun her yerinde dolaştırıyor, ara ara muhtemelen Murat’ı kollamak için etrafına bakınıyordu. Serkan ellerini aşağıya doğru kaydırıp bacaklarımın her tarafına sürdükten sonra bir an durup bana baktı. Sonra yağı tekrar avucuna döküp kasıklarıma sürmeye başladı. Elleriyle daireler çizip gittikçe amıma yaklaşıyordu.

Dayanamaz hale gelmiştim. Nerdeyse sikmek üzereydi beni… Diğerleri yanımızdaydı, daha önemlisi Murat hemen yanıbaşımdaydı. Bütün orospuluğuma rağmen arzularıma gem vurmalıydım. Birden ters döndüm yattığım yerde, bacaklarımı iki yana açarak yüzüstü yattım. Bu sefer Emre Serkan’ı yana itti. Şişeyi onun elinden alıp sırtıma döktü. Omuzlarımdan başlayıp ellerini bütün sırtımda dolaştırıyordu. İnleyerek,

“Mmmm… Devam et Emre, çok güzel masaj yapıyorsun” diyordum. Emre benim inlemelerimden ve devam et dememden cesaret aldı. Bacaklarımın arasına oturup sırtımı yağlamaya başladı. Şimdiden damarları şişmiş, nerdeyse karnına paralel olmuş siki de o eğilip ileriye uzandıkça kalçalarımın, beş senedir sikmek için deli olduğu götümün yanaklarının arasında ileri geri gidip geliyordu.

Emre iyice azıp parmaklarıyla amımı da yağlamaya başladı. Resmen Murat yanımızda uyuduğu halde amıma sokup çıkarıyordu parmaklarını. Ne kadar zevk aldığımı tahmin edemezsiniz. Emre’nin taş gibi siki kalçalarımda, elleri amımda dolaştıkça ben kıçımı havaya kaldırmaya başladım. Kısık kısık inliyordum zevkten…

Emre birden baş parmağını amıma, işaret parmağını da havadaki götümün deliğine takınca sarsıldım, derin bir “Ahhh…” çektim ve kıçımı daha fazla yukarıya kaldırdım. Hepsi arkamda fısıldaşıyorlardı. Benden aldıkları cesaretle sırayla yağlamaya başladılar beni… Bense başımı ve memelerimi kuma dayamış, inleye inleye arkama girip çıkan parmakların zevkini çıkarıyordum.

Dizlerimin üstünde kıçımı havaya kaldırmış kudurmuş gibi anlamsız zevk sesleri çıkarıyordum. Emre iki parmağını götüme, üç parmağını da amıma sokunca kıçımı sallayarak kıvranmaya başladım. Başucumda duran Serkan sikini eline almış resmen otuz bir çekiyordu. Gittikçe bana biraz daha yaklaşıyordu.

Ben de bir arkamda parmaklarını sokup çıkaran Emre’ye bakıyordum, bir Serkan’a ve elindeki yağdan parlayan sikine… Bir insan bu kadar da yağlanmaz ki canım… Ama ben yeter demeden duracak gibi değillerdi.

Tekrar önümü döndüm ve bacaklarımı açtım. Artık gözlerimi de açmış, güneşten kısmak zorunda olduğum gözlerimle, göğüslerimi yağla yoğuran elleri ve amcığımın yarığını dün geceki gibi badanalayan yarakları seyrediyordum.

Emre bacaklarımı tutup havada birleştirdi ve beni ikiye katladı. Artık takla atıyormuşum gibi dizlerim göğsümde olduğu için amımın yarığı tamamen ortadaydı. Oğlanların parmakları öne arkaya girip duruyordu.

Göğüslerim dimdik olmuştu. Kesik kesik nefes alıyordum. Biraz daha sürdürürse bu ıssız kumsalda kendimi bu azgınlara siktirmek zorunda kalacağımı anlamıştım artık… Nefes nefese,

“Durun… Yeter artık, bırakın biraz dinleneyim…” diyebildim. Nasıl olduysa bıraktılar. Ceset gibi kendimi sırtüstü havlunun üzerine uzatıp kendime gelmeye çalıştım. Diğerleri de öyle yaptı. Biraz yattıktan sonra Emre güneş yağını bana uzatıp

“Sen de bana biraz sürer misin?” dedi.

Sıra bana gelmişti. Hınzırca gülerek yağı aldım ve yüzüstü yatan Emre’nin sırtında ellerimi dolaştırmaya başladım. Emre gözlerini kapatmış hayatının rüyasını görüyordu. Sırtı, kıçı ve bacakları yağlandıktan sonra önünü döndü. Siki hala taş gibi sert, gökyüzüne dikilmişti. Önce sikiyle ilgilenmeden yağı göğsüne sürmeye başladım. Ellerim gittikçe daha aşağı kayıyordu.

Ayağa kalktım, ters yönde Emre’nin göğsüne oturdum. Ve olduğum yerden uzanarak yağlı ellerimi yavaş yavaş aşağı kaydırmaya başladım. Ellerimi aşağı doğru kaydırdıkça popomu geriye doğru uzatıyor, amımı Emre’nin yüzüne yaklaştırıyordum. Emre’nin kocaman sikini elime alıp aşağıdan yukarıya sıvazlamaya başladım. Resmen herife otuzbir çekiyordum.

Emre’nin sikini yağladıkça altımda kıpırdanıp duruyordu. Damarları çıkmış siki benim ellerimde gittikçe daha da sertleşiyordu. Ben götümü herifin ağzına doğru uzattıkça uzatıyor, avucuma ik**e bir yağ dökerek elimdeki yarakla resmen oynuyordum. Emre’nin siki artık patlayacak hale gelmişti.

Sanırım herkes elimdeki koca şeyi artık ağzıma alır, birazdan da burada kendimi siktiririm diye bekliyordu. Ben öyle yapmadım. Emre’nin kucağından kalkıp yanındaki Ahmet’in göğsüne aynı şekilde oturup bu sefer onun sikini yağlamaya başladım. Ahmet neye uğradığını şaşırmıştı, beklemiyordu bunu… Elimdeki siki hemen kazık gibi oldu. Koca sik benim minik ellerime sığmıyordu. İki elimle birden otuz bir çekmeye devam ederken Ahmet inlemeye

“Gül… Aahhh… Güüll… Senin gibi bir orospu görmedim. Harikasın bebeğim…” demeye başladı.

Bunun üzerine sikini okşayan ellerimin hızını iyice arttırdım. Tam o anda Ahmet’in koca sikinden döller fışkırmaya başladı. Herif durmak bilmiyordu, nerdeyse saçlarıma kadar attırdı. Ellerimin içi tamamen döl olmuştu. Ben Ahmet’in sikiyle uğraşır, döllerinin bitmesini beklerken, Serkan ayağa kalktı ve yüzüme yaklaştırdığı sikini sıvazlamaya başladı.

Gülümseyerek hemen önümde sikini sıvazlamasını seyrediyordum. Ahmet’in kucağından inip tekrar yere yattım. Serkan kalkıp ayakta tepeme dikildi. Otuzbir çekmeye devam ediyordu. Sonra göbeğime oturdu. Güneş yağını alıp tamamını sikinin ve benim göğüslerimin üzerine boşalttı. Yağladığı göbeğine dayanmış sikini, göğüslerimin arasına yerleştirip gidip gelmeye başladı.

Ben de Serkan gibi zevkten tekrar inlemeye başlamıştım. İki yandan tuttuğu dipdiri memelerimi zorlukla bastırıp sikini aralarından sokup çıkarıyor, yumruk gibi sikinin başı ağzıma doğru yaklaşıp uzaklaşıyordu. Uzanıp dil atmaya çalıştım ama olmuyordu. Serkan bir ara eğilip dudaklarıma yapıştı. O beni, ben onu yercesine dudaklarımızı koparırcasına emiyor, ısırıyorduk zevkten… Öpüşmeyi kesip göğüslerimi sikmeye devam etti Serkan…

Bu sırada Emre de gelip tam benim yanımda otuzbir çekmeye başladı. Serkan dayanamadı daha fazla… Bağırarak fışkırıyordu. Göğüslerimin arasından dudaklarıma ve çeneme kadar döl içinde kaldım.

“Gül, hadi benimkini de al sevgilim…” diyerek yaklaştı Emre. Serkan kalkıp Emre yaklaşınca, uzanıp Emre’nin damarları şişmiş en az 20 santimlik koca sikinin başını ağzımla kapıverdim. Siki Murat’ın sikinden en az beş santim büyüktü ve hepsininkinden çok daha kalındı. Artık iş çığırından çıkmış, ben de etrafımı çeviren oğlanlar da tamamen azmıştık. Emre ağzımda gidip gelmeye başladı. Emre’nin pürüzsüz siki lokum gibi ağzıma girip çıkarken güneşte parlıyordu.

“Evet… İşte bu… Tam beş senedir bugünü bekliyordum” diye bağırması beni daha da azdırdı. Ağzımın içinde yalıyor emiyor adeta sömürüyordum sikini… Sonunda Emre ağzımın içindeyken patlayıverdi. Döllerin fışkırdığını bile görmedi kimse… Bütün hepsini ağzımın içine boşaltmıştı. Ağzıkın kenarlarından döller sızıyordu. Emre daha doymamış olacak beni kucağına aldı.

“Gel buraya orospum, seninle işim daha bitmedi” dedi. Arkadaki ağaçların oraya götürdü kucağında, sırtımı birisine yasladı. Bacaklarımla Emre’nin sıkı kalçalarını kavramış, kollarımla da adaleli kollarına yapışmıştım. Emre önce dudaklarımı emdi. Dilini bana yediriyor, arada bir dilimi bırakıp eğiliyor, memelerimin uçlarını emiyordu.

Sonra güneşte parlayan o koca sikini eliyle tuttu, alttan başıyla ıslak amımın dudaklarını okşadı önce… Yavaş yavaş ite ite sikinin başını içime sokmaya çalıştı. Ayakta olduğumuzdan zor oluyordu. Elimle aramızda sürtünüp duran, göbeğime değen sikini düzelttim, içime yönlendirdim. Zevkten artık titremeye ve inlemeye başlamıştım. Emre önce yavaş yavaş sonra hızlanarak o muhteşem sikiyle beni becermeye başladı. Emre’nin kaslı erkek vücuduna yapışmış, ellerimle çocuğun omzunu kavramış, kalçamı yukarı aşağı hareket ettirerek zevkine varıyordum. Diğerleri elleri siklerinde bizi izliyorlardı. Manzara müthiş olmalıydı.

Güneşte terden sırılsıklam olmuş iki genç, güzel insanın vücudu pırıl pırıl parlıyordu. Emre sikini ağır ağır yarısına kadar içimden çıkartıp birden sokuyordu. Emre bir yandan kalçalarımı sikine bastırıyor, bir yandan da dudaklarımı dilimi emiyordu. Göğüs uçlarım patlayacak gibiydi. Nefes almaya çalışarak ağzımı kocaman açmış, inliyordum. Sonunda dayanamadım duyduğum korkunç zevk bitirdi beni… Dünyaya, bizi izleyen seyircilerimize aldırmadan çığlık çığlığa bağırarak orgazm oldum.

Emre’nin kucağında sikine asılmış kasaptaki et gibi titriyordum boynuna sarılmış vaziyetteydim. Beni yere bırakacak, uzanacağız diye beklerken kalçalarımı sıkıca kavradı, kucağından ve sikinin üzerinden kaldırdı.

“Bu biiir…” dedi.

Beni sırtüstü kumlara yatırdı. Sıcak kumlar sırtımı yakarken, bacaklarımı ayırıp daha inmemiş sikini bir kez daha içime soktu. Ben de bacaklarımı Emre’nin bacaklarının arasından geçirip, dizlerinden kilitledim, sımsıkı kendime çekmeye, içime girip çıkan sikini daha derinlerime sokmaya çalıştım. Emre artık coşmuştu. Hızlandık. Ben alttan kalçamı kaldırıyordum, o üstten bastırıp sikini amıma gömüyordu.

Sonunda tekrar, bu kez ikimiz beraber patladık. Öyle bir orgazm yaşıyordum, öyle bir boşalmaydı ki, gözlerimden yaş gelmeye, ağlamaya başladım. Adeta nefesim kesilmişti. Kesik kesik hıçkırıyor, gözlerimden yaşlar gelerek sarsılıyordum. Emre sımsıkı sarıldı.

“Bir şeyin yok ya aşkım?” diye sordu. Bense dizlerim titreyerek kalktım, hiç konuşmadan ayağa kalkıp bikini altımı ve tişörtümü giydim,

“Hadi odamıza gidelim” dedim. Hep beraber kalkıp otele doğru yürümeye başladık. Herif iflahımı kesmişti. Murat’ın koluna girerek ondan destek alıyordum apışa apışa yürürken… Yağlı sırtıma yapışan kumlar da ayrı bir dertti… Fakat umursamadım hiç… Aldığım zevk her sıkıntıya değerdi. Murat da umursamıyordu anlaşılan… Seksi, azgın sevgilisinin yanıbaşında sikilmesinden, onu boynuzlamamdan zevk almış gibi görünüyordu.

Otele girdiğimizde Murat’ın kolundan çıktım. Gidip içecek bir şeyler almasını, odaya geldiğinde ona bir sürprizim olduğunu söyledim. Plajda iyice azmıştım. Bu gece değişik şeyler yaşanacağını o da anlamıştı.

Murat gelene kadar olaylar başlamıştı bile… Odaya girdiğinde hediyesini gördü. Ben üzerimde lise kıyafetleriyle ortadaki sehpanın üzerinde domalmış vaziyetteydim. Serkan dizleri üstünde kafasını eteğimin altına sokmuş, Emre ve Ahmet de ön tarafıma geçmişler, çıkardıkları siklerini ağzıma veriyorlardı. İkisini de elimle tutup, bir birini yalıyordum, bir diğerini… Alttan da Serkan beni yalıyordu. Murat’ın girdiğini görünce elimdeki ve ağzımdaki sikleri bırakıp güldüm,

“Nasıl? Hediyeni beğendin mi?“ dedim sevgilime…

Bana gülümseyerek gitti karşımızdaki koltuğa oturdu ve bizi seyretmeye başladı. Emre ile Serkan yer değiştirmişler, Emre kısacık ekose lise eteğimi iyice yukarı çekmiş, amımı ve götümü yalıyordu. Ben de deliklerimde dolaşıp duran sıcacık dilin verdiği müthiş zevkle bir Serkan’ın sikini, bir Ahmet’in sikini boğazıma kadar sokup çıkarıyordum. Bir süre aynı şekilde devam ettikten sonra Emre

“Ben artık dayanamayacağım. Bu götü sikmek için beş senedir bekliyorum” dedi. Beni kaldırıp Murat’ın yanına götürdü. Ben tam eteğimi çıkaracaktım ki Ahmet engel oldu,

“Hayır çıkarma. Okul elbiselerinle sikmek istiyoruz seni” dedi.

Emre sikini kalçalarıma dayadı. İçim kıpır kıpırdı. Beni isteyen dört erkekle beraberdim. Onların beni istediği kadar, ben de onları istiyordum. Bir an, sikini okşayarak bizi izleyen sevgilimin, Murat’ın yüzüne bakıyordum. Onun yüzündeki mutlu ifadeden hoşnut, arkama dönüyor, elindeki sikini götüme, minik deliğime sürtüp duran Emre’ye bakıyordum. Emre göbeğine kadar değen o kalkmış muhteşem sikini kökünden kavradı, bir hamlede minik deliğime sertçe soktu. Başı girdiğinde canım yandı,

“Aaahhh..” diye bağırdım o ilk acıyla… Fakat Emre tekrar tekrar çıkarıp sikinin üzerine ve deliğime tükürüklerini bırakıp yağlayınca alıştı koca sikin kalınlığına… Başı ve gövdesi yavaş yavaş gömüldü. Emre de yavaş yavaş girip çıkmaya başladı. Elimi önüme atıp klitorisimi okşamaya başladım götümden sikilirken… Zevk almaya başlamıştım. Dayanamadım, başımı arkaya çevirip

“Hadi Emre… Daha sert! Köküne kadar istiyorum!” diye inleyince Emre belimi tutup öyle bir sokup çıkarmaya başladı ki nerdeyse taşakları da girecekti. Emre sikini deliğime sokup çıkarırken benim narin minik deliğim de Emre’nin koca siki kadar genişliyordu. Emre ayakta arkama geçirirken bu arada eğilip sarsılan göğüslerimi avuçlayıp okşamayı da ihmal etmiyordu. Emre bir ara o kadar hızlı gidip gelmeye başladı ki dayanamadım,

“Yavaş ol, aah…” diye bağırmaya başladım. Bağırmama aldırmayan Emre geriye çekildi sonunda… Ben rahatladım derken bu sefer Serkan arkaya geçti. Emre de yere sırtüstü yattı. Göt deliğimden çıkardığı sikini sallayarak beni bekliyordu. Öyle güzel görünüyordu ki, arkamda uğraşıp duran Serkan’ı itip yerde yatan Emre’nin üzerine alçaldım. Bacaklarımı iki yana ayırdım. Elimi arkadan dolaştırıp Emre’nin dimdik sikinin üzerine oturdum.

“Dün geceyi unutmadım. Ben masum masum uyurken sikini sürtmediğin yerim kalmadı. Ama şimdi sıra bende…” dedim.

Evet, sıra bendeydi. Emre’yi bu sefer ben sikiyordum. Amımın içinde Emre’nin kalın siki oturup kalkıyor, amımla sikiyordum oğlanı… Altımda kıvranıyor, inleyip duruyordu. Serkan bu sırada arkamdan yaklaştı. Belimden tutup hareket etmemi engelledi, az önce sikilen götüme girdi. Köküne kadar girdiğinde hareket etmeye başladı. Amımda Emre’nin, götümde Serkan’ın siki, aralarında tost olmuştum. Harika sikiyorlardı beni… Emre bir yandan elleriyle göğüslerimi okşuyordu, bir yandan da Serkan kalçalarımı tutuyor, götüme daha fazla girebilmek için kendine çekiyordu.

Adeta rodeoda gibiydim iki erkeğin arasında… Hızlandım… Çığlıklar attım… Erkeklerimi daha fazla içime alabilmek için bacaklarımı olabildiğince ikiye ayırdım. Beynimde şimşekler çakıyordu. Sarsılmaya başladığımda Emre de patlamak üzereydi. Orgazmım bitmeden sikini içimden çıkardım. Ben eğilip Emre’nin sikini yalaya okşaya otuzbir çekerken, Serkan arkamda kendi işini kendi hallediyor, tekrar soktuğu sikini götümün içinde ileri geri yapıyordu.

Emre müthiş bir şekilde boşaldı. Belinde ne varsa ağzıma boşaltmıştı. Neredeyse bir fincan dolusu spermi onlara göstere göstere, yalana yalana yutup mideme indirdim. Serkan da bağıra bağıra belime parmaklarını geçirerek kökleye kökleye arkamı doldurdu bu arada… Hepimiz aynı anda patlamıştık.

Siklerini okşaya okşaya bizi izleyen Ahmet ve Murat da yanıma geldiler. Onların sikine de istedikleri muameleyi yaptım önlerinde diz çökmüş vaziyette… Onlar da daha fazla dayanamadı, yüzüme spermlerini boşalttılar. Ayağa kalktım, banyoda hemen yüzümü ve sperm içindeki amımı götümü temizleyip aceleyle tekrar yanlarına geldim.

Dördü de beni aralarına aldılar. Az önce boşalan sikleri kısa zamanda tekrar sertleşmiş, her yanıma batar olmuşlardı. Dört bir yanım çıplak erkek bedenleriyle sarılmıştı. Bir biri öpüyordu dudaklarımdan, bir diğeri… Önümdeki dudaklarımı öperken, arkamdaki boynumu öpüp sırtımı kalçalarımı okşuyor, saçımdan çekip başımı kendisine çeviriyor, bu kez dudaklarıma arkamdaki yumuluyordu.

Hayallerini kurduğum fantezim gerçek oluyordu bu gece… Dört zenci değil ama, dört genç bedenin arasında paylaşılıyor, zevkten ölüyordum. Başım dönüyordu, zevk sarhoşu olmuştum aralarında… Orgazm üstüne orgazm yaşıyordum. Önüme arkama parmaklar girip çıkarken, öpülüp koklanırken haykırdım,

“Sikin beni… Hepiniz birden sikin. Hepinizi aynı anda istiyorum” diyerek sarsılmaya başladım.

Boşalmam bitene kadar sımsıkı sarıldılar bana… Sonra Serkan yere uzandı. Ben de onun sikini ağzına alıp emmeye başladım. Serkan kısa sürede tekrar sertleşince kalkıp üzerine oturdum. Koca sik bir anda içimde kayboldu. Emre hemen gelip arkama geçti.

“Orospu, kaldır kıçını!” diye bağırdı. Ben de emre itaat ettim, öne eğilip sikilmek isteyen, büzüğü açılıp kapanan götümü azgın bir dişi kedi gibi havaya kaldırdım. Emre, biraz önce Serkan’ın genişlettiği götüme kolayca giriverdi, sikini sokup çıkarmaya başladı. Ahmet de önüme geçip tekrar ağzıma vermeye başladı. Hepsi aynı anda ileri geri hareket etmeye başladılar.

Ağzım dolu olduğu için sadece sesli harfleri kullanarak inliyor, hırlıyordum. Emre’yle Serkan’ın koca sikleri tulumba gibi amımda götümde ileri geri çalışıyor, biri girerken diğeri çıkıyordu. Ahmet de ağzımı siker gibi sikini sokup çıkarıyordu durmaksızın… Ben artık inlemiyor, sürekli

“Sikin beni… Daha sert… Daha sert… Sikinn..” diye bağırarak sarsılıyordum aralarında… Erkeklerim de hırıltılar arasında gidip geliyor,

“Küçük orospu… Amına koduğumun orospusu! Yarak diye kıvranıp duruyordun… Al sana işte yarak… Taşaklarımı da al orospu… Fahişe…” diye bağırıyorlardı.

İnlemeler, bağırmalar, küfürler arasında tek duyulan ses heriflerin taşaklarının amıma ve götüme çarpıp durmasından çıkan şap şup sesleriydi. Bir ara Serkan koltukta oturup bizi izleyen ve otuzbir çeken Murat’a dönüp

“Sen de bir şeyler söylesene kanka… Bak, sevgilimizi sikiyoruz sonunda… Hayalini kurduğumuz kadar varmış…” deyip güldü.

Murat bir şey diyemeden otuzbir çekmeye devam etti. Biraz sonra götümü sikip duran Emre içimden çıkıp belime, eteğimin üzerine fışkırdı. Götümden aşağıya süzülen dölleri Serkan’ın sikine ulaştığı anda Serkan da içimden çıkıp üstüme başıma attırdı spermlerini… Onların feryatları Ahmet’i harekete geçirdi. Ağzımı sikmeyi bırakıp hızlı hızlı sıvazladığı sikinden püskürtmeye başladığı döllerini ağzıma yüzüme akıttı.

Ağzım yüzüm, memelerim, okul eteğim, her yanım döl olmuştu. O haldeyken Murat’a baktım. Beni o şekilde görmek sevgilimi mutlu etmiş gibiydi. Kalkıp koltuklara, yatağın üzerine serilip kaldık. Yorgunluktan bitmiştik. Hepimiz çırılçıplak seks yorgunuyduk. Sırayla duşa gidip temizlendik.

Ilık su bizi kendimize getirmişti. Tekrar canlandık. Tek tek hepsinin önünde eğilerek siklerini yedim bitirdim, tekrar sertleşmelerini sağladım. Sabaha kadar yer değiştirerek, bir sürü değişik pozisyonda beni evire çevire siktiler. Herkes yorgun bir şekilde halıya yığıldığında bile ben hala kimisi küçülmüş, kimisi döl içindeki yaraklarla oynuyordum.

Sonunda kalkıp giyinirlerken Emre saçlarımı okşayıp,

“Esk**en teşhirciydin, artık tam bir orospu oldun” dedi.

“Daha yeni başlıyoruz. Okuldaki herkesin döllerini yutmadan mezun olmayacağım” dedim mutlulukla… Hep birlikte güldük. Sevgilimin yanında beni sabahlara kadar siken erkeklerim giderlerken tek tek öperek vedalaştık. Murat’a dönüp,

“Bu orospu her azdığında bizi çağırabilirsin. Öyle güzel, öyle seksi, öyle seks manyağı sevgilin var ki… Sikmelere doyulmaz.” Dedi Serkan, sarılıp dudaklarımı öperken…

Biz dışarı çıkmayacağımız için giyinmeye gerek görmemiştik. Odada Murat’la yalnız kalmıştık. Elimi tuttu. Sarılıp dudaklarımı öptü.

“Harikaydın aşkım…” dedi. “Öyle güzel sikiştin ki… Hem onları, hem beni zevkten öldürdün. Teşekkür ederim. Benim de hayalim buydu. Senin sikildiğini, bir sürü erkeğin arasında sikildiğini görmek…”

Ben de sevgilime sarıldım. Yatıp uyuduk. Öyle yorgun, öyle uykusuzdum ki… Deliksiz, hayatımda olmadığı kadar huzurlu bir uykuya daldım.

O geceden sonra lise sonda beni okulda sikmeyen erkek kalmadı. Bazı derslerimizden geçebilmemiz için Murat beni erkek hocalara bile siktirdi. Kimi genç, ama çoğu yaşlı başlı adamlar ben siklerini emerken, önümü arkamı sikerlerken öyle mutlu oluyorlardı ki… Nerdeyse teşekküre bile geçecektik iki sevgili…

Okulu bitirdikten birkaç sene sonra evlendik. Ona buna siktirmekten daha kendi bile ağız tadıyla sikmemişti beni… Gerdek gecesi odaya çekildik. Duvağımı kaldırıp öptükten sonra yatak odasına götürürken,

“Bu gerdek gecemizde sana bir sürprizim var aşkım…” dediğinde bizim çocukları gördüm yatak odasında… Hepsi de üzerlerinde sadece boyunlarındaki siyah papyonlarıyla, boru gibi kalkmış yaraklarıyla, çırılçıplak beni bekliyorlardı yatak odasında…

Bu kez liseli kıyafetlerim yoktu. Başımda tül duvağımı, beyaz dantelli jartiyerlerimi, çoraplarımı bıraktılar üstümde… Gerdek gecemizde kocamın yerine onlar siktiler beni… Her zamanki gibi bağırta bağırta… Zevkten öldürerek… Sabaha karşı giyinip giderlerken kocamın sırtına yumruk vurdular,

“Hadi bakalım damat bey…” dediler. “Artık yeni gelini sana bırakıyoruz. Orospumuz sana emanet… Teli duvağıyla karını biraz da sen sik…”

O geceden sonra kocam artık seyircilikten biraz sıyrıldı. Biraz daha aktif rol oynamaya, beni adam gibi sikmeye başladı. Eh, ne de olsa artık kocamdı. Beni sikmeye hakkı vardı. Gerçi ara sıra hakkını başka erkeklere de kullandırıyor ama, o kadar olacak tabi… Azgın karısını tek başına doyurmaya gücü yetmiyor çünkü…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

face nelere kadir:D

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

face nelere kadir:D

Hep sasırırdım internette tanısıp sex yapanlara. nerden buluyorsunuz diye sorardım arkadaşlarıma. bir gün facebook are you interested uygulamasında evet hayır falan derken hatunun biri evet demiş.

karsılıklı birkac evet ten sonra msnden ekledik. sohpet vs geyik muhabbeti. bu olaydan 10 gun sonra da askere gideceğim. geyik muhabbeti uyunca ertesi gunu bulusmaya karar verdik. o gun zaten el ele dolaşmalar caktırmadan sarılmalar 2 gun devam etti.

3. gun ne zaman beraber kalacağız diye sordum. ohooo daha 2 gundur cıkıyoruz dedi. ben de cıkıyormuyuz ki dedim. gülüştük. vermeyecek diye düşünürken 1 ay falan olsun anca öyle olabilir dedi. ne 1 ayı 10 gun sonra askere gidicem dedim. utanmıyormusun ozaman istemeye dedi yine gülüştük.

senin içinde benim içinde son fırsat bu hafta sonu dedim sonra evlerimize gitmek üzere ayrıldık. aksam telefonuma mesaj geldi. bu hafta sonu kalabiliriz diye.
ohaa dedim kendi kendime. bu kadar kolay olmamalıydı diye düşünürken hafta sonu geldi çattı. Taksim nevizade girişindeki otelde odayı ayırttım. otel inşaat halinde diyen kurnazlar cıkabilir. sene 2008 o zaman inşaat yoktu.

3 gun sonra askere gidicektim. hayatımın sexi olmalıydı ve o hatunun amını götünü dağıtmalıydım.

taksimde bi tur attıktan sonra hızlı adımlarla otele ulaştık. zaten sikim pantolundan fırlamak üzere halde girdik odaya. dudak dudağa öpüşürken ellerim vucudunda gezmeye başladı. parmaklarım derisini delercesine götünü okşuyordum.

hemen kafamı hafiften yukarı kaldırdım ve caktırmadan hatunun omuzlarından bastırmaya başladım. orala hevesli olmayan kadınlara yaparım bunu. muhtemelen herkes yapıyordur:D

o yarrağı ağzına almalıydı. döl yerine kan fışkıracak gibiydi. oyle sertlesmiştiki hatunu delip yatağa çivileyebilirdim 🙂
yok ben yapamam falan dediysede biraz ısrarla razı oldu ve ağzına aldı. saclarını tutup ağzında gidip gelmeye başladım. boğazına kadar girince zorlandığını farkedip yatağa yatırdım. bi altındayım bi üstünde bi arkasında bi yandan deli gibi içine girip cıkıyorum. 50 dk fazla sürdü gidip gelmeler. altımda kac kere titredi gözleri kaya kaya ne hale geldi bilmiyorum. zevk cığılıkları ağlamaklı inlemelere dönüyor kollarımı sıkıyor dudaklarını ısırıyor kendi saclarını cekiyordu.

bu halleri beni daha da cıldırtıyor darbelerimi artırıyordu. dayanamayıp bende geldim demeyecem oyle bir sey yok istediğim kadar dayanabilirim 😀 karnıma kramplar girmeye ve güçsüz kalmaya başlayınca boşalmaya karar verdim ve vucuduna bosaldım. spermleri eliyle vucuduna dağıtıyor ama sesi cıkmıyordu. ikimizinde kalbi göğsümüzden cıkacak gibi atıyordu. susuzluktan dilim damağım kurumuştu. sigara ve biraz uzanmanın ardından defalarca ve saatlerce devam etti.

sabah sexi kahvaltı ve otele veda sexinden sonra taksimde yuruduk. ve evlerimize döndük. aksam telefonuma mesaj geldi. askere gitmeden bir daha kalmalıymışız 😀

bir daha kalamadık ve askere gittim. 5 ay boyunca arayıp sormadım. izin kullanmadan askerliği bitirmeliydim. askerden gelir gelmez ertesi gunu ben geldim diye mesaj attım. iki gün sonra otele gitmek için buluştuk 😀

aramadın hayırsız falan dedi affettiririm dedim ve öylede oldu.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

2 ZENCİ.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

2 ZENCİ.
Patron o iki Nijeryalı’nın ağırlanması işini bana yüklediğinde, doğrusu biraz canım sıkılmıştı ilk başta. Çünkü normalde tatilim başlamak üzereydi ve karımla birlikte iki haftalık bir süreyi, kafamıza göre eğlenerek geçirmek için, Mikonos’da yer ayırtmıştım. Ama yapabileceğim bir şey yoktu. Çaresiz havaalanına gidip onları karşılayarak başladım işe…

Zencilerin yaşını tahmin etmek her zaman zordur. Bu sefer de öyle oldu benim için. Uçaktan inen iki kişi, bizim firmaya mal satacak olan Nijerya firmasının üst düzey yöneticileriydiler. Çok şık giyinmişlerdi. İkisinin de tenleri neredeyse siyahtı tabii. İkisinin de kıvır kıvır ve kısa kesilmiş saçları vardı. İkisinin de vücutları sırım gibiydi. Hatta boyları bile, neredeyse aynıydı. İkisi de, dev gibiydiler. Birinin adının Diop, öbürününkinin ise Geile olduğunu orada öğrendim.

Onları alıp, önceden yer ayırttığımız The Marmara Oteli’ne götürdüm. Akşam olmak üzereydi. Plana göre, otelin terasındaki restoranda, birlikte yemek yiyecektik o akşam. Ama aklım karımdaydı bu arada. Tatilin gecikmesi yüzünden zaten son derece bozuktu. Bu nedenle, o akşam onu da yemeğe getirmeyi kararlaştırmıştım. Yemekten sonra da, adamlardan kurtulup bir yerlere eğlenmeye gideriz diye düşünüyordum. Bir kaç saat sonra buluşmak üzere sözleşip arabaya atladım ve doğruca eve gittim.

Karım yatak odasında giyinmekle meşguldü içeri girdiğimde. Bara gidip, ona ve kendime birer viski hazırladım. Aynı anda da salona geldi karım. Onu gördüğüm anda, her zaman olduğu gibi sikim kalkmaya başladı yine. Başka türlü olmasına da imkân yoktu zaten.

Gümüş rengi parlak ve incecik kumaşı kaygan bir giysi geçirmişti sırtına. İncecik askılar tutuyordu giysiyi. Kolları, omuzları ve memelerinin üstüne kadar göğsü meydandaydı. İri birer portakal büyüklüğündeki memelerin tüm hatları belli oluyordu kumaşın altından. Meme uçlarını, ince kumaşı birer düğme gibi kabartmıştı.

Giysi, karnına ve kalçalarına sıkı sıkı yapışıyor, incecik belini ve sonra birden genişleyen kalçalarını, insanın gözüne sokuyordu sanki. Hafifçe bollaşan eteği dizlerinin biraz üstünde bitiyordu. O baş döndürücü güzellikteki çıplak bacakları, aklımı başımdan almıştı yine. Ayaklarındaki alabildiğine yüksek topuklu dekolte ayakkabıların bantları, giysisiyle aynı renkteydi. Onların ayağından çıkmasına engelleyen bir parmak kalınlığındaki bilek bağları yüzünden, bir kısrak gibi görünüyordu gözüme.

Yanıma gelip viski bardağını elimden aldı ve geri dönüp salonun ortasına yürüdü yine. Kalçalarının incecik kumaşın altında kımıl kımıl oynayarak çalkalanması, sikimin kazık gibi kesilmesine yetti de arttı bile. Külodu olmadığını biliyordum. Hiç bir zaman ne sütyen, ne de külot giymezdi zaten.

– “Biraz aşırı olmamış mı kıyafetin…” diye sordum ona.

– “Kusura bakma ama, senin misafirlerin yüzünden keyfimi daha fazla kaçırmak niyetinde değilim…”

Sesimi çıkarmadım. Haklıydı. Bir yıldır bu tatili bekliyordu o da. Şimdi gidemediğimiz için kızgındı ve tepkisini, böyle aksilik yaparak gösteriyordu işte.

Evden çıkıp arabaya bindik. Levent’ten Taksim’e gitmek yarım saatimizi aldı. Doğru terasa çıktık karımla. Telefon edip Nijeryalı misafirlerimizi de yukarı çağırdım. Beklemek için bara gidip, taburelere oturduk ve aperatif niyetine, birer viski söyledik kendimize.

Yaklaşık beş dakika sonra, birlikte geldiler Nijeryalı’lar. Onlara el salladığımı görünce de, doğruca bara yöneldiler. İkisinin de gözü, daha ilk andan itibaren karıma dikilmişti. Haklıydılar tabii. Yüksek bar taburesinin üstünde bacak bacak üstüne atıp otururken, eteği iyice sıyrılmıştı karımın.

Bembeyaz bacakları, tüm baştan çıkarıcılığıyla meydandaydılar. Onları tanıştırdım. Sonra da, birer viski söyledim zencilere de. Sohbete koyulduk.

Yaklaşık yarım saat sonra, karımın onlardan hoşlandığı yargısına varmaya başlamıştım. Nijeryalılar ise karımın içine düşmüşlerdi adeta. Oturduğumuz taburelerin önünde ayakta duruyorlardı ikisi de. Bu yüzden karımla ben de, yüzümüzü onlara doğru dönmüştük. Böylece karımın bacakları adamların gözüne girmiş oluyordu adeta.

İkisinin de gözlerinin, karımın üstünde dolaştığını, saçının telinden ayak parmaklarının ucuna kadar, vücudunun her yerinde gezindiğini görebiliyordum. Birden bu durumun bana müthiş bir heyecan vermekte olduğunu fark ederek şaşırdım. Öyle ya, normalde bundan rahatsız olmam gerekirdi.

Sonra bizim için hazırlanan masaya geçip yemek faslına başladık. En köşedeki masayı seçmiştim. Boğaz manzarasını engellememek için, cam tarafına iskemle konmamıştı. Dördümüz de, yarım daire biçimindeki büyük kanapede oturuyorduk. Bir uca Nijeryalı’lardan biri oturmuş, onun yanına karım geçmiş, sonra da öbür Nijeryalı oturmuştu. Ben de öbür uçtaydım.

Yemek süresince, yine büyük ilgi gösterdiler karıma zenciler. Onlar akla gelebilecek her konuda konuşuyor, karım ise genelde Nijerya, Afrika ve oradaki yaşamla ilgili şeyler soruyordu. Beni biraz devre dışı bırakmış gibiydiler ama aldırmıyordum. Onun yerine, içimdeki heyecanı kontrol etmeye çalışıyordum sürekli.

Nijeryalı’ların karıma bakışları ve davranışları, onların ne düşündükleri hakkında en ufak bir kuşkuya yer bırakmayacak kadar açıktı benim için. Acaba karım da farkında mıydı bunun? Kendini konuşmalara kaptırdığı ve mutlu olduğu açıkça belliydi.

Yemek bittiğinde, üç şişe şarap tüketmiştik. Yaşadıklarım, sikimin alabildiğine kalkmasına neden olmuştu ve buna hala şaşıyordum. Ama kalktığımızda her şeyin biteceğini düşünerek üzülmeye de başlamıştım. Sonra birden çözüm yolunu buluverdim ve hepsine birden, terasın öbür tarafındaki gece kulübüne geçmeyi önerdim. İlk kabul eden karım oldu. Zenciler de, ona katıldılar hemen. Hesabı ödeyip masadan kalktık ve gece kulübüne doğru yürümeye başladık.

Karım en önde yürüyordu ve onu arkadan seyretmek, benim için olduğu gibi, Nijeryalı’lar içinde de büyük bir zevk oluyordu tabii. Otururken hafifçe terlemiş olmalıydı ki, eteği şimdi kalçalarına yapışmış, hatta biraz aralarına girmişti. Kalçaları, attığı her adımda, müthiş bir baştan çıkarıcılıkla çalkalanmaktaydılar.

Birden, onun durumun farkında olduğunu ve hatta gayet bilinçli hareket ettiğini anladım. Bu da, heyecanımın bir anda ona katlanmasına neden oldu yalnızca. Sikim zonklamaya başlamıştı artık. Elimi pantolon cebime sokup, durumu gizlemeye çalıştım.

İçeri girdiğimizde boş masalar vardı ama, karım doğru bara yürüdü ve hepimiz onu izledik tabii. Sonra, yüksek bar taburelerinden birine çıkıp oturdu. Bacaklarını gözümüze sokmuştu yine. Viskilerimizi ısmarladım. Bu arada zencilerin kendi dillerinde konuşmaya başlamışlardı.

Ne söylediklerini elbette ki anlamıyordum ama, nedense karım hakkında konuştuklarından emindim. Arasına ondan yana bakışlar atmalarıydı beni böyle düşündüren. Durumu fırsat bilip, ben de karımla konuşmaya başladım.

– “İyi misin bebeğim..?”
– “Evet çok iyiyim… Çok eğleniyorum…”
– “İyi… Buna sevindim işte…”
– “Ya sen..?”
– “Ben de eğleniyorum… Daha doğrusu, eğlenmek değil tam da, değişik bir şey işte… Ama keyifli olduğunu itiraf etmem lazım…”

Bir an öyle gözgöze bakıştık karımla. Acaba ne anlatmak istediğimi anlamış mıydı? Ama Nijeryalı’lar daha fazla konuşmamıza izin vermediler. İlgileri yeniden karıma yönelmişti. Tıpkı yemekten önce olduğu gibi, ikimiz oturuyorduk, zenciler ise önümüzde ayakta duruyorlardı. Konuşurken, viskileri peş peşe yuvarlamayı da sürdürdük tabii.

Karımın sarhoş olmaya başladığını görebiliyordum. Fazla içki kaldırmazdı zaten. Ama beni bundan daha çok ilgilendiren, içkinin onun üstünde bir çeşit afrodizyak etkisini yaptığını bilmemdi. Şimdi de, çalan müziğin hızlı ritmine kendini kaptırmış, oturduğu taburenin üstünde sallanmaya başlamıştı.

Geile, fırsatı hemen değerlendirdi ve onu dansa davet etti. Hemen kabul etti karım. Zencinin önünde piste doğru yürürken, kalçaları daha çok çalkalanmaya başlamıştı sanki.

Sohbete, Diop’la devam ettim ben de. Ama göz ucuyla piste, daha doğrusu zenciyle dans etmekte olan karıma bakıyordum. Müzik hızlıydı. Karım güzel dans ederdi zaten. Geile ise, çok güzel dans ediyordu doğruyu söylemek gerekirse. Tüm zenciler gibi, vücudu, müzik ve ritimle yoğrulmuştu sanki. O böyle olunca, karım da iyice kaptırdı kendini tabii. Sonuçta ortaya, yalnız benim değil, hemen herkesin seyrettiği müthiş bir şov çıkıverdi.

Uzun uzun dans ettiler. Sonra tuvalete gitme ihtiyacını hissettim birden. Yerimden kalkıp dışarı çıktım. Geri dönmem, yaklaşık beş dakikalık bir zaman aldı. Tekrar içeri girdiğimde ilk dikkatimi çeken, müziğin yavaşlamış olması oldu. Piste baktığımda, karımla Geile’nin hala orada olduklarını gördüm.

Ama işler epey değişmişti şimdi. Nijeryalı iki koluyla karımın benine sarılıp onu iyice kendine çekmişti. Karım da, kendini onun kollarına tümüyle bırakmış görünüyordu. Tüm vücudu, zencinin dev gibi vücuduna yapışmıştı.

Bir anda kalktı sikim. Sonra bara göz attım. Diop da, oturduğu yerden onları seyrediyordu. Beni görmemişti. Bir adım geri atıp, onunla aramıza bir sütun soktum. Sonra tüm dikkatimi karımla Geile’ye verdim.

Tuvalete gitmek için salondan çıktığımda müthiş güzel dans ediyordular. Şimdi ise yaptıkları dans olmaktan çok uzaktı. Olup biteni tam anlamıyla kelimelere dökmek gerekirse, zencinin karımı ayakta siktiğini söyleyebilirdim yalnızca. Karımın bundan müthiş memnun olduğunu da görebiliyordum. Gözlerini kapamıştı. Başı, Geile’nin ancak boynunun hizasına geliyordu.

Orada öyle durup, iki parça boyu hafif hafif salınışlarını izledim. Sikim zonklamaya başlamıştı yine. Tanrım ne oluyordu bana böyle. Ayı gibi bir zenci, gözlerimin önünde karıma sarılmış, büyük bir olasılıkla iyice kalkmış sikini onun vücuduna yaslamış, ayakta sikiyordu gözlerimin önünde. Ve ben buna kızacak yerde tahrik oluyordum.

Sonra müzik yeniden hızlandı. O zaman ayrıldılar birbirlerinden. Bara doğru yürümeye başladıklarında, ben de yürüdüm. Yarı yolda karşılaştık. Geile’nin pantolonunun önündeki kabarıklık, gözden kaçacak gibi değildi. Tanrım, kocaman bir siki vardı herifin. Bu benim daha da çok heyecanlanmama neden oldu nedense.

Bir taraftan da karımın yanaklarının kızarmış olduğunu görebiliyordum. O da heyecanlanmıştı. Ama bu normaldi. Dakikalardır bu dev gibi zencinin kollarında erimiş, görünüşü bile müthiş o kocaman sikin vücuduna yaslandığını hissetmişti.

Birlikte bara döndüğümüzde, Diop hemen Geile’yle konuşmaya başladı yine. Karım da tekrar tırmandı yüksek bar taburesinin üstüne. Bunu yaparken, bacakları bir an için de olsa iyice aralandı ve gözlerim müthiş bir şeyi yakaladı. Bacaklarının iç tarafları ıslanmıştı. Bir zevk dalgasının karnımın içini sarmasına neden oldu bu durum. Tanrım, amının suları akmıştı bacaklarına.

Geile’nin Diop’a neler anlattığını bilmiyordum tabii. Ama bir şeyler anlattığı kesindi. Çünkü müzik yeniden yavaşa döndüğü anda, karımı dansa kaldırıverdi. Ne olacağını merak ediyordum ama, yanıt almak için fazla beklemem gerekmedi.

Daha ilk anda sarılıverdi Diop karıma. O da, hiç itiraz etmeden bıraktı kendini. Az önce, müthiş tahrik olarak seyrettiğim şeyler, bir kez daha tekrarlanmaya başladı.

Gece kulübünün kapanma saati gelene kadar kaldık orada. Tüm bu süre zarfında, tek bir yavaş müzik seansını bile oturarak geçirmedi karım. Ya Geile, ya da Diop onu piste sürüklediler her seferinde. Karımın defalarca ayakta sikildiğine tanık oldum o gece.

Üstelik her seferinde, bir öncekinden bir adım ileriye gidiyordu işler. Her seferinde biraz daha çok sikişe benziyordu yaptıkları. Sonlara doğru, Nijeryalı’ların elleri de devreye girmeye başladı. İri, kapkara eller, karımın vücudunda dolaşmaya başladı.

Heyecanım her seferinde biraz daha artıyor, karım her geri döndüğünde onun yanaklarının biraz daha kızarmış olduğunu görmek ise bu tırmanışın on kez daha hızlanmasına neden oluyordu. Ama sonunda gece kulübün kapandı ve çaresiz kalktık. Nijeryalı’lar, bizimle birlikte aşağı, lobiye kadar indiler. Ama orada vedalaştık ve karımla garaja inip arabaya bindik.
Eve kadar konuşmadık ikimiz de. Düşüncelere boğulmuştum. Karımın da öyle olduğundan kuşkum yoktu. Hiç beklenmedik bir biçimde ve zamanda, müthiş şeyler yaşamıştık ikimiz de. Şimdiye kadar hiç olmamış şeyler… Hatta olabileceğini aklımızın köşesine bile getirmediğimiz şeyler…
Şaşkındım doğrusu. Bütün bunlara kızmak yerine müthiş tahrik olmaktı beni şaşırtan. Karım da şaşkındı anladığım kadarıyla. Onun da, gece boyunca müthiş tahrik olduğu kesindi. Ve şimdi benimle baş başa kalınca, bu durumun şaşkınlığını yaşıyor olmalıydı.
İşin garibi, bunları düşünürken, sikimin biran için bile inmemiş olmasıydı. İnmek ne kelime, sanki giderek daha çok kalkıyordu. Eve ulaştığımızda, karım önde ben arkada, doğruca salona girdik. Karım barın önüne gitti. Arkadan ona sokulup sarıldım.
Kazık gibi kesilmiş sikimin kalçalarına dayandığını hissettiği anda döndü karım. Kolları boynuma dolandı ve bir anda, müthiş bir hırsla öpüşmeye başladık. Karnını sikimin üstüne bastırmış, kalçalarını hafif hafif oynatmaya koyulmuştu. Onu belinden tutup kaldırdım ve barın önündeki yüksek tabureye oturttum. Birbirimizin gözlerinin içine baktık.

– “Hoşuna gitti mi bu gece bebeğim…” diye sordum sonra da.
– “Ohhh evet sevgilim… Her şey çok güzeldi…”
– “Bence de öyle…”
Elimi karımın bacaklarının arasına soktum. Bu temas, onun dizlerini iyice aralamasına neden oldu. Eteği kalçalarına kadar sıyrılmıştı şimdi. Bacaklarının arası, sırıl sıklam ıslak ve yapış yapıştı. Oraları okşamaya başladım.
– “Hoşuna gittiğini görebiliyorum…” dedim.
– “Zenciler acayip, değil mi..?” diye ekledim
– “evet…”
– “Neredeyse sikeceklerdi seni bebeğim…”

Birden donup kaldı karım. Bu kadar açık konuşmayı beklemiyordu her halde. Elimi biraz daha yukarıya çıkardım bacaklarının arasında, Vücudu titredi.

– “Ohhh…” dedi sonra da.
– “Acayip şeyler yaptılar sana…”
– “Ohhh evet sevgilim… Evet… Neredeyse sikeceklerdi beni… İkisi de sikmek istiyordu beni…”
– “Çok tahik oldum biliyor musun..?”
– “Farkındayım sevgilim… farkındayım…”
– “Bana hiç aldırmadılar bile…”
– “sikmek istiyorlardı beni sevgilim… Sikleri kocamandı ikisinin de… Tanrım, ne kadar kocamandı hem de…”

Parmaklarım amına ulaştığında şaşırdım. Kelimenin tam anlamıyla vıcık vıcıktı. Orta parmağımı, alabildiğine açılmış dudakların arasından içine kaydırdım. Tüm vücudu, daha da şiddetle titredi karımın. Bir eliyle omuzumu, öbürüyle kolumu tuttu. Şimdi tepeden tırnağa sarsılıyordu.

Elimi çekip, biraz kendini toplamasına izin verdim onun. Bu arada titreyen parmaklarla pantolonumun önünü açıp sikimi çıkardım dışarı. Ateş gibi yanıyor, zonkluyordu sikim. Karımın gözleri bu durumu yakaladı sonra. Yavaşça aşağı kaydı tabureden. Elini uzatıp sikimi tuttu.

Parmakları sikimin çevresine dolanmıştı. Eli hareketlendi. Sonra yavaşça önünde diz çöktü. Şimdi dibinden tutmuştu sikimi. Dilini uzatıp zonklamakta olan başını yaladı. Elektrik çarpmış gibi oldum. Ağzı açıldı ve o güzelim dudakları dilinin yerini aldı. Tanrım, fırın gibiydi ağzının içi. Başını ileri bastırdı ve sikim neredeyse gırtlağına kadar girdi.

Artık kendimi tutamıyordum. Birden top gibi patladım. Tüm gece boyu taşaklarıma dolup onları şişiren döllerim, ağzının içine fışkırmaya başladı. Büyük bir hırsla emiyordu karım. O emdikçe de, ben daha çok fışkırtıyordum sanki. Zevkten gözlerim kararıyordu. Düşmemek için tabureye tutunmak zorunda kaldım.

İkimiz de kendimizi topladığımızda, yatak odasına gittik. Kısacık bir süre sonra, çırılçıplak, yatağın üstündeydik. Sikim yine kazık gibiydi. Daha yeni boşalmış olmam, hiç bir anlam taşımıyordu benim için.

Birbirimizi okşuyor, ulaşabildiğimiz her yeri öpüyorduk. İkimiz de doymamıştık. Doyacak gibi de görünmüyorduk.

– “Onların beni sikmek istemeleri çok mu hoşuna gitti..?” diye sordu birden karım.
– “Çok…” dedim, “Acayip tahrik oldum biliyor musun..?”
– “mmm anlat n’olur… Güzel mi görünüyordu..?”
– “Müthişti… Öyle ayakta sikiyorlardı seni… Ama sen de ayakta veriyordun…”
– “ evet sevgilim… Ayakta verdim onlara… İkisine de ayakta verdim…
– “Hoşuna gitti mi bebeğim..?”
– “Hemde nasıl sevgilim… ? O kocaman siklerini karnıma dayadıklarında öyle tahrik oldum ki, ”

Artık dayanamıyordum. Dizlerimin üstünde doğrulup karımın bacaklarının arasına girdim. Biran önce sikmek istiyordum onu. Onun da benden aşağı kalır bir yanı yoktu bu arada. Bacakları bir anda belime dolandılar. Topuklarıyla kalçalarıma bastırıp beni kendine çekti.
– “Sik beni…” diye inledi sonra da, “Sik beni sevgilim… ”

Bundan başka bir istediğim yoktu zaten. Sikimin başı amının dudaklarına değdiğinde, sanki ateşe değmiş gibi oldu. Tek bir hamlede, dibine kadar geçirdim.

Müthiş bir hırsla karşılık veriyordu karım. Kolları ve bacaklarıyla, sımsıkı sarılmıştı bana. Vücutlarımız yapışıktı. memeleri göğsümde ezilmişti. Ağızlarımız, birbirlerinden hiç ayrılmamak istiyormuş gibi kenetlenmişti. Kalçaları altımda, yukarı aşağı, sağa sola çalkalanıyor, amı sikimi sanki koparmak istermiş gibi sıkıyordu.

Çılgın gibi sikişiyorduk. Öylesine müthişti ki, fazla dayanamadım. Amının en dibine fışkırtmaya başladığımı hissetiğinde o da kendini tutamadı daha fazla. Birlikte bulutların üstüne uçup gittik. Gözlerim kararmıştı.

Tekrar kendime gelmeme, kasıklarımdan başlayıp vücuduma yayılan ateş neden oldu. Yatakta sırtüstü yatıyordum. Karım ise bacaklarımın arasında dizlerinin üstünde duruyordu. Sikim ağzındaydı. Gözleri kapalı, zevkle emiyordu sikimi.

Manzara o kadar tahrik ediciydi ki, karımın ağzının o inanılmaz sıcaklığıyla birleştiğinde, sikimin bir anda çatlayacak kadar kalkmasına neden oluverdi.

Karım, istediği sonucu elde etmenin mutluluğu yüzünden okunarak doğruldu sonra. Ağzının yerini şimdi eli almıştı. Gözgöze geldik tekrar. Yüzünde öyle bir ifade vardı ki, seyretmeye doyamıyordum. Sonra ata biner gibi üstüme çıktı.

– “Çok güzelsin bebeğim…” dedim ona.
– “Evet sevgilim… Hep o zenciler yüzünden…”
– “Ama sen de onları mahvettin bu arada bebeğim…”
– “Siklerini kaldırdım…. Ah sevgilim bir bilsen ne kadar büyüktü ikisinin de siki…”
– “Belli oluyordu bebeğim…”
– “Şimdi ne yapıyorlardır acaba..?”
– “Ben onların yerinde olsaydım, seni düşünüp otuzbir çekerdim…”
– “Ahhh böyle şeyler söyleme sevgilim… Fena oluyorum…”
– “Neden..? Hoşuna gitmiyor mu..? Düşünsene onların odalarında yatağa yatıp, o kocaman siklerini okşayarak otuzbir çektiklerini… Seni hayallerinde sikerek otuzbir çektiklerini düşün onların bebeğim…”

– “Ooouuuvvv…”

Kalçaları üstümde delicesine hareketler yapıyor, vücudu sarsılıyordu. Durulması uzun zaman aldı. Başı önüne düşmüştü. Onu yeniden ateşlemek için kalçalarımı yukarı kaldırıp bastırmam yetti yine de. Yeniden hareketlendi.

Şimdi bacaklarından güç alarak sikimin üstüne oturup kalkıyordu. Amı bir nehire dönmüştü sanki. Sonra birden doğruldu. Sikim çıktı amından. Elini getirip onu yeniden tuttu ve biraz geriye kaydırıp, götünün küçük deliğine dayadı. Tam gözlerimin içine bakarak, yavaş yavaş oturmaya başladı yine. Her yer am sularıyla o kadar kayganlaşmıştı ki, yağ gibi kayıyordu sikim götünün içine. Yüzü zevkle çarpılmış, dudakları aralanmıştı.

Onun, götünden sikilmeyi ne kadar çok sevdiğini bildiğim için, hiç şaşmıyordum buna. Ama bu gece, her zamankinden daha değişikti nedense. Her zamankinden fazla zevk alıyordu karım. Dibine kadar aldı sikimi içine. Sonra yine hareketlendi kaçları. Sikim götüne girip çıkıyordu artık.

– “O zenciler…” dedi sonra da, “O zenciler, acaba götümü de sikmek istemişler midir sence sevgilim…?”
– “Bilmem…”
– “Mutlaka istemişlerdir bence… ”

Şimdi hareketleri daha da hızlanmıştı. Hızla oturup kalkıyordu sikimin üstüne. Götü inanılmaz kasılmalarla açılıp kapanıyor. Sikilmeye hiç doymayacak gibiydi bu akşam. O iki Nijeryalı zenci, karımı bir sikiş makinesine çevirmiştiler. Ellerimi uzatıp, memelerini avuçlarıma aldım. Ne kadar zevk aldığı, yüzünden açıkça belli oluyordu.

Yine tutamadım kendimi. Götünün derinliklerinde fışkırmaya başladı. Aynı anda karım da boşalıyordu. Ama hareketleri durmamıştı. Hala sikimin üstüne oturup kalkıyor, sikimi bir en ucuna kadar içinden çıkarıyor, bir en dibine kadar kaybediyordu.

Sonra göğsüme yığıldı. Sikim hala götünün içindeydi. Öylece uyuyakaldık.

Acaba karımı o iki zenciyle buluşturmak için neler yapabilirdim diye düşündüm uykuya dalmadan önce…

Sabah gözlerimi açtığımda, hala uyuyordu karım. Onu uyandırmadan, sessizce kalktım yataktan. Duş yapıp giyindim ve yine sessizce çıktım evden. Son kez baktığımda, hala uyuyordu.

Gün işle dolu geçti. Ama zencileri otellerinden aldığım ilk andan itibaren, gece olanların dışında hiç bir şey kalmamıştı kafamda. Bereket ki, Nijeryalı’lar, neredeyse tüm gün boyunca patronla birlikteydiler. İş konuşacakları öğlen yemeğine de birlikte gitmişlerdi zaten. Akşam saatleri yaklaşırken, odamda yalnız başıma oturmuş, gece olanları düşünüyordum yine. Herşeyin özetini tek kelimeyle yapmak istediğimde, “müthiş” diyebiliyordum yalnızca. Aslında bir değil bir kaç müthiş birden vardı olayda. Karımın, tüm güzelliği ve çekiciliğiyle zencileri alabildiğine tahrik etmiş olması müthişti. Onların da karımı, gece kulübünün pistinde neredeyse sikmiş olmaları müthişti. Karımın bütün bu olanlardan inanılmaz biçimde tahrik olup, yorulmak bilmeyen bir sikiş makinesi haline dönüşmesi müthişti. Ama en müthiş olan benim duygularımdı. Olayın içindeki herkesten çok ben tahrik olmuştum. Nijernyalı’lar karımı sikebilmek için delirirlerken, ben onlardan da fazla delirmiştim neredeyse.

Sonra karımı alıp gitmiş ve iki Nijeryalı’yı, sikleri ellerinde, öylece bırakmıştım orada. İşin ilginci, şimdi bundan müthiş bir pişmanlık duymamdı. Eğer karımı gerçekten sikebilselerdi, daha da müthiş olacaktı her şey. Gözlerimi kapadığımda, onların simsiyah tenleriyle karımın beyazlığının neden olduğu kontrastı görebiliyordum neredeyse. Sikim yine kalkıp kazık gibi kesilmiş, neredeyse patlama noktasına gelmişti. Bir şeyler yapmak istiyordum. Zamanı geri getirmek, elbette ki mümkün değildi. Ama yeni bir şans yaratmak mümkündü elbette ki. Yalnız acele etmem gerekiyordu. Bir gün sonra gidiyordu zenciler.

Tam bunları düşünürken, sekreterim patronun telefonda olduğunu haber verdi. Yalnızca, Nijeryalı’larla bu akşam da ilgilenmem gerektiğini ve sabah da onları havaalanına götürmek zorunda olduğumu hatırlatmak için arıyordu. Telefonu kapattığım anda, kafamın içinde bir lamba yanıverdi birden. Yeni bir şans yaratmanın yolunu bulmuştum işte. Zencilere, karımı sikebilmeleri için, karıma, onlara verebilmesi için, bana da, bu işte nereye kadar gidebileceğimi ölçmek için bir şans yaratacaktım. Telefonu tekrar kaldırıp evi aradım.

– “Bebeğim…” dedim sonra da cevap veren karıma, “Divan’ı arayıp, dört kişilik yemek ısmarla eve… Geile ve Diop, bu akşam konuğumuz olacaklar…”

Birden bir sessizlik oldu telefonun öbür yanında. Karımın kafamdan geçenleri anladığına emin oldum bu nedenle. Ne söyleyeceğini bilemiyordu her halde.

– “Duyuyor musun bebeğim..?” diye üsteledim.
– “Duyuyorum da…”

– “Eeee…”

– “Emin misin..?”

– “Onları alıp eve yemeğe getireceğime eminim tabii… Buna çok sevineceklerine de eminim ayrıca…”

– “Ama…”

– “Ondan sonrasını bilmiyorum bebeğim…”

– “Peki…”

– “Tamam… Güzel bir şeyler seç olur mu..?”

– “Yemek için yani değil mi..?”

– “Yemek için de…”

Yine bir sessizlik oldu telefonun diğer ucunda. Ne söylemek istediğimi anlamaya çalıyor gibiydi sanki. Ona biraz yardımcı olmam gerekiyordu galiba.

– “Şimdi iyisi mi sen, bir kadeh bir şey içip biraz keyiflen önce…” dedim, “Böylece her şey daha iyi olur bana kalırsa… Hadi bebeğim…”

– “Peki…” dedi yine karım, ama telefonu kapatmadan da ekledi, “Eminsin değil mi..?”

– “Saat sekiz gibi görüşürüz…”

Telefonu kapadığımda, kalbim küt küt atıyordu. Şimdi önümde yaklaşık dört saatlik bir bekleme süresi vardı. Ama bu bana çok uzun görünüyordu nedense. Tanrım, nasıl vakit geçirecektim.

Saat yediye gelirken, Geile ve Diop’la birlikte ofisten çıktık. Onlara, akşam yemeğini evde yiyeceğimizi, arabada söyledim. Normalde, hiç bilmedikleri bir kente gelmiş iki insanın fazla hoşuna gitmemesi gereken bir durumdu bu. Ama önce yanımda oturan Diop’un gözlerinin parladığını farkettim, sonra da, dikiz aynasından Geile’nin ağzının kulaklarına vardığını. Herifler, karımla bir kez daha biraraya gelebileceklerini öğrenince, uçmuşlardı. Üstelik bu seferki buluşmanın kalabalık bir otelde değil, evimde gerçekleşecek olması da, onları memnun etmişti tabii. İşi saflığa vurup, hiç bir şey anlamamış gibi, arabayı kullanmayı sürdürdüm. Bir süre sonra, aralarında konuşmaya başladılar. Yine bir kelimesini bile anlamıyordum. Ama konunun karım olduğuna, adım gibi emindim nedense.

Önce otele gittik ve üstlerini değiştirdiler Nijeryalı’lar. Geri geldiklerinde, doğrusu şaşırdım biraz. İkisi de, memleketlerinde giyilen türden entariler giymişlerdi. Rengarenk, kumaşı incecik ve bol entariler. Tekrar arabaya binip eve yollandık. İki katlı villayı beğendiklerini söylediler. Aslında pek yeni değildi ama, böyle müstakil bir evde oturmak hoşuma gidiyordu. Arabayı garajın önüne çektim.

Karım kapıyı açtığında, küçük bir şok yaşadım. Ona telefonda “iyi bir şeyler seçmesini” söylerken, yemeğin yanısıra üstüne giyeceklerini ima etmiştim gerçi ama, bu kadarını da beklemiyordum doğrusu. Küçük beyaz benekleri olan incecik siyah krep jarseden yapılma bir giysi geçirmişti sırtına. Uzun bir atlet fanilasına benziyordu giysi. İçinde hiç bir şey olmadığını anlamamak için, eşek olmak lazımdı. Eteği, kalçalarını ancak örtüyor, bacaklarını olduğu gibi meydanda bırakıyordu. Ayakları da çıplaktı. Sikim bir anda kalktı yine.
Geile’yle Diop da tokat yemiş gibiydiler. Üçümüz birnden orada öylece durmuş, tam bir afet görünümündeki karımı seyrediyorduk yalnızca. İlk hareketlenen o oldu ve kenara çekilip bizi içeri davet etti. Sonra da önümüze düşüp, salona doğru yürüdü. Giysinin incecik kumaşı, o baştan çıkarıcı yusyuvarlak kalçalarının arasına girmişti. Onun kararını vermiş olduğunu anladım. Yarattığım bu şansı kullanmaya çalışacağı açıktı.
Hep birlikte bara gittik. Zenciler, barın önündeki koltuklara oturdular. karım da bar taburelerinden birine. Bense barın arkasına geçip, hepimize içki hazırlamaya koyuldum. Geile ile Diop, yine kendi dillerinde konuşmaya başlamışlardı.

– “Müthişsin…” dedim karıma.

– “İyi seçmişim değil mi..?”

– “Hem de nasıl… Herifler yemek yerine seni yemeği tercih edebilirler…”

– “Ben de yemek yerine başka şeyler yemeyi tercih edebilirim pekala…”

– “Öyle mi..? Ne mesela..?”

– “Sik sevgilim… Simsiyah, koskocaman zenci siki…”

– “Eğer böyle konuşursan…”

– “Ama ne yapabilirim ki..? İstiyorum işte…”

– “Duyduğuma göre, yemek üstüne daha iyi gidiyormuş o dediğin…”

– “Şaka yaptım zaten sevgilim… Önce yemek yiyeceğiz tabii… Ama sana son bir defa daha sormak istiyorum… Eminsin değil mi..?”

– “Neden soruyorsun bunu sürekli olarak bebeğim..? Emin olduğumu söyledim ya sana…”

– “Soruyorum… Çünkü şu anda bile öyle bir bakıyorlar ki bana, sanki her an sikebilirler beni… Çünkü sikecekler beni sevgilim… Çünkü onlara vereceğim… Çünkü kendimi onlara siktireceğim… Çünkü sen de seyredeceksin beni sikilirken… Çünkü kocaman, simsiyah zenci siklerini sokacaklar içime…”

– “Sus n’olur bebeğim… Gerçekten pantolon değiştirmek istemiyorum…”

Bereket ki, Diop o anda girdi devreye ve karıma birşeyler sordu İngilizce. Böylece ben de biraz rahatladım. . Barın arkasında kalmayı yeğledim. Pantolonumun önü böyle çadır gibi kabarmışken, dışarı çıkmak istemiyordum. Benim yerime, karım verdi adamların viskilerini. Bunu yapabilmek için tabureden inmiş, sonra da geri dönüp tekrar oturmuştu. Bütün bunlar olurken nasıl bir manzara sergilediğini, onlara neler gösterdiğini görememiştim doğal olarak. Ama Geile’nin de, Diop’un da yüzleri, karımın onları iyice çarpmış olduğunu belli ediyordu.
Viskiler bittikten sonra, hep birlikte bahçedeki masaya geçtik. Zenciler, kare masada karşılıklı oturdular. Bu durumda, karımla ben de karşılıklı oturacaktık. Onlara rakı içmeyi önerdim. Türkiye’ye gelip de, rakı içmeden geri dönmek olmazdı yani. Ama asıl niyetim başkaydı tabii. Kafalar ne kadar iyi olursa, işler o kadar kolaylaşır diye düşünüyordum.

İki saate yakın sürdü yemek. Karım arada bir kalkıp mutfağa, bir şeyler getirmeye gidiyordu. Her gidişinde arkadan, her geri dönüşünde de önden görüntüsü, zencilerin de, benim de aklımıza başımızdan alıyordu. Masaya oturduğunda da, üçümüzde gözlerimizi giysisinin incecik kumaşın altından tüm hatlarıyla belli olan memelerinden alamıyorduk bir türlü.
Rakıyı zencilere idareli veriyordum. Onların zilzurna sarhoş olmalarını istemiyordum ne de olsa. Yalnızca biraz kafayı bulmalarını sağlamaktı niyetim. Bense, onlara göstere göstere, bol bol içiyordum. Elbette ki, benim içkiye ne kadar dayanıklı olduğumu bilmiyorlardı. İlerleyen saatlerde onları karımla başbaşa bırakmak gerekirse, bunun için en iyi yolun sarhoş olup bayılmış numarası yapmak olacağını düşünmüştüm.

Karım tekrar mutfağa gidip tatlı ve kahve getirmişti bu arada. Tatlı servisini yaptı. Sonra fincanlarımıza kahve doldurdu. Tam gözlerimin içine bakıyordu. Sanki bir şeyler anlatmak istiyordu ve ben anlamıyordum.

– “Biliyor musun sevgilim…” dedi birden, yüzünde çok sıradan birşey söylediğini düşündürecek bir gülümsemeyle, “İkisi de, sana çaktırmadan bacaklarımı okşuyorlar şu anda… Biri bir bacağımı, öbürü de öbür bacağımı…”

Yine taş gibi kesildi sikim. Ağzım o kadar kurumuştu ki, bir şey söyleyemedim ona. Yalnızca başımı salladım aptal aptal. Kafamı, masadan kalkana kadar da toplayamadım.

Sonra yeniden salona, barın önüne döndük. Karım taburenin üstündeki yerini aldı hemen. Ben de, herkese birer bardak rakı daha dolurdum. Ama bu sefer barın arkasında kalmak istemiyordum. Oradan, karımın zencilere seyrettirdiklerini göremiyordum çünkü. Herkese içkisini verip zencilerin yanına, koltuklardan birine oturdum ben de.

Manzara müthişti. Bacak bacak üstüne atmıştı karım. Bir ayağının parmaklarını, taburenin ayak dayama demirine basmıştı. Öbür ayağı ise havadaydı. Bacakları, kalçalarına kadar meydandaydılar. Giysinin eteği iyice sıyrılmıştı oturduğunda. Yaklaşık iki metre ötemizde, inanılmaz bir baştan çıkarıcılıkla oturmuş konuşuyor, bir şeyler anlatıyordu sürekli. Çenemi tutup, seyretmeye başladım. Aradabir, çaktırmadan zencilere de bakıyordum tabii. İlk kez içtikleri rakı nedeniyle, ikisi de umursamaz bir havaya girmişlerdi şimdi. Beni neredeyse tümüyle devre dışı bırakmışlardı yine. Bir taraftan karımla konuşuyor, bir taraftan da, onu gözleriyle sikiyorlardı.

Karımın görüntüsü, gerçekten de tahrik edici idi. Çaktırmadan baktığımda, iki Nijeryalı’nın siklerinin de kalkmış olduğunu görebiliyordum. Giydikleri bol entariler nedeniyle pek o kadar göze batmıyordu bu ama, yine de belliydi. Benim durumum ise perişandı. Onların yarrakları, yalnızca karımı seyrederken kalkmıştı, benimki ise hem karımı, hem de onları seyretmekten.
Oturduğum yerden karıma bardağımla, bana bir rakı daha vermesini işaret ettim. Barın arkasına geçebilmek için tabureden öyle bir indi ki, soluk alamadım neredeyse. Eteğinin arkası, neredeyse beline kadar sıyıldı aşağı kayarken. Çıplak kaçı, olduğu gibi meydana çıktı, kısa bir an için de olsa. Sonra doldurduğu bardağı getirip bana verdi ve bize sırtını dönüp, kalçalarını çalkalayarak yeniden taburesine gitti. Şimdi babak bacak üstüne atmamış, iki ayağının parmak uçlarıyla, ayak dayşama yerine basmıştı. Dizleri birbirinden biraz aralık duruyordu. Nijeryalı’lar, şidi onun bacaklarının arasında eriyip gitmiştiler sanki.

– “Bacaklarını biraz daha aralarsan amın görünecek bebeğim…” dedim karıma, Türkçe konuşarak.
– “Biliyorum sevgilim…”

– “Ama benim yanımda sana bir şey yapabileceklerini sanmıyorum… Bir kadeh daha içip, sarhoş olmuş numarasıyla içeri gitmeyi planlıyorum… Tamam mı bebeğim..?”

– “Sen gider gitmez bunların beni sikeceğini biliyorsun değil mi sevgilim..?”

– “Hiç kuşkum yok…”

– “Seyredecek misin..?”

– “Seyredemezsem deliririm her halde…”

– “Kızmıyorsun bana değil mi..?”

– “Kızmak mı..? Neden..?”

– “Kendimi bu zencilere siktirmek istediğim için işte…”

– “Tabii ki kızmıyorum bebeğim… Seni çok seviyorum…”

– “Ben de seni sevgilim…”

Geile ile Diop da, bizim konuşmamızı fırsat bilmiş, yine kendi aralarında bir konuşmaşa dalmışlardı. Tüm dikkatlerinin yeniden karıma yönelmesi için, onun bardağına uzanmak bahanesiyle biraz kımıldanması ve böylece bacaklarının daha da aralaması, yetti de arttı bile. Gerçekten de amı görünüyordu şimdi. İkisi de, huzursuz huzursuz kımıldandılar oturdukları koltuklarda. Rakımı kafaya diktim ve boş bardağımı havaya kaldırarak, bir tane daha istedim karımdan.

Bu sefer yerinden kalkıp barın arkasına geçmedi. Taburenin üstünde sırtını bize döndü ve iki ayağıyla taburenin ayak dayama yerine basıp ayağa kalktı. Sonra da, bar tezgahının üstünden arkaya doğru eğildi bardaklarla rakı şişesine uzanabilmek için. Bir an için heyecandan öleceğimi sandım. Böyle eğildiğinde, eteği kalçalarının üstüne kadar sıyrılmıştı ve çıplak kıçı, olduğu gibi meydandaydı. Sonra tepeleme doldurduğu bardağı bana getirmek için indi tabureden. Muzip gözlerle bakıyordu gözlerimin içine.

– “Müthişsin…” dedim ona, “Bu son yaptığın gerçekten müthişti…”

Yalnızca gülümsedi bana. Yanaklarının kızarmıştı. Onun da gittikçe daha çok heyecanlandığını farkediyordum. Ama asıl heyecanlanan bendim tabii. Öyle ki, zencilere bakıp, nasıl tepki verdiklerini izlemeyi bile unutmuştum heyecandan. Ama, onların da beni tümüyle unuttukları açıktı. Diop’un entarisinin önünde, akıl almaz büyüklükte bir kabarıklık meydana gelmiş olduğunu görebiliyordum. Geile ise öne eğilip dirseklerini dizlerine dayamıştı. Bu tek nedeninin, kalkmış sikini gizlemek olduğuna emindim.

Karım taburesine dönmüştü bu arada. Yeniden bacak bacak üstüne atarak oturdu. Üçümüz birden, yine onu seyretmeye başladık. Salonun havası, binlerce voltluk bir elektrikle dolmuş gibiydi artık. Harekete geçmenin zamanı gelmişti galiba. Bardağımı zencilere doğru kaldırıp, yine kafaya diktim. Biraz hayretle seyrediyorlardı beni. Rakının gücünü hissetmişlerdi şimdiye kadar. İkisi de, tam istediğim gibi, hafifçe kafayı bulmuştular. Benim, onların üzerinde böylesine etki yapan bir içkiyi peşpeşe kafama dikmeme şaşmaları normaldi. Gözlerindeki ifadeden, ne zaman yığılıp kalacağımı merak ettiklerini anlayabiliyordum. Hatta bakışlarında, merakın da ötesinde bir şeyin varlığını farkediyordum. Bu da istekti. Bir an önce bayılıp, devreden çıkmamı istiyordu Nijeryalı’lar.

Onlara fazla eziyet etmezsem iyi olacaktı. Boş bardağı yanımdaki küçük sehpanın üzerine bıraktım ve ve koltukta geriye kaykıldım. Şu andan itibaren sarhoş rolündeydim artık. Bu arada karım da rahat durmuyordu. Biraz önce bana rakı doldurmak için yaptığı numarayı, bu sefer kendi bardağını doldurmak bahanesiyle yapıyordu yine. Çıplak kalçaları, yeniden gözümüzün önündeydiler. Tabure üstünde yüzünü tekrar bize döndüğünde ise, dizleri birbirinden alabildiğine aralıktı ve amının dudaklarının alabildiğine şişmiş ve açılmış olduğunu bile gördük.

Büyülü havayı ben bozdum. Önce koltuktan kalkmaya çalıştım, sonra da bunu becerememişim gibi, gerisin geriye oturdum. Zencilerin gözleri parlamıştı.

– “Bir sarhoş oldum galiba…” dedim, kelimeleri yaya yaya, “Kusura bakmazsanız, gidip biraz uzanmak istiyorum…”

Kusura bakmayacakları kesindi. Bu arada karım da kalkıp yanıma gelmişti. Kolumdan tutup kalkmama yardımcı oldu. Birlikte üst kata, yatak odasına doğru yürüdük. Ama sarhoşluğum, salondan çıkar çıkmaz bitti tabii. Yatak odasının kapısında durup, birbirimizin gözlerine baktık karımla. İçerden, zencilerin sesleri geliyordu. Elimi uzatıp, karımın eteğinin altına soktum ve amını avuçladım. Tanrım, ateş gibi yanıyordu. Vıcık vıcık sulanmıştı.

– “Çok istiyorsun değil mi bebeğim..?” dedim ona, “Çok istediğin belli oluyor…”

Parmaklarımın temasıyla, daha da sulanmıştı amı sanki. Kalçaları, elinde değilmişcesine, ileri geri oynuyordu.

– “Evet sevgilim…” dedi, “Evet çok istiyorum…”
– “O zaman hadi git içeri bebeğim… İçeri git ve o çok istediğin şeyi elde et…”

– “Beni sikecekler sevgilim…”

– “Biliyorum bebeğim… Seni sikecekler…”

– “Senin de seyretmeni istiyorum sevilim… Hiç bir ayrıntısını kaçırmadan, nasıl sikildiğimi seyret istiyorum… O iki ayı gibi zenci beni sikerken seyret istiyorum…”

– “Söyledim ya, kaçırmaya asla niyetim yok bebeğim…”
– “Tamam o zaman… Gidiyorum aşağıya…”

– “Güle güle bebeğim…”

– “Seni çok seviyorum…”

Sonra arkasını döndü ve merdivenlere yürüdü karım. Ayakkabılarımı çıkarıp, ben de arka merdivenden hızla indim aşağıya. Onları seyredebileceğim en iyi yerin mutfak olduğunu biliyordum. Kocaman bir servis penceresi vardı mutfağın ve tüm salonu görüyordu. O kadar acele etmiştim ki, karım salona gelemeden ben oraya ulaşmıştım bile. Sonra o da geldi. Zenciler hala koltuklarda oturuyorlardı. Onların önünden geçip, neredeyse tüm gece boyu üstüne oturup şov yaptığı tabureye gitti yine. Ve öyle bir oturdu ki, Diop’un ağzından inlemeyle karışık bir hırıltı çıkmasına neden oldu. Yine bir ayağının parmakları taburenin ayak dayama yerindeydi. Öbür ayağı ise aşağı sarkıyordu. Dizlerinin arasındaki açıklık, en az otuz santim kadar vardı. Böyle oturunca, eteği beline kadar sıyrılmıştı ve amı, en ince ayrıntısına kadar meydandaydı şimdi.

Acaba, iki Nijeryalı’dan hangisi sikecekti önce karımı. Büyük bir merakla bakliyordum. Sonra Diop’un yerinden kalktığını gördüm. Dev gibi vücuduyla ayakta duruyordu şimdi. Entarisinin önünde, büyük bir çadır oluşmuştu. Bir kaç adımda karıma ulaştı. Bir elini doğrudan, onun aralık bacaklarının arasına uzattı. Kapkara ve kocaman eli, karımın dizinin iç tarafını tuttu. İşte başlamıştı seyretmek için büyük istek duyduğum sikiş.

Zencinin elinin teması, karımın vücudunun sarsılmasına neden olmuştu. Ama asıl tepkisi dizlerini daha da aralamak, kendini Nijeryalı’nın önünde tümüyle açmak oldu. Gözgözeydiler Diop’la. Sonra zenci eğildi ve yüzünü karımınkine yaklaştırdı. İkisinin de ağızları açıldı. Öpüşmeye başladılar. Zencinin, eli hızla yukarı çıkıyordu. Karımın elektrik çarpmış gibi titremesinden, sonunda o kapkara uzun parmakların amına ulaştığını anladım.

Gördüklerim başımı döndürmüştü. Bir gece önceden beri içimde kabarmakta olan bir yasak istekti, karımın bu iki Nijeryalı zenci tarafından sikilmesi. İşte şimdi de gerçekleşmek üzereydi. Sikim, tüm yaşamım boyu setleşmediği kadar sertleşmiş, kelimenin tam anlamıyla kazık gibi olmuştu. Titreyen parmaklarımla pantolonumun önünü çözüp, sikimi dışarı çıkardım.

Bu arada Geile’yi unutmuş olduğumu, ancak onun da karımın yanına sokulduğunu gördüğümde farkettim. Onun da entarisinin önünde, akıl almaz büyüklükte bir kabarıklık oluşmuştu. Bir elini uzatıp karımın alabildiğine açık bacaklarının iç taraflarını okşamaya başladığını gördüğümde, birden gerçek kafama dank etti. Tanrım, benim sandığım gibi birer birer değil, ikisi birden sikeceklerdi karımı. O kadar çok heyecanlanmıştım ki,

Diop, arkadaşının geldiğini görünce, elini çekti karımın amından. Onun yerine, bir memesini avuçladı ve mıncıklamaya başladı. Geile de taburenin önünde eğildi ve elinin yerini, bir anda dudakları aldı. Simsiyah başı, karımın bembeyaz bacaklarının arasına girmiş, kasıklarına gömülmüştü. Gerçi göremiyordum ama, herifin kalın ve kara dudaklarının, karımın amının şişmiş ve açılmış dudaklarına yapıştığına emindim. İp kopmuştu artık. Bundan sonra olacakları kimse engelleyemezdi. Bulunduğum yerden ortaya çıkıp, onları vazgeçirmeye çalışsam bile, bunu başaramazdım. Doğruyu söylemek gerekirse, böyle bir niyetim de asla yoktu. Aksine, büyük bir heyecanla, olacakları bekliyordum.

Karım, iki kolunu da Diop’un boynuna dolamış, kendini tümüyle bırakmıştı. Kelimenin gerçek anlamıyla sevişiyorlardı. Sonra Diop biraz doğruldu. Şimdi ağızları birbirinden kopmuştu. Ellerini uzatıp, karımın giysisinin askılarını düşürdü zenci. Bir süredir okşamakta olduğu o güzelim memeler, şimdi çıplak kalmıştı. Gözleri kapalı başını arkaya attı karım. Ağzından küçük bir inleme kaçırdı. Sonra o kapkara eller, birer pençe gibi kavradı memelerini. Birden bütün vücudunun sarsılmaya başladığını gördüm.

Geile doğruldu. Bulunduğum yerden onu yandan görüyordum. Üstündeki entarinin önü, akıl almaz bir biçimde çadırlaşmıştı. Sonra iki eliyle entarisinin eteklerini tuttu ve başından sıyırıp çıkardı. Tanrım, içine hiç bir şey giymemişti zenci. Ayaklarındaki sandaletler dışında, çırılçıplaktı şimdi. Tüm vücudu, sırım gibi adeleliydi. Teninin siyahlığı, ona daha da müthiş bir görüntü veriyordu sanki. Ama aslında, bunların hiç birinin önemi yoktu. Çünkü Nijeryalı’nın asıl göz alan, asıl şaşırtan özelliği, inanılmaz büyüklükteki yarrağı idi. En az yirmibeş santim uzunluğunda ve inanılmayacak kadar kalın bir şeydi bu. Sünnetliydi ve başı, kapkara bir mantar gibi kocamandı. Bir asi gibi baş kaldırmış, bir çelik yay gibi yukarı kıvrık duruyordu.

Manzarayı karım da görmüştü bu arada. Gözlerinin parladığını, yüzünde bir maske gibi duran sikilme isteğinin daha da arttığını farkediyordum. Acele hareketlerle tabureden indi ve Geile’nin önünde çömeldi. Sağ elini uzatıp o kapkara, koskocaman zenci yarrağını, dibinden tutmuştu. Sonra başı öne uzandı, ağzı açıldı ve dudakları, Nijeryalı’nın kapkara yarrağı o koskocaman başı üstüne kapandılar bir anda. Gözlerini kapayıp, ağzındaki yarrağıemmeye başladı karım.
Sikim öyle bir hale gelmişti ki, neredeyse pantolonumu yırtacaktı. Çaresiz fermuarımı indirip dışarı çıkardım. Ama elimi değmeye korkuyordum. Her an boşalabilirdim. Gözlerimi yeniden içeriye çevirdim.

Geile, iki eliyle karımı omuzlarından yakalamış, yarrağını ağzına sokup çıkarıyordu. Tanrım, ağzından sikiyordu karımı. Öylesine büyüktü ki siki, kalçaları her seferinde hırsla ileri gelmesine rağmen, yarısı bile girmiyordu karımın ağzına. Müthiş bir manzaraydı gözlerimin önündeki. Karımın beyazlığı ile Geile’nin siyahlığı arasındaki kontrast, inanılmaz derecede tahrik ediciydi. Ama bundan da tahrik edici olan, karımın yüzündeki ifadeyi seyretmekti. Onun kendinden geçmiş olduğunu görebiliyordum.

Sonra gözlerim, Diop’a takıldı. Bu arada o da entarisini çıkarmış ve tıpkı Geile gibi, ayaklarındaki sandaletler dışında çırıl çıplak kalmıştı. O da, arkadaşı gibi, kaslı ve kapkara bir vücuda sahipti. Onun da siki kocamandı. Hatta Geile’ninkinden bile daha kocaman. Gelip arkadaşının yanında durdu.
Karım gözlerini açtı o anda ve onu bekleyen ikinci yarrağıda gördü böylece. Gözlerinin bir kez daha parladığını farkettim. Elini uzatıp, Diop’un yarrağını tuttu sonra da. Parmakları, o akıl almaz büyüklükteki kapkara, kocaman sikin çevresine dolanmıştı. Başını Geile’nin sikinden uzaklaştırıp Diop’unkine yöneldi. Dudakları bu sefer, başka bir Nijeryalı yarrağının üstüne kapandılar.

Artık sırayla, değiştire değiştire emiyordu zenci siklerini. Kelimenin tam anlamıyla uçtuğunu görebiliyordum. Ben de ondan farklı bir durumda değildim bu arada. Karım, gözlerimin önünde, birbirinden büyük, kapkara yarrakları emiyordu ve bunu, inanılmaz derecede tahrik edici buluyordum. Tüm yaşamım boyunca tahrik olmadığım kadar tahrik olmuştum. Bir taraftan da, Nijeryalı’ların ne kadar dayanabileceklerini merak etmeye başlamıştım. İki günden beri tahrik ediyordu karım onları. Bu süre içinde yarraklarını durmadan kaldırmıştı. Eğer onlardan birinin yerinde ben olsaydım, şimdiye kadar çoktan boşalmış olurdum. Karımın ağzının ne kadar becerikli olduğunu çok iyi biliyordum.

Ama fazla beklememe gerek kalmadı. Birden Geile’nin homurdandığını duydum. Siki, neredeyse yarıya kadar karımın ağzındaydı. Sonra kalçaları titremeye başladı. Boşalıyordu. Döllerini, karımın ağzına fışkırtıyordu zenci. O koskocaman, kapkara sikinden fışkıran zenci spermlerionun ağzına dolduruyordu. Karımın vücudu da sarsılmaya başlamıştı. . Ama buna rağmen emmeyi bırakmıyordu. Yanakları içeri çökmüş, ağzındaki zenci sikini hırsla emiyor, içini boşaltıyordu.

Geri çekildiğinde, dudaklarının döllerle ıslanmış olduğunu farkederek, büsbütün heyecanlandım. Ama Diop, bu akıl almaz güzellikteki manzarayı fazla seyretmeme izin vermedi. Karımın boşalan ağzına, kendi sikini soktu bir anda. Kalçaları ileri geri hareketlendiler. Sikini, büyük bir hırsla o güzelim ağza sokup çıkarmaya başladı. Sonra tüm vücudunun kasıldığını gördüm. Şimdi de o boşalıyordu. Fışkırtıyordu spermlerini, karımın hırsla emen ağzına. Kendimi daha fazla tutamadım. Elimi değmeye kortuğum sikim, birden canlandı sanki. Boşalmaya başladım. Spermlerim, mutfağın duvarına çarpıyordu. Gözlerim karardı.

Tekrar içeri bakabildiğimde, daha da müthiş bir manzarayla karşılaştım. Karım, elleriyle dizlerinin üstünde duruyordu. Diop da, onun önünde diz çökmüş ve kocaman yarrağını tekrar ağzına sokmuştu. Geile ise karımın arkasına geçmişti. Kapkara elleriyle onun kalçalarını kavrayıp birbirinden ayırmış ve başını, o müthiş baştan çıkartıcı yuvarlakların arasına gömmüştü. Doğrusu, şu anda onun yerinde olmak isterdim. Ağzının altındaki hazinelerin ne kadar güzel, ne kadar çıldırtıcı olduğunu, benden iyi bilen kimse olamazdı bu dünyada. O, bir resim kadar güzel küçük amın dudakları şişip açılmış olmalıydı şimdi. Geile’nin dilinin oralarda dolaştığını düşünmek bile, çıldırtıcı bir düşünceydi. Burnu da, karımın kalçalarının arasındaydı zencinin. Orada da, başka bir güzellik yatıyordu. Pembe, küçük ve inanılmayacak kadar duyarlı göt deliği.

Nijeryalı’nın karımı yalarken çıkardığı şapırtımlı sesleri duyabiliyor ve bundan son derece tahrik oluyordum. Karım ise zevkten mahvolmuş gibiydi. Giysisi şimdi belinde toplanmış, adeta bir kuşağa dönüşmüştü. Vücudu kıvrılıp bükülüyor, beli aşağı çöküyor, kalçaları iyice yükseliyordu. Ağzında da Diop’un kocaman, kapkara yarrağı vardı. Seyretmekte olduğum şey, itiraf etmeliyim ki, beklediğimden de müthişti.

Sonra Geile’nin başını karımın kalçaları arasından çekip doğrulduğunu gördüm. Şimdi onun arkasında, dizlerinin üstünde duruyordu. Siki, ilk gördüğüm andaki büyüklük ve sertliğindeydi yine. İyice sokuldu karıma. Elini getirip sikini biraz aşağı eğdi ve önündeki muhteşem yuvarlakların arasına soktu. Karımın tüm vücudunun titrediğini gördüm. Nijeryalı’nın o kocaman sikinin başı, amının dudaklarına değmiş olmalıydı. Bütün gün aklımı kurcalayan, delicesine istediğim şey gerçekleşiyordu artık. Kocaman sikli bir zenci, karımı sikmek üzereydi.

Geile, simsiyah elleriyle karımı belinden tutmuştu şimdi. Sonra kalçaları hareketlendiler. Küçük küçük hareketlerle, sikini, önünde açılmış bekleyen o güzelim ama bastırıyordu. Yine alabildiğine tahrik olmuştum. Sikim zonkluyordu. Karımın amına girmeye çalışan bu kapkara zenci siki öylesine büyüktü ki, o küçük deliğe sığabileceğini sanmıyordum. Ama yanıldığım kesindi. Çünkü Geile’nin kalçalarının her ileri hareketinde, sikinin bir bölümün daha giriyordu karımın içine. Sonunda Nijeryalı’nın karnı, karımın kıçının o baştan çıkartıcı yuvarlaklarına değmeye başladı. Tanrım, hepsini sokmuşu zenci. O kapkara, koskocaman sikinin tamamını, karımın küçük amına geçirmişti.

Sonra sikmeye başladı.

Kapkara elleriyle karımın incecik belini kavramıştı Nijeryalı. Bir taraftan kalçalarını ileri geri hareket ettirerek sikini sokup çıkarıyor, öbür taraftan da, güçlü elleriyle onun tüm vücudunu ileri geri oynatarak, hareketlerinin boyunu büyütüyordu. Müthiş bir manzara vardı gözlerimin önünde. Karım dizleriyle ellerinin üstünde durmayı sürdürüyordu. Başını biraz kaldırmış, dudaklarını, Diop’un o akıl almaz büyüklükteki kapkara yarrağının üstüne kapamıştı. Bir taraftan zenci, kapkara sikini onun ağzına sokup çıkarırken, bir taraftan da Geile, her dibine kadar geçirişinde karımın tüm vücudunu ileri itiyor ve arkadaşının sikinin de karımın ağzına daha çok girmesine neden olarak, ortaya, seyrine doyum olmayacak bir gösteri çıkarıyordu.
İnanılmaz derecede tahrik olmuş, gözlerimi ayıramadan seyrediyordum olup bitenleri. Karım sikilmek istemişti. Ben de onun sikilmesini ve bunu seyretmeyi istemiştim. Ama galiba ikimiz de, bu kadarını beklememiştik. İki simsiyah, dev gibi zenci, aynı anda sikiyorlardı işte karımı. Biri amından, öbürü ağzından. Onu ortalarına almışlar, biri sikini amına, öbürü de ağzına sokup çıkarıyordu. Koskocaman, kapkara zenci sikleri, aynı anda hem amına, hem ağzına girip çıkıyordu. Seyretmeye doyamıyordum. Bir taraftan da, karımın ne kadar büyük bir zevk almakta olduğunu görerek, büsbütün tahrik oluyordum. Kelimenin tam anlamıyla uçmuştu karım. Dün akşamdan beri tahrik oluyordu ve sonunda istediğini elde etmişti. Sikiliyordu.

Tanrım, hem de ne biçim sikiliyordu.

İki koskocaman, kapkara zenci siki, karımın vücuduna piston gibi girip çıkıyordu. Nijeryalı’lar, onu ortalarına almışlar, iki tarafından sikiyorlardı. Birden fazla müthiş şey, aynı anda gerçekleşiyordu. Karımın vücudunun beyazlığı ile zencilerin tenlerinin simsiyah rengi öylesine tahrik edici bir kontrast yaratıyordu ki, tek başına bu bile müthişti. Heriflerin siklerinin boyutları da müthişti. Ama en müthişi, karımı kullanış biçimleriydi. Durumu tanımlayabilecek başka bir kelime bulamıyordum doğrusu. Karımı kullanıyordu Nijeryalı’lar.
Bir taraftan da gözlerimi karımın dalga dalga bükülüp kıvranan vücudundan alamıyordum. İnanılmaz oranda zevk aldığı açıktı. Eğer ağzı da sikle dolu olmasa, zevk çığlıkları atacağı kesindi. Gözleri açıktı gerçi ama, iyice kaymıştılar. Amına girip çıkmakta olan kara sikin onu uçurduğunu görebiliyordum.. Diop, kelimenin gerçek anlamıyla ağzından sikiyordu onu. Seyretmeye doyamıyordum. Sikim, tekrar çatlayacak hale gelmişti. Vücudunun sarsılmalarından, karımın boşaldığını anlayarak, daha da heyecanlandım. Sonra bir daha

Peşinden de bir daha.

Sonra Diop’un ağzından bir nara çıktığını duydum. Kıçının yanakları titriyordu. Tanrım, döllerini karımın ağzına fışkırtıyordu zenci. Spermlerini, ikinci kez kadınımın midesine akıtıyordu. Neredeyse aynı anda Geile’de homurdanmaya başladı. O da boşalıyordu. Zenci tohumları, karımın amının en dibinde fışkırıyordu. Dizlerim titremeye başlamıştı. Düşmemek için duvara tutundum. Gözlerim, karımın, iki zencinin arasında dalga dalga sarsılan vücudunun hareketlerine kilitlenmişti. boşalmıştım.

Kendimi alabildiğine yorgun hissediyordum. İçerdekilerin de, benden pek farkı yoktu galiba. Karım halının üstünde yatıyordu. Geile ve Diop da, yorgun yorgun oturuyorlardı. Sessizce yürüyüp, merdivenlerden tekrar üst kata çıktım. Yatak odasına gidip soyundum. Artık çırıl çıplaktım ve kendimi böyle daha rahat hissediyordum. Sikim, iki kez boşalmış olmama rağmen hala inmemişti. Tuvalete girip, biraz da zorlukla işedim. Sonra da yine sessizce aşağı mutfağa indim tekrar. Salona baktığım anda gözüme çarpan manzara, sikimi tekrar zonklamaya başlattı. Diop, karımı altına almış sikiyordu.

– “Ohhh sik beni…” diye inledi karım İngilizce, “Sik beni hadi… Ohhhh sik…”

Zenci, o akıl almaz güzellikteki bacaklarını kollarıyla destekleyip, göğsüne bastırmış, onu neredeyse ikiye katlamıştı. Kocaman, kapkara siki, karımın alabildiğine açılmış amına, bir piston gibi girip çıkıyordu. Müthiş bir manzaraydı yine. Kanımın tekrar tutuştuğunu hissediyordum. Diop’un vücudundaki tüm kaslar gerilmiş, şişmişti. Hırsla sikiyordu karımı. Sanki, iki geceden beri durmadan tahrik etmiş olduğu için cezalandırıyordu onu. Karımsa, kelimenin tam anlamıyla zevkten mestolmuş bir haldeydi. O koskocaman, kapkara zenci siki amına girip çıktıkça, tüm vücudunu dalga dalga kıvranıyordu.

Yine büyülenmiş gibi seyrediyordum. Geile de, onların biraz ötesinde yere oturmuş, tıpkı benim gibi seyrediyordu. Siki tekrar kalkmış, kocaman olmuştu. Sonra doğrulup dizlerinin üstünde yürüyerek, karımın başına doğru sokuldu ve sikini, onun zevkten çarpılmış yüzüne sürmeye başladı. Şimdi daha da müthiş bir manzara çıkmıştı ortaya. Karımın dilini uzatıp, biraz önce amına girip çıkan, tohumlarını rahminin ağzına boşaltan o kapkara zenci sikini yalamaya başladığını gördüm. Bu, Geile’nin heveslenmesine neden oldu yalnızca. Bir eliyle sikini tutup, kocaman bir mantara benzeyen başını, karımın dudaklarına sürmeye başladı bu sefer de.

İki Nijeryalı, tekrar karımın başına çökmüşlerdi işte. Biri onu inanılmaz bir hırsla sikiyor, diğeri de, sikini ağzına sokmaya çalışıyordu. Ama karım kendini, amına girip çıkmakta olan zenci sikinin verdiği zevke öylesine kaptırmıştı ki, ağzına girmeye çalışanla fazla ilgilenemiyordu. Elini uzatıp Geile’nin sikini tuttu ve sıvazlamaya başladı.

– “Sik beni…” diye inledi sonra da, “Ohhhh sik beni… Ohhhhh…”

Yine İngilizce konuşuyordu. Sonra birden tüm vücudunun kasıldığını gördüm. Yine boşalıyordu. Daha fazla tutamamıştı kendini. Geile de onun bu durumunu farketmişti tabii. Diop’a birşeyler söyleyip geri çekildi ve yine yere oturup seyretmeye başladı. Bir taraftan da, artık kazık gibi olmuş sikini sıvazlıyordu.

Her geçirişinde, sanki karımı yere çiviliyordu Diop. Hareketleri, daha da hızlanmıştı artık. Bu da, karımın peşpeşe boşalmasına neden oluyordu yalnızca. Vücudunun kasılmaları, artık hiç bitmiyordu. sanki ardarda boşalıyordu kadınım. Ağzından zevk çığlıkları kaçırmaya başlamıştı. Birden Diop’un narası karıştı onun çığlıklarına. Köküne kadar geçirmişti sikini karımın amına. Tohumlarını, kadınımın amının en dibine fışkırtıyordu Nijeryalı.

Bir süre öylece kaldılar. Sonra Diop yavaşça çıkardı sikini karımın amından. O kapkara, koskocaman zenci siki, şimdi üstüne bulaşan sıvılarla pırıl pırıl parlıyordu. Yere oturdu. Neredeyse aynı anda da, Geile’nin tekrar ayaklandığını gördüm. Karımın yanına sokulup, iri ve kapkara elleriyle onu kalçalarından tutup, yan çevirdi halının üstünde. Yorgun bir kediye benziyordu karım. Yalnızca mırıldandığını duydum. Geile, onun üstteki bacağını dizinden büküh, karnına bastırmıştı. Sonra parmaklarını önünde apaçık durmakta olan o güzelim ama götürüp oynumayu başladı. Vıcık vıcık olmalıydı kadınımın amı. İki Nijeryalı da döllerini fışkırtmışlardı içine. Geile’nin uzun orta parmağı, kayboldu. Sonra çıkarıp biraz geriye götürdü ve karımın götüyle oynamaya başladı. Tanrım, sikilme sırası, karımın küçük götüne gelmişti işte. Kocaman, kapkara bir zenci sikinin o küçücük deliğe gireceğini düşünmek bile, inanılmayacak kadar tahrik edici geliyordu bana.

Karım da, Geile’nin parmağının ilk temasıyla birlikte çıldıracak gibi olmuştu. Onun götünden sikilmeyi ne kadar sevdiğini, o küçük deliğinin ne kadar büyük bir zevk merkezi olduğunu, benim kadar iyi bilen kimse olamazdı bu dünyada. Üstelik, dün gece bana, “kendini götünden de siktirmek istediğini” açıkça belli etmişti.

Geile de durumu anlamıştı tabii. Sikini dibinden tutup karıma sokuldu. Tanrım, bu kadar büyük bir şey, nasıl girecekti o küçücük deliğe. Ama ne Geile’nin, ne de karımın buna aldırdığı bile yoktu. Nijeryalı, sikinin başını götüne dayadığında, karımın tüm vücudunu yeniden sarsılmaya başladı. Zenci daha sokmadan getiriyordu boşalıyor gibiydi.. Bundan daha açık bir davet olamazdı. Geile bastırmaya başladı. O koskocaman, kapkara Nijeryalı siki, yavaş yavaş giriyordu karımın götüne.

– “Iıımmmnnnhhh…” diye inledi kadınım, “Ohhhhhhhh…”

Tüm gücümü kullanarak, kendime hakim olmaya çalışıyordum. Karım, gözlerimin önünde götünden sikilirken, bu çok zordu ama, elimden geleni yapıyordum. Gözlerim, karımın götüne girmekte olan simsiyah sike kilitlenmişti sanki. Yarısından çoğunu sokmuştu zenci.

– “Ohhhh götüme sokuyor…” dedi birden karım,Kocaman sikini götüme sokuyor…

Bu sefer Türkçe konuşuyordu ve hitap ettiği bendim. Nijeryalılar, elbette ki onun söylediklerini anlamıyorlardı. Ama ben anlıyordum ve kadınımın ağzından çıkan her söz, sanki beynime işliyor, küçük patlamalara neden oluyordu. Bu arada Geile, yavaş yavaş pompalamaya, sikini karımın götüne sokup çıkarmaya başlamıştı bile. Her sokuşunda, o kocaman siki daha çok giriyordu. Sonunda, dibine kadar geçirdi.

Karımın vücudunu yine sarsılmaya başlamıştı. KıvranıyorduAma Geile buna aldırmıyordu bile. Sokup çıkarmayı, o güzelim götü sikmeyi sürdürüyordu. Bunu nasıl başardığına şaşırıyordum. Sikiyor, sikiyor, sikiyordu. Sonra halının üstüne yan yatıp, karımın arkasına geçti. Şimdi, adeta gaddarcasına sikiyordu. O koskocaman, kapkara sikinin, karımın götüne bir piston gibi girip çıktığını, tüm ayrıntılarıyla görebiliyordum. Müthiş tahrik edici bir manzaraydı bu. O küçücük göt deliği, içindeki zenci sikini sımsıkı sarmıştı. Kısa bir süre önce, iki zencinin de peşpeşe siktiği amı ise, susamış bir açılmıştı. her bir darbe ile içinden sızan döller, baş döndürücü bir manzara çıkarıyordu ortaya.

Diop’un siki de, yeniden kalkmıştı bu arada. Tıpkı benim gibi, o da gözlerini bu akıl almaz güzellikteki manzaraya dikmiş, hiç bir ayrıntıyı kaçırmadan seyrediyor ve bir taraftan da sikini sıvazlıyordu. Geile’nin hareketleri müthiş hızlanmıştı artık. Sikini karımın götüne sokuyor, çıkarıyor, sokuyordu.

Birden Diop’un ona, anlamadığım bir şeyler söylediğini duydum. Geile, karıma sımsıkı sarılıp, sırtüstü yuvarlandı. Şimdi onun üstündeydi karım. Bacakları, zencinin iki tarafındaydı. İki elini halıya dayamış ve vücudunun üst kısmını geriye vermişti. Manzara yine müthişti. O koskocaman, kapkara sik, dibine kadar girmişti götüne. Amı, daha da açılmıştı şimdi. Sonra Diop’un ayaklanıp, onlara sokulduğunu görerek iyice heyecanlandım. Karım, zevkten kısılmış gözlerle yaklaşan Nijeryalı’ya bakıyordu. O da, ben de, ne olacağını anlamıştık artık. Diop sikini, karımın amına sokacaktı. Öbür zencinin siki, dibine kadar götüne girmişken, o da amına sokacaktı. Tanrım, kulaklarım uğulduyordu. Heyecanımı tanımlayacak kelime bile bulamıyordum. Karımın, şimdiye kadar öyle bir şey yaşamadığını biliyordum. Ben de öyle.

Yapılabildiğini bildiğimiz, ama asla yaşamadığımız bir şeyi yaşamak üzereydik ikimiz de.
Diop dizlerinin üstünde iyice sokulmuştu şimdi karıma. Geile’nin bacakları, onunkilerin arasında kalmıştı. Artık karımın yüzünü göremiyordum. Zencinin simsiyah ve kaslı sırtı, görüşümü kapamıştı. Sonra iki eliyle karımın bacaklarını yakalayıp kaldırdı Diop. Kapkara sikinin, kadınımın vıcık vıcık amına değmeye başladığını gördüm. Tek bir hamlede, dibine kadar zoktu Nijeryalı. O kocaman sikini, köküne kadar geçirdi bir anda. Şimdi iki sik birden vardı karımın içinde. İki tane, koskocaman, kapkara zenci siki. Biri amında, öbürü götünde.

– “Ahhhhhh çok güzellll…” diye inlediğini duydum kadınımın, Müthiş bir zevk sevgilim… ”

Yine Türkçe konuşuyordu. Yine benim için çıkıyordu bu sözler ağzından. Kulaklarımdan başlayan bir ateş beynime yayılıyordu sanki. Ve bu ateş orada, gözlerimden gelen başka bir ateşle buluşup, dev bir orman yangınına dönüşüyordu. Manzara, tek kelimeyle müthişti. İki tane kocaman kapkara zenci, karımı aralarına sıkıştırmış sikiyorlardı. Biri amından, öbürü götünden. Koskocaman, kapkara zenci sikleri, amına ve götüne, birer piston gibi girip çıkıyordu.

Üçü de, uçup gitmiş gibiydiler. İnanılmaz bir tempo ve hırsla sikişiyorlardı halının üstünde. Karımın, kelimenin tam anlamıyla mahvolmuş, kendini inanılmaz bir zevkin pencesine kaptırmış olduğunu görebiliyordum. Ağızından küçük çığlıklar çıkıyordu. Vücudu dalga dalgaydı. Hayal bile etmediği bir biçimde sikiliyordu. İçine girip çıkmakta olan Nijeryalı sikleriyle, delirmişti sanki. Altındaki Geile’nin üstüne iyice uzanıp kendini bırakmış, bacaklarını havaya kaldırıp dizlerinden bükerek yukarıya çekmiş, amını Diop için olabildiğince açmıştı. Zenciler onu sikerken, siklerini amına ve götüne sokup çıkarırken, taşakları birbirine çarpıyordu. Her ikisi de homurdanıyordu.

Üstelik bu sefer ikisi de uzun süre dayanacak gibi görünüyordu. Vücutlarının hareketlerinden, onların da müthiş bir zevk almakta olduklarını görebiliyordum. İki günden beri onları sürekli tahrik eden, durmadan siklerini kaldıran bu güzel ve baştan çıkarıcı kadını aralarına sıkıştırmış sikiyor ve bundan büyük bir zevk alıyorlardı.

Sikim sanki patlayacak gibi olmuştu. Bu gece başladığından beri, her an biraz daha tahrik olduğumu farkediyordum. İnanılmaz şeyler yaşıyordum ve bundan asla şikayetçi değildim. Karımın şikayetçi olmasının söz konusu bile olamayacağını ise açıkça görebiliyordum. Bu arada Nijeryalı’ların mutluluğu ise tartışılmazdı tabii. Karım onları iki gün boyunca alabildiğine tahrik etmişti ve şimdi ikisi birden sikiyorlardı onu.

Karım, her geçen an biraz daha uçuyordu almakta olduğu zevkten. Vücudu dalga dalgaydı. Biri amına, öbürü götüne girip çıkmakta olan kapkara kocaman zenci sikleriyle büyülenmiş gibiydi. Ağzından, kimi zaman çığlık, kimi zaman inleme biçiminde çıkan sesler bile. tek başına insanın aklını başından almaya yetecek kadar tahrik edici ve şehvet doluydu.

Boşalacağımı hissediyordum. Bütün gücümle kendimi tutmaya çalışıyor, onlarla birlikte getirebilmek için beklemeye çalışıyordum. Sanki bir rüya aleminde gibiydim.

Zenciler, sikiyor, sikiyor, sikiyorlardı. Zaman geçtikçe de, daha hırsla sokup çıkarmaya başlamışlardı karıma. Üstelik şimdi müthiş bir de uyum sağlamışlardı aralarında. Diop o kocaman sikini karımın amına dibine kadar sokarken, Geile, en ucuna kadar götünden çıkarıyor, sonra o geçirirken, Diop çıkarıyordu. .

İki Nijeryalı birden, aynı anda fışkırtmaya başladılar karımın içine. Ağızlarından, hayvansı homurdanmalar çıkıyordu. Diop’un kıçının kapkara yanakları açılıp kapanıyor titriyordu. İkisi de, o kapkara, kocaman siklerini olduğu gibi sokmuşlardı karıma. Biri götünün en dibine, öbürü rahminin ağzına tohumlarını fışkırtıyordu. Karım ise az önce bana söylediği gibi delirmişti adeta. İnanılmaz çığlıklar atıyor ve çırpınıyordu iki kapkara vücudun arasında. Kendimi bıraktım ben de. Spermlerim, kalın sütunlar halinde fışkırmaya başladı. Gözlerim kararıyordu.
Tekrar içeriyi seyredebilecek kadar kendimi topladığımda, karım da Nijeryalı’lar da halının üstünde yatıyorlardı. Galiba her şey bitmişti. Beklemeye başladım. Bir süre sonra karım ayaklandı ve doğruca bara gidip, herkese rakı doldurdu bir kez daha. Sonra gelip yine yere, iki zencinin arasına oturdu. Bardaklarını tokuşturup kafalarına diktiler. Karım bardağını yere koydu ve elini uzatıp Geile’nin sikini okşamaya başladı.

Yeni bir heyecan dalgası vücudumu sarmaya başlamıştı bile. Demek ki, bitmemişti daha. En azından karım bitmesini istemiyordu. İnce ve uzun, bembeyaz parmakları, Geile’nin kapkara sikinin çevresine dolanmış, yukarı aşağı oynuyordu. Böyle inik haliyle bile, muhteşemdi zencinin siki. Bir süre sonra da yavaş yavaş büyümeye başladı. Bu karımın ona daha fazla ilgi göstermesine neden oldu tabii. Nijeryalı’nın kasıklarına doğru eğildiğini gördüm. Ağzını açtı ve dudakları elinin yerini aldılar. Şimdi giderek büyümekte olan simsiyah zenci sikini, yumuşak hareketlerle ağzına sokup çıkarmaya başlamıştı.

Başının her aşağı yukarı hareketinde, ağzına girip çıkmakta olan o kapkara sikin biraz daha büyüdüğünü görebiliyordum. İlk başlarda, Nijeryalı’nın kasıklarına kadar inebiliyordu karımın dudakları. Ama şimdi buna yapamaz hale gelmişti. Yeniden kocaman olmuştu zencinin siki. Diop ise elinde rakı bardağıyla sırtını koltuklardarn birine yaslamış, olup biteni seyrediyordu. Onun siki de kalkıyordu tekrar. Şimdi iyice emin olmuştum. Bu iki dev zenci, karımı bir daha sikeceklerdi. Kalbim, tekrar boğazımda atmaya başlamıştı.

Bu arada karım, Geile’yi göğsünden itip, halıya sırtüstü yatırmıştı bile. Sonra ata biner gibi, üstüne çıktı onun. Bir elini bacaklarının arasından getirmiş ve zencinin o inanılmaz büyüklükteki sikini sımsıkı tutmuştu. Kalçalarını biraz indirip, sikin kocaman başını amının dudaklarına dayadı. Sonra da oturuverdi üstüne. İçim titreyerek, Nijeryalı’nın kapkara sikinin karımın amının derinliklerinde kayboluşunu seyrettim. Manzara müthişti.

Karım, başını arkaya atmış, tüm vücudu titreyerek oturuyordu, içindeki zenci sikinin üstünde. Sonra kalçaları yavaş yavaş hareketlendiler. Oturup kalkmaya başladı. Artık, Nijeryalı’nın o kapkara, koskocaman sikinin, amına girip çıktığını görebiliyordum. Bu o kadar tahrik ediciydi ki, kafayı yiyebilirdim o anda. Öte yandan karımın da tıpkı benim gibi kafayı yemek üzere olduğunu görebiliyordum. Müthiş zevk aldığı açıkça belliydi. Kalçalarının hareketleri giderek hızlanıyordu. Sonra ayaklarını yere basıp, ellerini Geile’nin göğsüne dayadı. Şimdi daha da hızla oturup kalkıyordu zencinin sikinin üstüne. O koskocaman sik, amından en ucuna kadar çıkıyor, sonra taşaklarına kadar giriyordu tekrar. Ama fazla sürdüremedi bunu. İnliyordu. Dizlerini yere dayayıp, göğsüne uzandı Nijeryalı’nın. Vücudu hala sarsılıyor, titriyordu. Sonra başını çevirip Diop’a baktı. Tabii ben de.

Öbür Nijeryalı’nın siki de, şimdi alabildiğine kalkmıştı. Bunu görmek beni heyecanlandırdı gerçi ama, asıl karım heyecanlanmıştı.

– “Gel…” dedi İngilizce, “Gel n’olur… Hadi gel sikini götüme sok… ”

Diop’un davetiyeye ihtiyacı yoktu tabii. Bir anda ayaklanıverdi. sonra da arkadan sokuldu karıma. Gözleri, önündeki bembeyaz, yusyuvarlak kalçalara kilitlenmişti sanki. Dizlerini büküp eğildi. Sikini dibinden tutup aşağı bastırmıştı. O inanılmaz büyüklükteki kapkara sikin başı götüne değdiğinde delirecek gibi oldu karım. Kalçaları havalandı. Şimdi Geile’nin sikini, en ucuna kadar çıkarmıştı amından. Tüm benliğiyle, götüne girecek ikinci yarrağı beklediğini anlayabiliyordum.

Fazla beklemesi gerekmedi. Diop bastırmaya başladı. Yarrak, hiç zorlanmadan, yağ gibi kayıyordu karımın küçük götüne. Taşaklarına kadar sokmadan da durmadı Nijeryalı. Bunu yaparken karımın kalçalarını aşağı bastırmış ve Geile’nin sikinin de, dibine kadar amına girmesine neden olmuştu.

Karım konuşamıyordu bile. Yalnızca inliyordu. Tüm vücudu sasılmaya başlamıştı yine. Aynı anda da, zenciler onu sikmeye başladılar. Biri alttan, biri üstten pompalıyordu yine. O koskocaman, kapkara zenci siklerinden biri amına, biri götüne girip çıkıyordu karımın. Seyrine doyum olmayacak bir manzaraydı bu. Kelimenin tam anlamıyla sikiliyordu karım.

Üçünün de hareketleri, giderek hızlanıyordu. Özellikle Diop, kedini iyice kaptırmıştı. Sikini karımın küçücük götüne öylesine büyük bir hırsla sokup çıkarıyordu ki, her geçirişinde hem onu, hem de en alttaki Geile’yi, yere yapıştırıyordu sanki. Ama Geile’de, hiç yılmadan aşağıdan bastırıyor ve o koskocaman sikini, karımın amına, akıl almaz bir hırsla sokup çıkarıyordu. Bunların doğal sonucu ise karımın, tıpkı söylediği gibi zevkten delirmesiydi. İki simsiyah, sırım gibi Nijeryalı’nın arasına sıkaşan belbeyaz ve başdöndürücü vücudunu, dalga dalga sarsılıyor, titriyor, çırpınıyordu.

Çığlık çığlığaydı.

Zenciler, inanılmayacak kadar uzun siktiler bu sefer karımı. Gerçi zaman kavramını yitirmiştim ama, en az yarım saat sürmüş olmalıydı bu müthiş sikiş. Üçü de ter içinde almışlardı. Nijeryalı’ların vücutları, pırıl pırıl parlıyordu. Karımın amından sürekli akan kaygan am suları da, alttaki Geile’nin taşaklarını sırıl sıklam ıslatmıştı. Siki girip çıkarken, şakırtılı sesler çıkarıyordu artık. Sanki her geçen an, biraz daha müthişleşiyordu her şey. İki kapkara zenci, kocaman sikleriyle, karımı sikiyor, sikiyor, sikiyorlardı.

Sonra, yine müthiş bir zamanlamayla, ikisi de boşalmya başladı. Koskocaman, kapkara bir zenci siki karımın amında, biri de küçücük götünde fışkırıyordu yine. Bu, karımın ağzından şimdiye kadarkilerin hepsinden daha yüksek bir çığlık çıkmasına neden oldu. Tüm vücudu önce kasıldı. Sonra da birden boşaldı. Njeryalı’ların arasında, bir torba gibi yığılıp kaldı. Ama onlar, bir süre daha siktiler karımı. O kocaman sikleri, içleri tümüyle boşalana kadar, karımın amıyla götüne girip çıkmayı sürdürdü. Sonunda, herkes hareketsiz kaldı.

Yaklaşık bir yarım saat boyunca, herkes hareketsiz kaldı. Ben de kımıldayamıyordum yerimden. Bir ara kolumdaki saate baktım. İkiyi geçiyordu. Nijeryalı’lar, sabah ülkelerine döneceklerdi. Bir süre sonra ikisi de ayaklandılar. Entarilerini giyip hazırlanmaları çok kısa sürdü. Sonra karım telefon edip, taksi çağırdı onlara.

– “Müthiş bir kadınsın…” dedi Geile, “Keşke yarın gitmiyor olsaydık… Henüz doyamadım sana…”

– “Ama önümüzdeki ay yine geleceğiz…” diye ekledi Diop, “Hem de bu defa üç kişi olacağız…”

Taksi gelmişti. Hep birlikte kapının önüne kadar gittiler. Orada, karımı aralarına sıkıştırıp uzun uzun öptüler ikisi de. Sonra da, çıkıp gittiler. Mutfaktan fırlayıp, bir anda karımın yanına gittim. Bir süre öyle karşılıklı durup, birbirimize baktık. Yüzünde müthiş yorgun ve müthiş tahrik edici bir ifade vardı.

– “Sevgilim…” dedi.

Sesimi çıkarmadan elinden tuttum ve salona, az önce iki dev zenci tarafından sikildiği yere götürdüm onu. Yüzyüze durduk. memelerinde, oynunda ve hatta yüzünde kurumuş döller vardı. Sikim yine patlama noktasına gelmişti onu seyrederken. Elimi uzatıp, yanağını okşadım.

– “Hoşuna gitti mi bebeğim..?” dedim.

– “Çok güzeldi… Çok hoşuma gitti… Ya sen..? Senin de hoşuna gitti mi, beni sikilirken seyretmek..?”

– “Çok…” dedim, “Hem de çok…”

– “İki yarrağı birden yemek, aynı anda hem amımdan, hem de götümden sikilmek çok müthişti sevgilim… Şimdiye kadar hiç bu kadar büyük zevk almamıştım… çok güzeldi…”

Elimi uzatıp bacaklarının arasına soktum. Kasıkları vıcık vıcık döl içindeydi. Götünün normalde küçücük olan deliği, açılıp genişlemişti. Elinden çekip yere oturdum. İki Nijeryalı’nın, biraz önce, zevkten inlete inlete, bağırta bağırta, zevk çığlıkları attırarak siktikleri yerde, şimdi de ben sikecektim karımı.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

rus escort şişli escort bahçelievler escort escort escort escort travestileri travestileri escort ankara antalya rus escort beylikdüzü escort erotik film izle kocaeli esgort kocaeli escort kocaeli escort istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti mecidiyeköy escort şişli escort bakırköy escort taksim escort Antalya escort bursa escort bayan görükle escort bursa escort bursa merkez escort bayan sincan escort otele gelen escort porno porno escortsme.com escort hurilerim.com sakarya escort sakarya escort sakarya escort sakarya escort sakarya escort sakarya escort kuşadası escort bayan Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort burdur escort bursa escort çanakkale escort çankırı escort çorum escort denizli escort diyarbakır escort düzce escort edirne escort elazığ escort eryaman escort demetevler escort görükle escort Escort anadoluyakasikadin.com kadikoykadin.com atasehirkadin.com umraniyekadin.com bostancikadin.com maltepekadin.com pendikkadin.com kurtkoykadin.com kartalkadin.com bursa escort Hacklink Hacklink panel Hacklink Escort bayan Escort bayan bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa sınırsız escort bursa escort bayan bursa escort görükle escort antalya escort şişli escort gaziantep escort vds sunucu sakarya escort türkçe altyazılı porno porno 64 japon porno Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort ankara escort mamasiki.com bucur.net hayvanca.net lazimlik.net cidden.net Hacklink otele gelen escort keçiören escort etlik escort çankaya escort anadolu yakası escort
izmir escort adana escort adıyaman escort afyon escort ankara escort antalya escort balıkesir escort çanakkale escort bodrum escort bolu escort çorlu escort denizli escort edirne escort elazıg escort erzincan escort erzurum escort gaziantep escort hatay escort giresun escort ısparta escort
casino siteleri deneme bonusu veren siteler bahis casino bahis siteleri